acil hekimine tavsiyeler – Tıbbiyeli Sözlük
6 yıllık tıp eğitimini tamamlamış acilde pratisyen hekim olarak göreve başlamış arkadaşlara birkaç başlık altında vereceğim tavsiyelerdir;

‘Önce zarar görme’
Şiddete karşı ne kadar korunabilirsiniz bilemem ama yaptığınız her işlemi kağıda not düşerek hukuki açıdan kendinizi korumalısınız.
Hastaya acil durumlar anlatıldı, hasta sevki kabul etmedi, kardiyoloji poliklinik önerildi gibi.

‘Personel ilişkisi’
Acil çalışma ortamı her şeye müsait bir yer.
Şöyle ki; isterseniz o gün sağlık personeline berbat bir gün yaşatabilirsiniz ama isterlerse onlar da size berbat bir nöbet yaşatabilir.
Bu yüzden saygı çerçevesinde samimi bir ortam kurmanız hepinizin yararına olacaktır.
Ayrıca ilk gittiğinizde saha deneyiminiz olmadığından hemşirelerin yardımı çok rahatlatacaktır sizi.

‘Taburculuk’
Yaşlı, kronik hastalık sahibi kişilerden rahatladım, ağrım daha iyi şimdi lafını duymadan taburcu etmeyiniz.
Hele ki diyabet hastalığı varsa kesinlikle en az bir kez kardiyak markerlarını görüp gönderin.
Her taburcu ettiğiniz hastaya şikayetleri geçmemesi durumunda ilgili polikliniğe gitmesini söyleyin.

‘Serum takalım’
Hastalar tarafından çok fazla duyacaksınız bunu.
Eğer gerekli görmüyorsanız hastaya tansiyonun hafif yüksek bunu takarsak daha da yükselir sana zarar verir, bu ağrı kesiciyi damardan veremiyoruz - dicloron - derseniz hastalar biraz daha anlayış gösteriyor.

‘Ateşli çocuk’
Bir çocuk ateşle geldiyse enfeksiyon odağını bulmalısınız, oral antipiretiklerle ateşi kontrol altına almalı ya da en azından düştüğünü görmelisiniz.
ilgili ilacı yazdıktan sonra da hastaya durumu anlatın 2-3 gün ateşi olur, çocuk nöbet geçirmediği sürece acile gelmenize gerek yok diye.

‘Acil’
Acilin asıl ve en zor kısmı günde yüzlerce hasta bakarken gerçek acil hastayı ayırt edebilmektir.
Ayrımını yapabilirseniz diğer hastalara çok abes bir hata yapmadıkça bir sıkıntı olmaz. Bunun için de tek önerim gece gelen hastaya iki kez bakın.

Koroner arter hastalığı; durumu ciddiyse gerçekten yüzünden belli oluyor, adam korkarak bakıyor size, hastanın ağrısı az da olsa çok da olsa dinmiyor, ne zamandır devam eden bir ağrı bu da çok önemli eğer gün içerisinde başlayan ağrı ise ilk kardiyak hormonun negatif gelmesi hastayı taburcu etmenize yetmez.
Eğer dm hastası ise kesinlikle bir kardiyak görmelisiniz çünkü bu hastalarda hiçbir bulgu olmayabiliyor ya da çok alakasız bir bulgu olabiliyor

Akut batın; hastaların çok şiddetli ağrısı varsa ya da konversifse hastada rebound defans bakmak gerçekten zor.
Sizi kurtaracak soru ise iştahın var mı? En son ne zaman yemek yedin?
Soruyu hastanın kendisine sorarsanız çok iyi olur çünkü çocukların anneleri her zaman ‘yok, hiçbir şey yemiyor’ diye cevap verir.
Bir de hastayı yürütün gerçekten akut batın olan hastalar dimdik yürüyemiyor.

‘Serebrovasküler olay’
Baş ağrısı olan her hastanın tansiyonuna, ışık refleksine, kas gücüne bakın.
Daha önce bu şiddette ağrısı olmuş mu, yine aynı yer mi ağrıyor, ne zamandan beri var bu ağrı?
İki üç günlük ağrıdan, öncekilere benzeyen ağrıdan çok korkmanıza gerek yok ağrı kesici ile taburcu edebilirsiniz.

'dirençli öksürük ve krup'
eğer ki nem oranı düşük bir yerde görev yaparsanız krup sendromuyla sık karşılaşırsınız.
imkanınız varsa bir röntgen görüp ona göre tanı koyun, yoksa da tedavisinin çok bir yan etkisi yok en azından hastayı o gün için rahatlatır.
havlar tarzda, boğulur gibi öksürüklerde, inatçı iyileşmeyen öksürüklerde krup tedavisi uygulamanızı öneririm.



Not: bunlar iki aylık acil deneyimime dayanır (*)
Not2: aklıma geldikçe, nöbet tuttukça editlerim inşallah.
Malum 'reçete defteri'nde(internette bir forumda var) acil vaka ve tedavi yaklaşımları da var, bakarsanız başlangıç için faydalı olur. Aynı pdf aile hekimliğini de halletmektedir.