Türkiye’deki pis huydur. Ülkemizde Nice doğal ve kültürel güzellik etrafına kurulan otel, restoran, hediyelik eşya dükkanı vb. işletmeler nedeniyle boku yemiştir. Bu çılgınlığa ülkemizde En başta yine Araplar tarafından istila edilmiş Trabzon Uzungöl ve Rize Ayder yaylasını örnek verebiliriz.
Yabancı ülkelerde doğal ve kültürel güzellikler ulusal park haline getirilip sınırları çiziliyor, bozulmasına asla izin verilmiyor. Öte yandan Türkiye’de ise tüyü bitmemiş yetimler de dahil herkesin malı olan Orman arazileri 30 yıllığına kira adı altında siyasete yakın müteahhitlere ve işletme sahiplerine otoriteler tarafından peşkeş çekiliyor. Sonrası “İnşaat ya Resulallah”. Doğal güzelliğin ırzına geçiliyor.
bina yapmayı gelişmişlik zannetmek mantığı burada da işliyor. Ama Siz o küçük zihniyetinizle bir ormana restoran, kafe, otel inşa ederek orayı güzelleştirmiyorsunuz. Oranın doğasının, manzarasının içine ediyorsunuz. Ulaşılabilir olan bir şeyin ne değeri kalır ne güzelliği.
İşte ben bu kavrama yerli “işletme gettosu” diyorum.
Yabancı ülkelerde doğal ve kültürel güzellikler ulusal park haline getirilip sınırları çiziliyor, bozulmasına asla izin verilmiyor. Öte yandan Türkiye’de ise tüyü bitmemiş yetimler de dahil herkesin malı olan Orman arazileri 30 yıllığına kira adı altında siyasete yakın müteahhitlere ve işletme sahiplerine otoriteler tarafından peşkeş çekiliyor. Sonrası “İnşaat ya Resulallah”. Doğal güzelliğin ırzına geçiliyor.
bina yapmayı gelişmişlik zannetmek mantığı burada da işliyor. Ama Siz o küçük zihniyetinizle bir ormana restoran, kafe, otel inşa ederek orayı güzelleştirmiyorsunuz. Oranın doğasının, manzarasının içine ediyorsunuz. Ulaşılabilir olan bir şeyin ne değeri kalır ne güzelliği.
İşte ben bu kavrama yerli “işletme gettosu” diyorum.