banyoda müzik dinlemek – Tıbbiyeli Sözlük
Anlayamadigim durum.saolsun yan komşum tarafindan hiçbir tarzdan da mahrum kalmiyorum.su an caz çalıyor mesela.vallahi pes.mahremiyet diye bi sey kalmadi..
banyoda az eşya bulunduğu için ve fayanslar olduğu için ses fazla yankı yapar, yüksek volumede çıkar komşuları rahatsız edebilir dikkat etmek gerek ben çok çektim ordan biliyorum
özellikle yabancı film/dizilerde çok gördüğümdür. ama ben yapsam direk aklıma ya bu ses komşuya gider , ya da alet su buharından zarar görür gibi deli düşünceler gelir,daha stres olurum
Efsane zevkli bişey lakin birazda şarkı söylemeyi seviyorsanız eğer banyo yapma süreniz bi hayli uzayabilir
az eşya ve dört duvar arasında olduğu için(klasik banyo) çok güzel akustik efekt veren banyo hayatında hiç şarkı söylememiş birine şarkı söyletebilir, en sevilmeyen parçaları güzel hale getirebilir. duşakabinin içinde ise sadece şarkı söylemek makbuldür..
hocam boş adam işi yahu. az film izleyiverin biraz, yok canım bu sizin aklınıza gelen bir fikir değil ya!
Banyoda, bulaşık yıkarken, temizlik yaparken yani dikkatimi dağıtmıyacağı her türlü işi yaparken müzik dinlemeyi seven bir insan olarak ben de yapıyorum bu işi. Tabi banyoda su sesinden duymak için bütün apartmana dinletebilirsiniz ben hep apartta kaldığımdan o da benim için sorun değilswh
Özel "banyo" playlisti hazırlayarak gerçekleştirdiğim keyifli eylem. Zamanla aynı şarkılar sıktığından "banyo2, banyoo, yenibanyo" gibi listelerim de mevcut. Konumuz bu değil ama toplanın.



Lisede yatılı okulda kalıyordum. Yurtta banyo yapmanın çilesini çeken bilir. Bir poşetin içine tek tek sabunudur duş jelidir şampuanıdır falan fişman hepsi tıkılır. Eline bir saç için bir tane de büyük havlu alırsın. Temiz çamaşırlar, temiz pijamalar da sonradan içine kirli olanları tıkacağın poşetin içinde, ayaklarda terlikler şıpıdık şıpıdık banyoya gidersin. Şansına sıcak su varsa -ki bazen dersten erken çıkıp kimse gelmeden kapalım diye yurda koşuyorduk- hemen girersin kabine. Ya da boş kabin yoksa bir umut "ne zaman çıkarsııın? Sıcak su bana yeter mi??" Diye seslenirsin. Neyse efenim. Girdik kabine. Detayları atlıyorum. Kıps. Aa dur neyi unuttuk? Telefon! Dur onu temizlerin olduğu poşete attıydım. Hah. Askıya 23° açıyla yerleştir. Play.



Evet duş bitti. Toplanıyoruz. Bir ele havlular. Bir ele içine kirlileri tıktığımız poşet, diğer elde (?) Şampuan lif sabun vs olan ı s l a k poşet. Vurguyu kaptınız mı?



Odaya geldik. Kirlileri yerleştir bir kenara. Havlular askıya. Telefon? Lan? Hayır, sakin olun telefonu kabinde unutmadım tabii ki de. Poşetin içine attım. Ama ıslak poşetin içine! Her şeyin ama en önemlisi de sırılsıklam lifin altında kalmış telefonumu bir çıkarışım var ki...



Hemen ilk yardım. Bataryayı çıkar, sim'i çıkar. saç kurutma makinesini tut. Etrafta da kimse yok fikir danışacak. Sen misin kimse gelmeden yurda koşan, hadi bakalım. Neyse şükür çalışıyor.



Kamu spotu: telefon Islanırsa saç kurutma makinesi riskli bir çözüm yoluymuş, pirinç dolu kavanoza koymak lazımmış. Yurtta kavanoz ne gezer la? Bi de pirinç dolu. Neyse.



Telefon ölse problem değildi ama İşin asıl kısmı, ailemin dilinden bir daha hiç düşemememde.



"telefonu şarja taksana, telefonu versene, bu telefon da bozuldu iyice, eski telefonun şarj aleti nerde" gibi milyonlarca sorunun cevabı bir dönem hep aynıydı:

+ hangisi, banyo yaptırdığın mı?



-teyze bak benim telefonda şu özellik var

+ o da bir şey mi, bizim kızın telefonu banyo bile yapıyor...
Banyoda detone olarak şarkı söylemek yerine tercih ettiğim ritüeldir. Kuralları vardır. Komşulara ses gitmesin diye havalandırma penceresini kapatmak, ıslanmasın diye telefonu güvenli bir yere bırakmak gibi bir hazırlık süreci gerektirir. Ben eşofman cebine sokuşturuyorum.