cesur yeni dünya – Tıbbiyeli Sözlük
görsel
yazarı `aldous huxley` 'in başyapıtıdır.

türü, `bilim kurgu`.

kitap distopik bir kurguda yazılmıştır. aslında kurgulanan dünyada insanların mutsuz olmaları çok zordur. ne zaman kötü hissetseler kolaylıkla ulaşabilecekleri bir soma tableti -yan etkisi olmayan bir tür antidepresan- vardır.

anne kavramı yok edilmiştir. bebekler laboratuarda döllendirilip hayvanlardan aldıkları dokularla kuluçkada yetiştirilirler. doğduklarından-laboratuarda üretildikten- itibarense uykuda kulaklarına fısıltıyla cümleler verilerek şartlandırılırlar.

insanlar hiyerarşik düzene göre üretilirler. alfa artı, beta, delta, epsilon eksi gibi sınıflamalar vardır. hangi sınıfın insanıysalar ona göre kulaklarına farklı cümleler fısıldanır.

bu fısıltılarda herkes kendi halinden memnun olmaya koşullandırılır. "iyi ki alfayım, epsilonlar çok ezik" veya "iyi ki deltayım, alfa olsam sorumluluğum çok olurdu" bu cümlelere örnek.

kitapta günümüzdeki ilişkilerin komplike oluşu da eleştiriliyor. daha vurucu örnekler verebilirim kitaptan ancak bizzat okumak daha etkili olur diye düşünüyorum.

sonuç: 'acaba cesur yeni dünya'da yaşasak nasıl olurdu?'yu düşünmek istiyorsanız tavsiye ettiğim kitaptır.
Okuduktan sonra yazıldığı yıl ile kıyaslayınca yazarın hayal gücüne şaşırılacak bir kitap
pek güzel bir içeriğe sahip ütopik romandır. 1984 gibi aşırıya kapmış tutsaklık yerine göz boyayarak hapsetmenin daha kolay olduğunu savunur aldous. insanlar bir şekilde uyuşturulur. ve bu konuda kanımca haklıdır.(televizyon, eğlence vs. günümüzdeki uyuşturma yöntemlerindendir.) okunması gereken güzide romanlardan bir tanesidir.
İnternetten konusunu okuyunca ilgimi cekmisti ancak kitabi elime aldigimda yarim birakmamak icin cebellesip durdum. Bazi bolumlerde kitap akmiyordu ceviriden kaynakli heralde(ithaki yayinlari), icim daraldi. Baska zaman okusaydim daha iyi olabilirdi, kult bi romana ayip oldu.
genel distopya romanlarının aksine, tasvir edilen dünyada her şey iyiymiş ve de sen özgürmüşsün gibi gösterilir. aksine hiç de öyle değildir. insanların gözleri o yapay mutluluktan dolayı kör olmuştur ve özgürlük gerçeğini unutmuşlardır. ki sabit bir biçimde 60 yaşında ölmeyi kabullenecek kadar boyunlarını eğmişlerdir insanlar. teknoloji ve bilimin esiri olmuştur insanoğlu ve laboratuvarda üretilecek kadar kendi özünden uzaklaşmıştır. güzel bir romandır kendisi, şiddetle tavsiye ederim...