fakat müzeyyen bu derin bir tutku – Tıbbiyeli Sözlük
Aşık olan herkesin izlemesi gereken ve hayat nasıl mahvedilir sorusuna cevap veren harika bir filmdir

izlemek güzeldir be sözlük
En sevdiğim film

---spoiler---

-müzeyyen

+efendim

-hiç, sadece adını söylemek hoşuma gidiyor

---spoiler---
Yakın zamanda okumayı düşündüğüm İlhami aygör kitabı
edit:kitabı okumaya başladım,dili harika, bitmesin diye yavaş okuyorum
Okuyan hemen herkesin beğendiği selami algör kitabı. Filmin başrollerini görünce aşırı beklentiye girmişim sanırım. Kitabını okurken aldığın zevki filmden almadım.
"Sadri Alışık denilen hergele, her filminde ağlardı. O ağladıkça ben de ağlardım. Nedenimi bilmez ağlardım. Ağladıkça Sadri'ye kıl kapar gıcık olurdum. Üçüncü şahıs olarak kalışına, hep gidici kadınları sevişine, bu gidiciliklerin bir mecburiyet gibi duruşuna, Sadri'nin bu mecburiyetlere, giden kişinin özgürlüğü olarak bakıp, ona ihanet etmemek için kendine ihanet edişine..."

Evet erinmedim yazdım.
"Bazen sadece bir ‘çıt’ sesi duyarsın. Bu sesi duyduğun zaman da gitmen gerekir. Bazen bir eşyadan gelir, bazen üçüncü bir şahıstan. Çünkü; bazıları abajur alır evlerine, bazıları da portatif bir lamba taşır yanında. Bazılarının koltuk takımı vardır, bazıları da otelde yaşar. Bazen her şeyi birden istersin, bazen de her şeyi bırakıp s*ktir olup gitmek."
İsmiyle beni mest eden kitap. Kitabı İlk duyduğumda, içeriğini bile bilmezken sırf adının güzelliğinden kitabı bulmak için büyük bi uğraş vermiştim. Bulduğumda da bi çırpıda bitiverişi beni bi miktar üzmüştü ama olsun, ona sâhip olmak bile güzel. Çizimleri de hoş. Ama filmi çok kötü, cidden. Saçma sapan, sahneler arası bağlantısız bi yapımdı. Sanırım kitaptaki salaş ruh verilmek istenmiş ama başarılı olunamamış.
"Hikaye,” dedim, “gel seninle anlaşalım. Sen yarım kal, adını da Yarım Kalan Hikâye koyalım.”

“ Sen zaten neyi tamam ettin ki?” dedi bana.

Aslında tam diye bir şey yoktur, ”dedim, “ her tam, bir üst yarımın alt basamağıdır. Yani yarım da bir bütündür.”

“Boşver de, ” dedi.“ hiç değilse taslak, maslak bir final yaz.”

“ Peki” dedim, “nasıl bir finale gidelim?”

“ Mesela...”dedi, ”başka bir kadına âşık olsun, ona kapılsın gitsin. ”

“Ne bu?” dedim. “Boğaz motoru mu, bir o kıyıya bir öbür kıyıya, kır dümeni dolaş dur. Geç bunları.”

“ Peki...” dedi, ”bu hikaye adama yetmesin, başka şehre ya da memlekete gitsin.”

Fikri fena değildi.B*ka sarmış bir hikayeyi, daha derin bir b*ka sarmak, belki bir çıkış yolu olabilirdi."