çavdar tarlasında çocuklar – Tıbbiyeli Sözlük
"Bir kitabı okuyup bitirdiğiniz zaman, bunu yazan keşke çok yakın bir arkadaşım olsaydı da, canım her istediğinde onu telefonla arayıp konuşabilseydim diyorsanız, o kitap bence gerçekten iyidir."

Gibi güzel tespitleri olan romandır.

(bkz:holden caulfield)
(bkz:anti kahraman)
"Bir insan öldü diye onu sevmekten vazgeçmek zorunda mısın, Tanrı aşkına; özellikle de, hayatta olanlardan bin kere daha iyi kalpli bir insansa?" gibi insanın yüreğine dokunan kısımlar içeren, bazen aklımızdan geçirdiğimiz ancak dile getiremediğimiz düşünceleri tatlı bir macera aracılığıyla anlatan bir romandır.
ilk başladığım zamanlarda ben ne okuyorum ulan böyle demiştim kendi kendime. açıkçası pek beğenmemiştim içten içe kendisini. ancak şöyle okumaya devam ettikçe kitap daha da açıyor söylemek istediklerini. herkesten nefret ettiğini düşünebilirsiniz holden'in. ancak öyle olmadığını da içten içe hissedersiniz okurken. çünkü kendisi felaket şekilde duyguludur. insanların kötü durumda olduklarını filan görünce çok etkilenir aslında. onu en çok etkileyen şeylerden birisi ise samimiyetsizliktir kanımca. holden samimiyeti ön plana tutar her zaman. insanların rol yapmalarına kendileri gibi olmamalarına asla dayanamaz. yapısı gereği açık sözlüdür, hiç çekinmeden söyler herkese istediği şeyi.

şahane bir gözlemcidir holden, daime çevresini gözlemler onlar hakkında çıkarımlarda bulunur. derslerinde başarısızdır, okuldan kovulacak düzeyde üstelik. asi bir çocuktur korkusuz bir karakter çizer söyledikleriyle yaptıklarıyla ama yazar küçük küçük de olsa size anımsatır aslında onun bir çocuk olduğunu. mesela okuldan kovulduğunu ailesine söyleyemez ne de olsa bir çocuktur. ne kadar korkmuyorum dese de, içten içe korku hisseder. bu yüzden dönmek istemez evine, kaçmak kurtulmak, bir kulübede kendine bir hayat kurmak ister. küçük kardeşi phoebe'ye inanılmaz biçimde bağlıdır. herkesten çok onu sevdiğini anlıyorsunuz satırları okurken.

" erkek okullarına gitseydin görürdün. bir dene de gör," dedim. "sahtekâr heriflerden geçilmiyor ortalık. tek yapacağın, derslerine çalışmak, böylece, bir gün kendine lanet bir cadillac alacak parayı kazanmasını öğreneceksin, okulun futbol takımı kaybederse çok üzüleceğine herkesi inandıracaksın, sabahtan akşama kadar kızlardan, içkiden ve seksten başka bir şey konuşmayacaksın. o küçük kliklerde herkes birbirini nasıl da tutuyor. basketbol takımındakiler birbirlerini tutuyor, katolikler birbirlerini tutuyor, lanet entelektüeller birbirlerini tutuyor. ayın kitabı kulübüne üye olan herifler bile birbirlerini tutuyor. şöyle biraz akıllıca bir şey yapmaya kalk- "

varoluşçudur, çevresindeki insanların neler istediğiyle ilgilenmez. onların istediği şeyleri istemiyordur çünkü. sadece birazcık dürüstlük ister sizden. daha anlatılacak çok fazla şey var roman hakkında ve kısacık bir yazıyla hepsini anlatabileceğimi düşünmüyorum. güzel bir kitaptır iyi okumalar diliyorum

" sonra gitti, denizci herifle ben birbirimize, tanıştığımıza memnun olduğumuzu söyledik. ki, böyle, tanıştığıma hiç memnun olmadığım kimselere, durmadan "tanıştığımıza memnun oldum," demek beni öldürüyor. ama, hayatta kalmak istiyorsanız, ille de bu zırvalan söylemek zorundasınız. "