garson çağırmak – Tıbbiyeli Sözlük
Özellikle yaşı benden çok büyük olan garsonları çağırmada ve onlardan bir şey istemede çok güçlük çekerim. Sofrayı toplayıp ona yardım edesim gelir :(
Şahit olduğum bir olayı anlatayım; arkadaşla bir kafeye gittik oldukça kalabalıktı, biz de köşe bir yere geçtik. Arkadaş ne içersin diye sordu. Ben de bir süzgeçli çay alayım dedim. Derken arkadaş elini havaya kaldırıp sırasıyla; iki işaretini yaptı, sonra çay karıştırır gibi hareket yaptı, sonra 1 işaretini yapıp başparmak ve işaret parmağının uçlarını birleştirip yuvarlak şeklini yaptı. Ne yapıyorsun dediğimde iki çay biri süzgeçli olsun hareketini yaptım dedi. Derken garson gelip sinirli bir şekilde abi hayırdır dedi. Arkadaşım çay istediğini söyleyince garson eğilip "gerekirse avazın çıktığı kadar bağırıp siparişini söyle yeter ki milletin ortasında top hareketi yapma" dedi.
Hangi arkadaşımla bir cafeye gitsem nedense hep bana düşen görevdir. Sen çağırsana dediğimde sen güzel çağırıyosun cevabını alıyorum.garson çağırmanın güzeli mi olur Allah aşkına :) herkes gibi elimi kaldırıp bakar mısınız diyorum bn de. sesim biraz iyi çıkıyor ondan sanırım.
Yaklaşık 3. kez bakar mısınız diye seslenişimde muvaffak olabildiğim eylem.

Normal şartlarda sesi her yanı tutan ben garson çağırırken aman yüksek sesle çağırırsam ayıp olur insanlara diyerekten olduğum yerde büzüşerek kendimin bir zip versiyonuna dönüşmekteyim.

Bir insanın insanlığa ve insana saygısı kendine hizmet edene gösterdiği tavırlarla ölçülebiliyor bence. O yüzden bir garsona emirler yağdıran, bağıran, lütfen ve teşekkür ederim demeyen insanların karakterini bi tekrar değerlendiririm şahsen ben.
Göz teması kurarak veya elimi kaldırarak genelde başardığım iş. Yüzüme bakmıyorsa, "pardon" veya "bakar mısınız?" diye seslenirim mecburen.

mümkün olduğunca az ses çıkartmak üzerine kurmuşum düzenimi sanırım.
Deveyi hendekten atlatmaktan daha zor olan bir şey.



Çünkü; garsonlar etrafına pek bakmak istemiyorlar.

En azından kendimden biliyorum.



Zamanında garsonluk yaparken biraz yorulayım etrafıma bakınmayı kesiyordum.

Bir de öyle sıradan cafe yada lokanta değildi çalıştığım yer. Koskoca subay ordu evi idi.