ali şeriati – Tıbbiyeli Sözlük
Bu adami nasil tanimlayabilirim bilmiyorum. dava adami, hoca, inandigi ugurda olecek kadar inancli, musluman vesaire.. Tek derdi bilincli, sucu sadece "dis mihraklar"da bulmayan, kendi hatalarinin ve uyusuklugunun farkinda, etrafinda ne olup ne bitiyor anlamakla kalmayip prangalarini kiran bir nesil yetistirmek icin ugrasti. Sii olmasi hicbir fark yaratmaz, imamiyet inanci vesaire gibi dusuncelerini asiri ve gereksiz buluyorum, tasvip etmiyorum. fransa'da bulundugu zaman dilimi icerisinde sosyalist fikirlerin etkisinde kalmis da olabilir, ama hayata bakisinin has bir musluman gibi oldugundan eminim.



Calismalarini iran'da surdururken, istenmeyen adam ilan edilip; surgun, hapis vb. olaylar sonucu iran istegi ingiliz destegi ile sehit edilmistir.



"..din; kitlelerin afyonudur, ancak soz konusu dinler şirk dinleri ise.." Sozuyle karl marx'a atfen aciklik getirdigi mesele ise bakisini ozetler niteliktedir.



Okumayi dusunuyorsaniz,

Dine karsi din

Anne baba biz sucluyuz

Insanin dort zindani

Kitaplarini tavsiye ederim.
"en şaşaalı otellerde kalarak, en pahalı turlarla yolculuk yaparak ve bir milyon müslüman arasında hepsinden daha seçkin ve daha ayrıcalıklı olarak mutlu bir hac ibadeti ifa eden kişi inançta ibrahim, davranışta nemrut gibidir."



Edit: söz ali şeriati'ye aittir. Tatil gibi hac yapanları eleştiriyor.
İranlı sosyalist.

Kendisinin en önemli çalışmaları dini sosyoloji çerçevesinde inceleyip yeni bir bakış açısı getirmiş olması.

Tabi o dönemde ülkesinde hoş karşılanmayan çalışmaları yüzünden hapse girmek zorunda kalmıştır. Hatta ingiltere iranla anlaşıp onu ülkesine götürmüştür. Fakat orada da bilinmeyen bir nedenle ölmüştür. Hatta öldürülmüş olabilir. Maalesef bir netlik yok bu konuda.



Ölümünden sonra bile etkisi o kadar büyük olmuştur ki İran devriminin gerçekleşmesine büyük bir katkısı olmuştur.
"Dindar bir toplumu ancak din adına , din alimleri kandırabilirdi ve öyle de oldu" son yaşananlarla haklılığını kanıtlamıştır.
"Düşünüyorum o halde varım değil baş kaldırıyorum o halde varım demeliyiz" diyerek beni etkilemiş kişidir kendileri.

Şöyle ki bu dünyada bu kadar insan açlıktan ölürken birilerinin yediği önünde yemediği arkasındayken afrikadaki bir çocuk suyun doğal rengini kahverengi zannediyorken ve sen hala ses çıkarmadan yaşamana devam edebiliyorsan gerçekten var mısın dön de bir düşün
Düşünce tarzıyla insanı hayran bırakan ıranlı sosyolog ve yazar. Tevhid konusunu çok iyi kavramış ve anlatmıştır. Dine karşı din kitabını şiddetle tavsiye ederim.yazar Kavramları çok net bir şekilde yerli yerine yerlestirir, başta anlatmak istediği kavramları algılayan için kitap sürükleyici hale gelmektedir. Sorgulamayan insanlar tarafından tepki çeken bir yazardır bunun nedeni ise kendini müslüman diye nitelendiren milyonların maskesini düşürmüş bir düşünce adamı olmasıdır.

"Ben herkesi rahatlatmak için gelmedim. Ben rahatları rahatsız etmek için geldim. Ben esrar ve eroinmiyim ki herkesi rahatlatayım. Ben yazılı cevapları olanlardan değilim. Eğer birisi gerçekten bir hizmet yapmak istiyorsa, rahat insanları rahatsız etmeli, suskunları konuşur, uysalları hareketli hale getirmeli, donuk insanlar arasında mücadele çıkarmalıdır."

"Bir yerde yangın varken biri seni ibadet etmeye çağırıyorsa, bil ki bu bir hainin davetidir."

"Düşünme, itaat et diyenlere değil; düşün, sor, sorgula diyenlere kulak ver."

"Camide olup ayakkabılarımı düşünmektense, yolda yürüyüp Allah'ı düşünmeyi tercih ederim.

Şimdiki köleler taksitle yaşayıp borçlu ölüyor."

"Sonradan ilahi adalet diye adaleti göklere çıkardılar ki, yeryüzünde ondan söz edilmesin."

"Kimdir senin İsmail’in? Kendin bileceksin. Sevdiklerin olabilir, işin, rütben, mevkiin vs. olabilir. Eğer Allah’a yakın olmak istiyorsan, kendi İsmail’ini bulacak, onun yerine kurban keseceksin. Yoksa yalnızca adet olsun diye koyun kurban etmek kasaplıktır."