dolaylanmış olanın dolaysız mevcûdîyeti – Tıbbiyeli Sözlük
dolaylanmış olanın her yerde dolaysız mevcûdîyeti, hiçbir dolayımlılığı imkân dâhilinde kılımlamayacak olandır; binâenaleyh, tüm bunlar bizâtihî onun için yerde ve gökte hiçbir ontolojinin salt dolaysız veyâhût dolayımlı kılınmadığı, koyulmuş olmak üzere tüm dolaylılığın kendinde zemîninin dolaysızlığını varsaydığı ve zemînin dolaysızlığının da buna istinâden dolaylı olanın dolayımı vâsıtasıyla koyulduğu hegelci diyalektiğin eksenine ne katmaktadır?
şimdilik bunu filozoflar üzerinden açıklayamayacak kadar yetersiz olsam da birkaç kelam edelim bakalım ne çıkacak.



not: gerizekalı mısın sen? deme hakkınız saklıdır.



dolaylanmış olan bir taneciğin bir etkiyle o dolaylı yola girdiğini düşünürsek belli doğrultuda hareket etmesini dolaylanmasına borçludur. bu da onun dolaysız mevcudiyetinin olamayacağını gösterir bize.



ancak bu işin ikinci boyutu da var. dolaylanmış olanın dolaysız mevcudiyetini kesin olarak reddedebilir miyiz ki? hadi bakalım.



bunu iki şekilde açıklarsak eğer bilimden ve felsefeden gitmek istiyorum biraz.



öncelikle etki tepki konusunu ele alırsak etkisiz tepki asla olmaz. yani bir cisme etkiyen kuvvet kadar ilerletebiliriz o cismi. peki etkiye neden olan neydi başka bir etki. mesela bir cama baskı uygularsak onun direnç gösterdiğini ve kırılmamak için uğraştığını görürüz. ancak bir süre sonra etki daha büyük bir sonuç çıkacağından bardağı parçalarız. onu kırmamıza yarayan baskı, baskıyı oluşturan kuvvetimiz, kuvvetimizi oluşturan da enerjidir. enerjiyi de başka bir enerji oluşturur ancak ilk enerjiyi düşündüğümüzde beynimiz duruyor işte. burada noldu da ilk enerji orataya çıktı ya da nasıl ortaya çıktı?



gelelim tanrı konusuna. eğer her şeyi tanrı yarattıysa biz onun dolaylanmış versiyonuyuz diyebiliriz. peki tanrıyı dolaylayan nedir?



kısacası düşünmeye iten bir argümandır bu. hee filozoflar ne demiş bilmem. açıklayabilen var mıdır bilmem. ancak bu argümanda en başa gidiyoruz. her şeyin başına.



her şey nasıl var oldu?



big bang demeyin. öncesi de var onun. noldu da her şey var olabildi?



bunu yokluk-varlık konusuna da bağlardım da kalsın orası da.



ilk entryden bir şey anlamadığımı da beliteyim.



o zaman şunu da soralım.



dolaylanmış olanın dolaysız mevcudiyeti mümkün müdür, değil midir?
bir zırvadır. karışık cümleler kurup, cümleleri uzatıp felsefe yaptıklarını sananlara da kafam girsin. sokrates bunları sopayla kovalardı.
dolaylanmış olanın dolaysız mevcudiyeti mümkün değildir bunu bir çok yoldan açıklayabiliriz ancak varacağımız sonuç herhangi bir şeyi değiştirmez kelimelerle raks edip felsefe yaptığımızı düşündürmekten başka
bazı başlıkları gördükçe aklıma gelen bir şarkı var bu da onlardan birisi iyi dinlemeler
video