ağlamak – Tıbbiyeli Sözlük
Her ne kadar şekil olarak aynı olsa da türlü türlü sebep barındırır içinde. Kimi sevdiği birini kaybettiği için ağlar, kimi ayrıldığı için, kimi elinden bir şey gelmediği bir durum için, kimisi de emeğinin karşılığını alamadığı için ağlar. Tabi ağlamak demek her zaman mutsuz olmak anlamına gelmez. Sevdiği birine kavuşunca ağlayanlar olduğu gibi, yaşamla ölüm arasındaki çizgide giden hastanın yaşama döndüğünü duyan yakınları da ağlar mesela. Normalde katı biriyim kolay kolay ağlamam ama küçük çocukları olan bir annenin ölmesine dayanamıyorum. Prosedür olmasa saatlerce cpr yaparım onun dönebilmesi için.
Annem her ağladığımı gördüğünde şöyle der:ağlamak zayıfların yapıcağı bişeydir.ancak kesinlikle katılmadığım bir laftır bu.ağlamak da bir nevi ihtiyaçtır.duyguların dışa vurumunu yansıtır,insanların içindeki yangına yağmur olur.ama en sevmediğim yan etkisi nazal akıntıdır.
Ağlamak benim için bir çeşit iyileşme yöntemi. Kendimi en güçsüz hissettiğim anlarda güç depo etmek gibi. Ağlamadan sinirimi, üzüntümü, kırgınlığımı -artık ne için ağlıyorsam- atamıyorum içimden.
Ben de artık içimdekilerin patlama noktasına geldiği an oluşan tepki diyelim.

İçime dolar söyleyemediklerim, hak etmediklerim ve sonra ağlayabilirim belki.

sinirleri çok iyi boşaltmasını severim özellikle.

Kaç zamandır buna ihtiyacı olunca tabi insanın..
ağlama sebebinin "mutluluk" olduğunda ilk gözyaşının sağ gözden, "hüzün" ise soldan geldiği söylenir. doğru mu bilmem ama gözyaşı, gözden mikrop atmanın ideal şeklidir.
her seferinde son dense de son olmayacak eylemdir. bazen rahatlama, bazen öfke, bazen sevinçtir. bazen de 1.5 sene sevdiğiniz kişinin gözünde bir değerinizin çok da olmayışını fark ediş ve kabullenme öncesi son kez ona ait olan duygularınızın içinizden akıp gitmesidir. ne hissettiriyor olsa da ağlamak insanın en doğal en saf duygularının açığa çıkışıdır,ağlamak insan olmaktır