emine bulut – Tıbbiyeli Sözlük
Kırıkkalede 10 yaşındaki kızının gözleri önünde Fedai baran adlı şahıs tarafından öldürülen kadın.

Sosyal medyaya düşen bir video var ortada, ben izlemedim ama herkes çocuğun "anne lütfen ölme" dediğini ve annenin kanlar içinde "ölmek istemiyorum" diye feryat ettiğini yazıyor.



Herkes 10 yaşındaki çocuğun sözleriyle duygusal mastürbasyon yaparken bu vahşet görüntüsü haberlerde ve sosyal medyada paylaşılıyor. Emine bulut'un arkada bıraktığı insanların ve o sözde çok üzüldükleri kızının bunları tekrar tekrar görebileceğini düşünmeden.



Yine bir paylaşılmış psikoz içindeyiz. Herkes salyalarını akıtarak yine müebbet veya idam isteyip duruyor, ana bacı sövüyor. Sanki ölen insan tanıdıkları biriymişçesine öfkeli ve intikamcı şekilde, sanki 2 gün sonra hayatlarına devam etmeyeceklermiş gibi. Defektli bir empati yapma biçimi bu, şiddeti beslemekten başka bir şeye yaramıyor. Ya da ikiyüzlülüğün ta kendisi. Kaç kişi ilk yardım öğreneyim, diye düşündü acaba? Can çekişen biri varken video çekmeye devam etmenin absürtlüğünün farkında mıyız?



Ayrıca bizim fakültenin bir hocası hakkında da bazı iddialar var konuyla ilgili yine twitterda baya yayılmış durumda. Bir hesap var bizim hocanın fotolarının kullanıldığı. Bu hesaptan katilin teyze oğlu olduğunu iddia ediyor hesap kullanıcısı ve emine bulut'a karşı küfür kıyamet gırla gidiyor. Daha önceki yıllarda da bu hesaptan bağış yapılan bi sitede bazı kişilere hakaret ve tehdit edilmesi nedeniyle hesap araştırılmış ve banka hesabında bizim hocanın adı varmış. Hocamız bir kadın ve gündelik hayatta gayet sakin yapılı, kendi halinde bir insan. Sosyal medyayı bu şekilde nefret suçu işleyerek kullanan biriyse gerçekten vay halimize.

Eğer değilse de sabahtan beri twitter kullanıcılarının hastaneyi arayıp hocaya küfürler etmesi, hocanın kovulmasının istenmesi falan korkunç geliyor.
Sosyal medyada buyuk yanki oluşturan kadin cinayeti. Yayinlanan videosunun bu kamuoyunu olusturmada etkisi kuskusuz cok buyuk. Ama şişirme bir kamuoyu gibi geliyor bana bütün bu tepkiler. şimdi gaza gelip heştegli tiviti paylaşan adam, yarin sokakta tenha bir sokakta etekle dolaşan kıza laf atacak, ne işi varmış bu saatte sokakta diyecek, bir hemcinsim mahallesinde yaşanan başka bir siddet olayinda "o kadın da hak etmiş" diyecek, uc gün sonra biri kalkıp "kadınların çalışmasını doğru bulmuyorum" diyecek, evlenince "otursun evinde çocuğuna baksın" diyerek eşine her gun baski yapacak. Ya benimsin ya kara topragin edebiyatı yapmaya devam edilecek. Niye böyle karamsar bir ruh haline büründüm bilmiyorum ama ülkemin insanlarının zihniyeti boka batmış durumda. Emine Bulut ne ilkti ne son olacak. En basitinden tıp fakültesinde "kadınlar günü var da niye erkekler günü yok" diye ciddi ciddi tartışmaya girmeye çalışan insanlar biliyorum. İşte bu yüzden; her boka çalışan hastalıklı beyinleriniz bir bunu anlamıyor. Bu yıl 221 kadın, kadın cinayetine kurban gitmiş. Ölüyoruz göz göre göre. Bu yüzden.
Bir babanın(cani) 10 yaşındaki çocuğunun gözünün önünde annesini öldürdüğü yine bir kadın cinayeti.
Yine elimiz kolumuz bağlandı, yine yutkunamıyoruz ve sosyal medyalarda sesimizi duyurmaktan başka bir şey gelmiyor elimizden. Bu insanlık nereye gidiyor? Neden hala eğitimden, bilimden, sanattan bahsetmek yerine kadın cinayeti konuşuyoruz? Neden artık bu kötülükler azalmak ya da son bulmak yerine daha da çok artıyor? Hani kadınlar güldü, çiçekti... Nerde kadınlara verilen değerler?
Nerde?
Yürekli dağlayan insan. Çocuğunun gözü önünde öldürülen kadın. Yeter artık, bu son olsun!
Bir ara profil fotoları seninle doluydu, son olsun demek için. Siyah arka plan, adın yazıyor bir de son sözün: " ölmek istemiyorum."



Burada denk gelmeseydin unutmuştum seni. Videonu izledim, kızının "anne lütfen ölme" dediğini duydum. Fütursuzca paylaştı insanlar, seni gördük, kızını gördük, ölüm anını gördük. Ben de üzüldüm, içim öfkeyle doldu. Sonra geçti günler, çocuğun hiç unutmayacak seni ama biz unuttuk. Dün yine bir video izledim. Gene bir adam, pompalıyla yerde zaten kendinden geçmiş yatan kadının üzerine ateş ediyor. Kadının yanında koskoca oğlu da var, etrafta adamlar. Pek paylaşmadık gerçi, sıkılmış da olabiliriz, senin ve senin gibi öldürülen kadınların videolarını görünce alışmış da olabiliriz. Alıştık sanırım kana, düzelmiyor. Toplum düzelmiyor.



Bir canlıya vuracak kadar nasıl gözü döner insanların anlamıyorum mesela, geçen de bir flood okudum twitter'da, dört buçuk saat boyunca dövmüş kadını adam. Bir insana öfkeyle vurmak anlıktır diyelim ve hadi kabul edelim, çok büyük bir hata vardı belki de. Ama saatlerce dövmek, bir canı alacağını bilerek dövmek nedir, bilemiyorum. Biz neyiz? Doğada yerimiz ne tam olarak? Bu da insanlık mı diyecektim de düşünüverdim birden, insanlık iyi bir şey mi ki insanlığımızı kaybettik diyoruz? Sen de daha önce dövülmüş müydün? Belki de boğazını kesen adam, dövdü de seni. Belki bu yüzden ayrıldın.



Mesela küçük kız çocuklarından ne istiyorlar, bunu da anlamıyorum. Çocuk gördüğünde içinin şefkatle dolması lazım, bunlar onlara taze beden olarak bakıyorlar. Televizyonda söylüyorlar artık, yasalara koyuyorlar. Bir yerlere gidiyoruz, nereye gittiğimizi görüyorum ama dillendiremiyorum. Bir yere doğru gidiyoruz, senin kanınla, diğerlerinin kanıyla, küçük çocukların feryatlarıyla evrenin dengesi daha da bozuluyor. Ve bizler, bütün bu kötülükleri bir türlü becerip de durduramayan bizler, daha büyük pisliklerin içinde yaşıyoruz zaman geçtikçe.



Nur içinde yat. Sen huzurla uyu, dilerim kızın da güzel bir şekilde büyür.



Biz seni unuttuk diye de hayıflanma, biz neleri unutmadık ki. Her daim yüzümüze tokat gibi çarpılıyor bu gerçekler, biz diğer yanağımızı dönüyoruz. Yanlış anladık bir şeyleri sanırım.