biyoloji – Tıbbiyeli Sözlük
Lisedeyken her dersinde uyumama rağmen hep bi tutku olan bende. Nilgün hocamız vardı ellerinden öperim çok iyi bir insandı. Beni seven 3 öğretmenden biriydi (kalan ikisi ingilizce ve geometri).



Bir dersinde şu kopya başlığındaki entrymde bahsettiğim kızın arkasında oturuyordum (ebkz: #29607). Hanımefendi bana takmış zaten her hareketim rahatsız ediyor. Kafayı koymuşum fenerbahçeli kalemliğimin üstüne uyumaya çalışıyorum. Kızın cırtlak sesini duydum "hocam sörcın beni rahatsız ediyor". Haydaaa çattık.



Nilgün hoca kıza cevaben beni kastederek, sana bir şey yaptığı yok ki uyuyup duruyor zaten dedi. Üstüne ekledi, bir soru sorcam ona dersle ilgili, bilirse uyusun sen de arkadaşını şikayet etme dedi. Sınıfta nefesler tutuldu, sörcın soruyu bilemeyip rezil olacak herkes gülecek güya. Kafamı kaldırmadan "buyrun hocam sorun" dedim. Polisakkaritlerle ilgili bi şeydi soru. Kafamı kaldırmadan "kitiiiiiinnn" dedim yüksek sesle. Hoca doğru dedi. Tutulan nefesler bırakılsa da hocanın tamam ama iki tane daha sorcam o kadar basit değil demesiyle gene bi zevke gelindi. Bitki biyolojisi ve taksonomi ile ilgili iki soru sordu, aynı şekilde cevapladım. Herkesin hevesi gitti tabii.



Tabii dediğim gibi biyoloji tutkuydu bende. Roman niyetine campbell reece okuyan adamdım o zamanlar.
Lise hayatım boyunca nefret ettiğim "canlı bilimi". Sınavda nasıl yaptığım hakkında bir fikrim yok açıkçası. Benim gözümde bir fizik bir matematik bir geometri hatta bir kimya kadar değeri yoktur açıkçası. Edebiyat, tarih bile daha zevklidir gözümde. Hala da içinde biyoloji geçen derslere bir ön yargılı davranırım.
insanlar lys biyolojide 4 yanlış yaptığımı duyunca "sen nasıl doktor olacan yau?" diyorlar. eskiden açıklamaya çalışırdım ama bıraktım çünkü insanlar sınavda sürenin kısıtlı olduğunu, sınav heyecanını, hepsini geçtim konuların alakasının olmadığını anlayamıyorlar.
Lys de 30 sorudan 28 dogru yapıp tıp kazanmama vesile olan ders severim kendisini,gerçi o kadar sistemler ezberi yapmıştım ama çıkmamıştı

Not: ego amaçlı yazılmamıştır
Benim için matematik ve fiziğin gerisinde kalmış bölüm. Bazen tıbba gelerek yanlış mı yaptım diye düşünmeden edemiyorum. Belki de mühendis olmam daha faydalı olurdu. Ama türkiyedeki mühendislik fakültelerinin durumu içler acısı. Çalışma şartları da oldukça ağır. Bir de biyoloji demek tıp demek olmuyor. Klinik branşları çok severim mesela.
son birkaç aylık dönemde mühendislik istediğim için artık çok çalışmama gerek olmadığını düşünüp fiziğe daha fazla yüklendiğim, ancak tünelin sonunun pek de beklediğim gibi çıkmaması üzerine yine de tercihte en çok işime yaramış derslerdendir. hatta biyolojiye yeteneğimin olmadığını ama yine de çalışmayı zevkli bulduğum derslerden olduğunu düşünerek "bir kulunu çok sevdim o beni hiç sevmiyor" şarkısını her çözemediğim biyoloji sorusunda içimden söylerdim

(hocasından da çok çektim be! )
Sevdigim dersti ve ben bunu yaparim diye calismadigim bir dersti.

Tevfik hocanin(ellerinden operim iyi bir hocaydi) yazilimi ovmesi, meslek secimine yardimci olmasi gibi cok degisik konularininda konusuldugu sevdigim bir ders