büyü – Tıbbiyeli Sözlük
Büyü veya sihir, insanların doğaüstü, paranormal veya mistik yöntemlerle doğal dünyayı etkileyebildiğini öne süren uygulamalar ve bunların çevresinde oluşturulan kültürel sistem imiş efendim.aşk büyüsü papaz büyüsü bağlanma büyüsü...

Biz de biliyoruz birkaç şey

(bkz:wingardium leviosa)

(bkz:expelliarmus)

(bkz:sectumsempra)
Erdoğan alkan'ın "Şeytan dağındaki mağarada" dizesi ile başlayan ve son kıtada muhteşem kapanışı ile okuyanları şaşırtan çocuk şiiri.
İpek tuzcuoğlunun başrolde oynadığı türk korku filmidir.onun yanısıra ece uslu,okan yalabık,özgü namal gibi ünlü isimler eşlik eder.
insanoğlu varolduğundan beri doğaya hükmedebilme çabasından ötürü gelen,bilinmeyenlere karşı kendini koruyabilmek için varlığına inandığı sözler davranışlar bütünüdür.
İĞRENÇ BİRŞEYDİR FARKLI YOLLARLA İNSANLARI ,TERCİHLERİNİ , HAYATLARI , EVLİLİKLERİ VS. VS. ETKİLEYEN SOMUT OLARAK DELİLLENDİRİLEMEYEN, GENELDE PİS ŞEYLERLE YAPILAN ( ÖLÜ TOPRAĞI, TÜY ,KIL,DIŞKI, DİŞ ...) HEDE
Zorunlu hizmete gelmeden önce bir kaç büyüğüm tarafından şiddetle uyarıldığım konu. Bana İkram edilen hiç bir yemeği besmelesiz yememem gerektiği yoksa bir bağlama büyüsü ile hayatımın kararacağı gibi şeyler dinledim, kaybedecek bir şeyim yok besmeleyle yiyorum ben de risk almıyorum.swh
`harut ve marut` adlı iki `melek` vasıtasıyla insanlara öğretilmiş olan gizli sırlar.

İslama göre en azından `babiller` zamanından beri vardır.

Görevlendirme yapılırken `cin`ler kullanılır





Bakara

102 "Süleyman’ın hükümranlığı hakkında şeytanların (ve şeytan tıynetli insanların) uydurdukları yalanların ardına düştüler. Oysa Süleyman (büyü yaparak) küfre girmedi. Fakat şeytanlar, insanlara sihri ve (özellikle de) Babil’deki Hârût ve Mârût adlı iki meleğe ilham edilen (sihr)i öğretmek suretiyle küfre girdiler. Hâlbuki o iki melek, “Biz ancak imtihan için gönderilmiş birer meleğiz. (Sihri caiz görüp de) sakın küfre girme” demedikçe, kimseye (sihir) öğretmiyorlardı. Böylece (insanlar) onlardan kişi ile karısını birbirinden ayıracakları sihri öğreniyorlardı. Hâlbuki onlar, Allah’ın izni olmadıkça o sihirle hiç kimseye zarar veremezlerdi. (Onlar böyle yaparak) kendilerine zarar veren, fayda getirmeyen şeyleri öğreniyorlardı. Andolsun, onu satın alanın ahirette bir nasibi olmadığını biliyorlardı. Kendilerini karşılığında sattıkları şey ne kötüdür! Keşke bilselerdi!"