düşünceyi ifade edebilme özgürlüğü – Tıbbiyeli Sözlük
Insan doğası gereği(nörofizyoloji) sürekli düşünen bir canlıdır. Sahip olduğu kültür ve bilgi birikimi ile düşünür..

Kendi bilgi birikimi ve kültürü ile düşünen insan bu düşünceleri başkaları ile paylaşabilir. Bu da gruplar halinde yaşamamızın eski zamanlarda hayatta kalma şansımızı arttırdığından dolayıdır.

Yani düşündüğünü özgürce ifade edebilmek bir insanın insan olduğu için sahip olduğu haktır.

Bu hakkı engellemeyi düşünenlerin ya kültüründe çok büyük bir sıkıntı vardır ya da bu kişiler basit bir nörofizyolojiyi bilemeyecek kadar cahildir.

Bu cahil ya da kültürsüzlerin bu platformda bile olduğunu görmek çok acı bir olay..

Bırakın herkes rahatça düşüncesini ifade etsin.
her özgürlük gibi düşünce özgürlüğünün de bir sınırı vardır. düşüncenin eyleme geçmemesi bunun bir suç olduğu gerçeğini değiştirmez.



bugün 11 eylül saldırısını öven bir düşünceyi ifade edin bakın abd'de bakın fbi nasıl kapınıza dayanıyor ya da avrupa'da nice/paris saldırılarını düşünce özgürlüğünüz kapsamında savunun bakalım kolaysa.



şiddetin olmadığı, herkesin düşüncelerine saygı duyulduğu, hakaretin, ötekileştirmenin olmadığı bir dünyada ben de yaşamak isterdim ama bunlar fantastik bir rüyadan başka bir şey değil.
Düşünceyi ifade edebilme özgürlüğü kadar düşünceyi ifade edebilme yeteneği de olsa insanlarda keşke biraz.

Toplumun hassasiyetleri kadar bireylerin hassasiyetleri de önemsense birazcık.

Ülkemizin de içinde olduğu kaynayan kazanda genel kabul görmüş değerlere zeval geldiğinde ne yazık ki diğer platformlarda olduğundan farklı bir tepki göremiyorum. Küfür, hakaret, şiddet içeren söylemler...

zeka ortalamasının yüksek olduğunu düşündüğüm bu ortamda bile ezberlenmiş hatta tek tip refleks haline gelmiş tepkiler...

Entelektüel birikimine hayran olunası yazarların bile, kendimi yakın gördüğüm ama bir şeyci olmamak adına dillendirmediğim sol görüşe veya sol görüşün değerlerine tabi olduğunu belli eden yazarların bile kadın düşmanlığı yaptığını görüyorum. Kadın düşmanıdırlar değil kadın düşmanlığı yapmak. Çoğunluğun içinde bulunduğu leş girdapta olduğunu fark edememek, oradan kendini kurtaramamak misali.

Dini konularda hakarete varan -bir ateist olarak hakaret olduğunu onayladığım- entrylerin cevabı aşağılama ve küfür olarak veriliyor. Çok yaman bir çelişki.

Çok çözümsüz çünkü çözümsüzlüğü biz seçiyoruz. Kendi fikirlerimize yakın olanlara sonsuz özgürlük tanırken zıt olanların ortaya dökülmesi bize aniden ifade özgürlüğünün sınırları olması gerektiğini hatırlatıyor.

Cümlenin sonuna nokta niyetine koyduğunuz sokmalı koymalı söylemlere, ota boka sinirlenince sövmeye anneden başlarken aklınıza ifade özgürlüğünün sınırları gelmiyorsa hiç gelmesin.

Çelişkilerle dolusunuz ya bunun farkında değilsiniz ya da ezen olmak ve güç gösterileri ruhunuzu doyurabiliyor.

Neye göre kime göre ülkenin en zeki insanlarıyız artık bilemiyorum. Zeka kitlelerin peşinden gittiğini bile fark edememek, tahammülsüzlük, kendini geliştirememe, öfke kontrolsüzlüğü, duygusuzluğa teslimiyet mi? Sadece soruyorum...
Buralarda kısıtlanmış olandır.



Eğer bir ses çıkıyorsa o da yobaz birinin bağırma sesidir.



Ülke kocaman bir distopyaya döndü yazıktır.
Türkiye'de ne yazık ki tehlike ve baskı altında olan özgürlüktür. ülkemizde insanların düşüncelerini, ülke ile ilgili siyasi ve sosyal fikirlerini ifade etmeleri makul çerçevede bile olsa bir dizi yaptırım ve cezalandırma ile sonuçlanmaktadır. suç kalıbına sokulamazsa kişinin işi, parası ve ailesi tehdit edilmektedir veya insanlara kişi linç amaçlı hedef gösterilmektedir.
bu korku iklimine gidişattan başka bir şey olamaz.
Siyasî olayları bir kenara koyalım toplumsal konularda dahi sahip olamadığımız özgürlüktür. Toplum kurallarına uymazsanız, farklı düşündüğünü ifade etmek şöyle dursun, farkettirdiğinizde dahi toplum tarafından dışlanırsınız.

(bkz:düşünce suçu)
Türkiye'de düşünceyi ifade etme özgürlüğü vardır. Düşüncenizi özgürce ifade edebilirsiniz. Ama ifade ettikten sonra özgürlüğe sahip olacağınızı kimse garanti etmiyor...
Halkımızı anonim hesaplara yöneltmiş ihtiyaçtır. Hatırlamakta fayda var, kaçabilirsiniz ama saklanamazsınız.