ateş böceklerinin mezarı – Tıbbiyeli Sözlük
görsel


1988 japonya yapımı yönetmen koltuğunda isao takahata'nın olduğu anime. 4 yaşında bir kız çocuğu olan setsuko ve abisi 12 yaşındaki seita'nın 2. dünya savaşı sırasında seita'nın çaresizliği ve setsuko'nun masumluğunu anlatan mükemmel bir filmdir. Benim için bir başyapıttır bu film. Bir insan anime izlerken ağlar mı? Eğer bu filmi izliyorsa hem de salya sümük ağlar dünyadaki her şeyi sorgular hale gelir. Hala küçük kız çocuğunun "seita" diye yakarışları kulaklarımda çınlamakta.
Bana canım sadako’yu hatırlatan etkileyici anime filmi. 2. Dünya savaşında ülkelerine havadan bombalar yağarken yaşama tutunmaya çalışan iki güzel çocuğun zorlu hayat hikayesi. Müziğiyle de gönlümde ayrı bir yere yerleşti bu film.

hiç unutmayacağımdan eminim seita ve setsuko’yu. özellikle de bir meyveli şeker gördüğümde setsuko’nun ağzına aldığı o düğmeyi hatırlayınca....
Dünyada her çeşit insan var, teyze gibi, o polis memuru gibi, tedaviye götürdükleri doktor gibi. Bir savaş olsa ufak tefek değişikliklerle seita ve setsuko'nun hikayesi defalarca yeniden yazılır. Her daim olur o teyzelerden, her daim birinin hala yetişen karpuzları vardır, meyve şekerleri üretilir durur, çocuk küçük olduğu için adına tapınak dikilmelidir, bir metroda ölmekte olan o sefil ve pis çocuk tekmelenir ama ona pirinç topu da verilebilir. Ama yapılan yardımlar kıyıda kalır, hiçbir zaman doğru düzgün el uzatılmaz. İnsanlar neden sorumluluk alsın ki durduk yere? Elimizi neden taşın altına koyalım?



Setsuko da öğrenir sonunda. Meyve şekerleri ertesi güne de kalmalıdır, bir günde yiyip bitirilmez.