ben öyle birini sevdim ki, bana kendimi unutturdu.
"Sen benim gördüğüm ilk iyi insandın, ilk affediciydin, ilk vefakar ve kıymet bilendin. Sen benim gördüğüm ilk melektin."
iltifat denilince akla gelecek victor hugoya ait bir anektodu aktarmak istedim sadece
Yıl, 1887… Gazetecinin biri, Victor Hugo’ya soruyor: “Eserleriniz ve siz bugüne de çok olumlu eleştiriler aldınız, çok övüldünüz. Bunlar arasında sizi en çok hangisi hoşnut etti?”
Hugo anlatıyor: “Karlı bir kış gecesiydi. Eş dostla yiyip içmiştik. Mesafe kısa diye, evime yaya olarak dönüyordum. Fena halde sıkışmıştım. Hızlı adımlarla, malikanemin bahçe kapısına vardım. Kapı kilitliydi. Var gücümle uşağıma seslendim: ‘İgooooooor!’ Defalarca haykırmama karşın İgor’un beni duyduğu yoktu. Sidik torbam Atlas Okyanusu büyüklüğüne ulaşmıştı. Altıma kaçırmak üzereydim. Yaşlılık işte. Çaresiz, bahçe duvarına yanaştım, etrafa bakındım, görünürde kimse yoktu, pantolonumu indirdim ve su dökmeye başladım. Tam o sırada arkamda bir at arabası durdu. Hiç kıpırdamadan, sessizce işiyordum. Arabacı nefret dolu bir sesle ‘Seni haddini bilmez, buruşuk o… çocuğu! O işediğin, Sefiller’in yazarı Victor Hugo’nun duvarıdır!’ dedi. İşte, hayatımda duyduğum en iltifat dolu söz buydu.”
Yıl, 1887… Gazetecinin biri, Victor Hugo’ya soruyor: “Eserleriniz ve siz bugüne de çok olumlu eleştiriler aldınız, çok övüldünüz. Bunlar arasında sizi en çok hangisi hoşnut etti?”
Hugo anlatıyor: “Karlı bir kış gecesiydi. Eş dostla yiyip içmiştik. Mesafe kısa diye, evime yaya olarak dönüyordum. Fena halde sıkışmıştım. Hızlı adımlarla, malikanemin bahçe kapısına vardım. Kapı kilitliydi. Var gücümle uşağıma seslendim: ‘İgooooooor!’ Defalarca haykırmama karşın İgor’un beni duyduğu yoktu. Sidik torbam Atlas Okyanusu büyüklüğüne ulaşmıştı. Altıma kaçırmak üzereydim. Yaşlılık işte. Çaresiz, bahçe duvarına yanaştım, etrafa bakındım, görünürde kimse yoktu, pantolonumu indirdim ve su dökmeye başladım. Tam o sırada arkamda bir at arabası durdu. Hiç kıpırdamadan, sessizce işiyordum. Arabacı nefret dolu bir sesle ‘Seni haddini bilmez, buruşuk o… çocuğu! O işediğin, Sefiller’in yazarı Victor Hugo’nun duvarıdır!’ dedi. İşte, hayatımda duyduğum en iltifat dolu söz buydu.”
Hasta odasina girince: "siz bir seyler biliyor gibi duruyorsunuz doktorsunuz galiba"
(bkz:edilen en güzel iltifat)
Allah sana da senin gibi bir dost versin
Eski sevgilim tarafımdan söylenmiş olup benim de kendisine katıldığım bi iltifattır"yüreğin kusursuz "
Kaş göz gerisi söz...
'iki biranın üzerine gömülen şırdan gibisin' o ne güzel sözdür onu söyleyen ne güzel insandır. okuyup da ne hissettirdiğini anlayabilen insanları sevin, fazla kalmadı onlardan.
Bugün okuduğum bir anda geçen söz.
Şöyle ki, çocuğunu uyutmak üzere annesi yanına uzanır.çocuk gözlerinin içerisine bakarak kadına şöyle der : anne sen sevgiden mi oluştun?
Şöyle ki, çocuğunu uyutmak üzere annesi yanına uzanır.çocuk gözlerinin içerisine bakarak kadına şöyle der : anne sen sevgiden mi oluştun?