günlük – Tıbbiyeli Sözlük
Bazılarında dandik kilitler olan, annelerden saklanması pek mümkün olmayan, özel hayata ve tabii ergence meselelere dair bütün sırların içinde olduğu defter. Onlarcasını yazıp yazıp imha etmişliğim vardır. Bir dönem ingilizce yazarak çözüm bulmuştum, elimde sözlükle yazıyordum. Çok başarılı oldu ben bile anlamıyordum yazdıklarımı. swh
Lisede 1'de ingilizce tuttuğum lise 3'te de dil anlatım ödevi olarak yazdığım faydalı şey. İnsan sonradan okuyunca mutlu oluyor.
günü gününe degil de ayda bir filan kafama estikce yazdigim bir günlük var. genelde içimi dokmek istedigimde yazarim. güzel oluyor bence,hem rahatlatıcı hem de insan ileride okuyup ders çıkarıyor kendi hayatından.

bir de ayrı olarak gelecekteki eşime yazdığım bir günlük var. kendisinin kim olduğunu ve hayatima ne zaman gireceğini bilmiyorum ama onun sevgisini bazen çok arıyorum,özlüyorum,onu tanimak için sabirsizlaniyorum filan duygularim depresince yazıyorum,kendimi tanıtiyorum hayallerimi yazıyorum, espri yapıyorum , şiir yaziyorum vs. inşaallah evlenince kendisine okutmayi planlıyorum.

bir de sözlük var işte burayi da baya günlük olarak kullanıyorum güzel oluyor kimsenin sizi tanımadığını bildiginiz bir yerde yazmak içinizi dokmek hatta çoğu zaman saçmalamak. tesekkurler sözlük...
lise yıllarında yazdığım serefsiz dayımın okuması sonucu suğudum durum bu aralar yeniden ısınmaya çalışıyorum.. sizde deneyin tıbbıyeli kardeşlerim . geçmişte yazdıklarını okudukça o gunku dertleini görünce insan bi tebessüm ediyor:)
günlüğü, lisede hazırlık okurken ingilizce olarak tutuyordum bir zamanlar. o zamanlar izlediğim bir filmde, filmin ana karakterinin zamanında yazmış olduğu günlüklerin, mahkemede aleyhine delil olarak kullanıldığını izledikten sonra etkilenip, günlüğü yok etmiştim. yazmayı da bıraktım tabi. iyi mi ettim,bilmiyorum. şu saatten sonra günlükten ziyade, ileride anılarımı derleyeceğim otobiyografi tarzı bir kitap yazarım belki.
bir kere yazma girişiminde bulunduğum, içimi ciddi anlamda döktüğüm, annemin okuduğunu fark etmemle yırtıp çöpe attığım anılar birikintisi. nasıl sinirlendiğimi, hayal kırıklığına uğradığımı anlatamam.

hatırlayınca bile üzülüyorum.

şu an ailemden ayrı bir şehirde yaşıyorum, hala okunur belki birisi tarafından diye yazamıyorum. muhtemelen hayatım boyunca da yazamayacağım.
yıllardır yazmadığım, zaman öldürmenin saçma sapan bir yoludur. kimi kızlar deli gibi aşklarını yazmaya bayılır (oda arkadaşım kendisi, kız eşek kadar oldu halaa günlük.). Ben de komik şeyler yazar, ortaya atardım ki biri çalsın. Tabii ilk başlarda ortaya atmıyor, saklıyordum.



kız kardeşim daha okuma yazma bilmezken ve ben de a harfini küçük bir el boyutunda yazarken, günlük yazmaya karar vermiştim. ta Noel babayı bir evliya sandığım zamanlardan bahsediyorum. bir cümle bir sayfaya sığmıyordu ama sıkılmadan yazdım yazdım yazdım... sonra kilitledim ve sakladım. ertesi gün, oturma odasında kıkırtı sesleri duydum. benim daha dört yaşındaki kardeşim, sen tut günlüğümü çal, kendisi anlamayınca anneme götür ve anneme okut. Sonra ben gelince bana da maharetmiş gibi kilidin ne kadar kolay kırıldığını anlat... o zaman anladım ki bu günlük komik bir şey.



lisede de günlük yazdım. içini bolca küfürle doldururdum. Sonra kızlar günlüğümü çalıp gülerdi. yurtta kalmak az eğlenceli değil hani. biraz da salaksın, küfür duydukça gülüyorsun. ergenlik işte... niye anlattım ben bunları şimdi? neyse...
İlkokuldayken yazardım, şimdilerde ise okuyup gülüyorum, neleri dert etmişim hiç gerek yokken, o zamanlardaki en büyük dert yazılıdan 100 alamamakmış. yaklaşık 2 Aydır yeniden yazmaya başladım.Tabi kimsenin okumayacağı bir yerde muhafaza ederek. Yine de her şeyi yazamıyorum, bazı şeylerle yüzleşmek ağır geliyor belki de, ileride bunları okuyunca hatalarımı tekrar tekrar hatırlayıp kendime kızmak istemiyorum. Güzel şeyleri yazıyorum bu yüzden.
Sınav zamanları içimi dökecek bir kişi olmadığında günlüğüme sarılırım hemen. Ama nasıl içli nasıl hüzünlü yazıyorum sanırsınız bir yakınımı kaybetmişim. Sonradan okuyunca ne abartmışım yeaa diyorum. Bir de evde günlüğümü okuyacak işsiz kimse yok. Belki annem merak edip bakar ama sanmıyorum. O yüzden rahatım her şeyi yazıyorum. Aileden birine sinirlenince sövüyorum falan Insallah okumuyordur kimse
3. Sınıftan beri 11 yıldır yazdığım defterlerimdir. Bazen haftalarca yazmadığim da oldu ama hiç bırakmadım.

Arada bir açıp ortaokulda unuttuğum bir anımı , lisede kurduğum hayalleri, sevip de unuttuğum şarkıları , sonradan çok değişen lise arkadaşlarımı, ilk aşkımı ve o zamanki beni hatırlamak güzel şey bence.