eski sevgiliyi unutamamak – Tıbbiyeli Sözlük
birini unutturacak yegane şey bir diğeridir mottosuyla olayı ele aldığımızda; yerine yenisi gelmediği ya da eski sevgili çok tiksindirmediği takdirde hep gerçekleşecek olan durum.
Bugün gördüğüm şu sözle açıklamama başlamak istiyorum `birini unutmak yıllar alır; hatırlamak ise bir saniye`



Gerçekten sonuna kadar haklı bir söz.



Açıkçası benim yaşadığım bir travma yüzünden unutamadığım biri var evet. Bunu çok eski girilerimden çok rahat görebilirsiniz. Size şunu söylemek istiyorum emin olun ben bile yaşadığım o kadar acı dolu o zamanları atlatabilmişim emin olun herkes bir şekilde unutabilir. Unutmasa bile artık eskisi gibi acıtmıyor emin olun. (( bu sözleri intiharın eşiğinden dönmüş biri olarak söylüyorum ))





Peki nasıl mı döneceksiniz?



Öncelikle iyi bir dost edinmek. Özellikle de ailenize anlatamayacağınız bazı durumlar oluyorsa. Ben buldum. Size şunu söyleyebilirim ki `gerçek dost, sizi her şeyinizle kabul edendir.`



Benim arkadaşım yaşadıklarımı dinledi, kızmadı, yadırgayıp kınamadı. Sadece anladı ve gözlerimin içine bakıp bana yanımda olduğunu ve olacağını söyledi.



Yanımda oldu da. Artık dayanamayacak duruma geldiğimde benimle doktora geldi. Destek oldu. Resmen güne başlamak için sebebim idi kendisi.

Ömrümün sonuna kadar ona minnettar kalacağım.



Aradan kısa ya da uzun bir zaman geçecek sonra. artık o kadar acımayacak ama yinede korkuyor olacaksınız sevmekten, sevilmekten.



Sıradan bir gününüzde karşınıza biri çıkacak ve size hiç bir yapmayacak. Sadece bakışacaksınız. Sonra gülüp konuşmaya başlayacaksınız. Uzun süre sonra kendinizi birine karşı rahat hissedeceksiniz.



Aradan zaman geçecek ve size açılacak. Siz ona korkularınızı söyleyeceksiniz. yaşadığınız o kötü anılar gözünüze gelecek. Korkmayın. O size bunları birlikte aşacağız diyecek. `gözlerinizin içine bakacak`

Kendinizi hiç bu kadar çıplak hissetmeyeceksiniz belki de.



Korkmayın. İlerlemeye başlayın. Emin olun buna değecek. Elinizden tutacak. Hatta ilk siz tutun korkmayın. O size dokunmaya kıyamaz iken siz sarılın hemen. Sakın bırakmayın. Gözlerinin içine bakın ve susun. Sözler gereksiz kalacak zaten.



İşte o zaman fark edeceksiniz `küllerinizden doğacaksınız`



Mirkelam' ın dediği gibi unutulmaz belki yaşananlar ama artık o bitmiştir. Yeni bir yola gireceksiniz.



Korkmayın. İlk adımı siz atın. Emin olun değecek buna.
Acını yaşa

Öfkeni de yaşa

Ve seyret

Kendini sakın bastırma

Öyle su üste akan yaprağa bakar gibi bak

Uzanıp onu almaya kalkışma

Kendini suçlama , başkalarını da suçlama

Olacak olandan kaçınamazsın

O yüzden hiç bastırma kendini

Baskılama

Çünkü insan , bastırdığı duygunun esiri olur.



Cahit Zarifoğlu





Bastırdığı duygunun esiri oluyor işte insan. Unutmaya çalıştıkça onu, onda hapsoluyorsun
Benim öyle unutamadığım bir eski sevgilim yok. ama bir çok yaşam gördüm bir çok yaşama tanık oldum. Dinlemeyi seven bir adamım, bu yüzden çok öykü duydum. diyeceğim şudur ki olay sizsiniz onu düşündüğünüzde hissettiklerinize özlem bu aslında. Onun sizden götürdüklerini yarattığı boşluğun acısı . Ve bunu kabul edip, bununla herhangi bir şekilde kimi için bu bir dosta onu uzun uzun anlatmak kimi için bir takım alışkanlıklar kimi için yeni bir insan kimi için inanç. Kabul ettikten sonra başlıyor her şey. Ve her zaman geri dönüşler yaşarsınız bu da ayrı bir gerçek. ama önemli olan devam edebilmek düşe kalka da olsa yürümek . Dinleyen adam bildirdi .
google earth'ü açın,ordan yerinizi bulun.hani filmlerde olur ya kamera birden uzaklaşmaya başlar birden yaşadığınız yer küçülür,sonra dünyaya geçer sonra dünya küçülür sonra galaksi vs.hah işte siz de öyle yapın,evren bizim dertlerimiz için çok fazla büyük bir yer.yaşam bir sevgiliye takılıp kalmak için çok fazla kısa,en iyi ihtimal yüz yıl.yirmili yaşlarda olduğumuzu varsayarsak dörtte birini zaten yedik.adı üstünde eski,eskimiş bitmiş.zaten zamanımızdan yemiş.gerçek aşk olsa eskimezdi.güzelim zamanımızı acı çekerek harcamayalım.yok illa acı istiyorsan acılı adana var miss.onu ye.şalgam da iç.
Unutmak diye bir durumun söz konusu bile olacağını düşünmüyorum.çünkü bir zamanlar her şeyinizi,sevginizi,zamanınızı vs.paylaştığınız birini öylece unutamazsınız maalesef.hayatınıza devam ediyosunuz tamam ama illa ki aklınızın bir köşesinde o ya da onlar olur.iş ki olay saplantıya dönmesin.o zaman kendi hayatınızın içine edersiniz tam anlamıyla.herkes bir şekilde dönüyor hayata eli mahkum ara ara kabuk bağlayan yara tekrar kanasa da.ve acı verici gerçek de şu gerçekten sevdiyseniz asla unutmazsınız.hatta zamanla onunla ilgili kötü anılardan ziyade iyi anılar daha çok canlanıcak kafanızda.
3,5 sene önce ayrıldığım eski sevgilimin doğum gününü bu sene unutmayı başarmışım, bu da bir ilerleme bence. Darısı total olarak unutmaya
unutmaya gerek var mi ,insan insani unutur mu bunlar onemli sorular. bence gerek yok..unutmaya calistikca unutamazsin. en iyisi akisina birakmak uzuleceksek doyasiya uzulmek ama sonunda kendimize gelmek silkelenmek ve aldigimiz derslerle yolumuza devam etmek.
Hala seven ve takıntılı olan taraftaysanız gerçekten zorlaştırıyor hayatı.



Günler haftalar boyunca takip etmeye devam ediyorum onu. Her gün, istisnasız. her şeyini izliyorum. Her yazdığını okuyorum. Ama çok tuhaf ki her şeyi gülerek hatta kahkaha atarak karşılıyorum. Belki de benim vücudumun savunması da böyle bilemiyorum ama kendime dışardan bakarak biraz da üzülüyorum. Ağlamak yerine kahkaha atan ama içinde biriktirip en son patlayan kızlara dönüşecek gibi duruyorum uzaktan. Ama öyle değil işte. Her şey çok farklıydı bizde. En başından en sonuna kadar. Bu yüzden de zaten bittiğinde her zamanki klasik şeyler olmadı. Bu yüzden kimseden öğüt alma gibi bir ihtiyacım olmadı, olduğunda da işin içini kimse bilmediğnden bir işe yaramadı. Bildiğim tek şey şu an ayrılık acısı çekmiyor olduğum.



Neyse burayı Güzin abla köşesine çevirmek istemiyorum. Sadece yaşadıklarımdan bir kesit de burada kalsın diye yazdım. Gidip biraz daha seyredeyim yeni video paylaşmıştır belki. En son yemek yapmışlar. Önüne tabağı koymuşsun tatlım ama desenli tabak sevmez ki o. Değişti mi acaba?
Bu unutamamak mı bilmiyorum ama her gördüğünde sanki zemin ayaklarının altından halı gibi kayıyormuş gibi bir his yaşanıp durur. Bir de şu "doğal davran kanka" durumları var ya tam komedi.

Dün gece arkadaslarla oturduğumuz mekanı terk ederken arkadaşa tam "ananenlere yürüsene sen de" gibi bir şeyler diyecekkeeen zıbam zıbam zıbam! İlk sevgilimi karşımda buldum. "Ana, anen, anan ne, ananene..." şeklinde bütünlüğü olmayan kelimeler saçtıktan sonra en son ona arkamı dönmüş yan yan yürüyodum.