bir zamanlar ilköğretimde milli bayramların vazgeçilmez muhteşem şiiri...
ne mutlu türküm diyene
İlkokulda ezberlenmesi gerekli olan şiirlerden biri. Okudukça gururlandırır.
Bir zamanlar milli bayramlarımız stadlarda törenlerle kutlanırken genç bir kardeşimizin Duygu yüklü bir şekilde, hakkını vere vere gür sesle okuduğu şiirdir. Düşündükçe her vurgu yapılan hecesi kulaklarımda çınlamaktadır. (bkz:yazarların unutamadığı çocukluk anıları)
ilk ezberlediğim şiir sanırım, şiir güzeldir
İlk okulda tüm okulun önünde okumuştum.
ilk ezberlediğim şiirlerden biridir her okuduğumda sanki ilk defa okuyormuşum gibi tüylerim diken diken olur. ve bu şiirin sanırım 2-3 yıl önce ilkokul ders kitaplarından çıkarıldığını hatırlıyorum. şu anki durum ne bilmiyorum ama çocuklara bayrak sevgisini aşılayabilecek en iyi şiir olduğunu düşünüyorum.
İlkokulda bayrakla ilgili şiir yazılması ödev olarak verilmiştir. Nöbetçi doktor odasında (hastanede büyüdüm) ödevini yapmaya çalışan surgeon who, interneti yeni yeni keşfetmiştir. Win 95 yüklü kasası sararmış bilgisayarın başına oturmuş öylesine bakınıyordur. Tabii google pek popüler değil, arabul.com var o sıralar. "Bayrak ile ilgili şiir" yazar ve bayrak şiirini beğenir, defterine yazmaya karar verir. Ertesi gün okulda okur ve tüm sınıf alkışlar, öğretmen bu kadar başarılı bir şiir çıkmasına sevinir. Tüm artıları toplayan surgeon who'nun sevinci sınıfındaki bir dallamanın türkçe kitabını karıştırmasıyla son bulur. "Öğritminim sirgiin whi'nin şiiri kitipti vir yiaa" der. Öğretmen kitaba bakıp bilgiyi teyit eder. Artılar geri alınır. Üçer dörtlüğü olan 3 ayrı şiir yazma cezası verilir.
İşin ilginç yanı o zamanlar yaşı 50ye yakın olan sınıf öğretmenimiz hanımefendinin bayrak şiirini bilmemesidir. Tabii o zamanlar "ifşa olduk yav" düşüncesi ağır bastırsa da yılların küstahlaştırdığı surgeon who'nun aklına "siz nasıl bayrak şiirini bilmezsiniz" diye sormak yeni yeni gelmiştir. Soramamıştır tabii.
Ruhun şad olsun arif Nihat asya. Şiirini küçükken masumane bir şekilde çaldığım için özür dilerim.
İşin ilginç yanı o zamanlar yaşı 50ye yakın olan sınıf öğretmenimiz hanımefendinin bayrak şiirini bilmemesidir. Tabii o zamanlar "ifşa olduk yav" düşüncesi ağır bastırsa da yılların küstahlaştırdığı surgeon who'nun aklına "siz nasıl bayrak şiirini bilmezsiniz" diye sormak yeni yeni gelmiştir. Soramamıştır tabii.
Ruhun şad olsun arif Nihat asya. Şiirini küçükken masumane bir şekilde çaldığım için özür dilerim.
tüyler diken diken. [https://www.youtube.com/watch?v=4gpPfCUM3Ws ~ bayrak şiiri]