hacettepe üniversitesi tıp fakültesi – Tıbbiyeli Sözlük
Hacettepenin tohumları 1954 senesinde ankara tıp'a bağlı olarak kurulan 'çocuk sağlığı kürsüsü' ile ekilmiştir.kurucusu prof.dr.ihsan doğramacı hocamızdır.İsminin nereden geldiğine gelirsek üniversitemizin adı kurulduğu mahallenin adından gelmektedir.tıp fakültesinin olduğu kampüs sıhhıye kampüsüdür.buraya ankaray ile en yakın olan durak kurtuluş durağıdır.sıhhıyede inip taa oradan yürümeyin.

Kampüs olarak içerisinde hastanelerin olması nedeniyle pek herkesin girebildiği denetim olmayan bir yerdir.yeni gelecek arkadaşlar için söylemek gerekirse duygularınızı sömürecek dilenciler , hastalar için kurabiye satanlar karşınıza çıkabilir,yüz vermeyiniz.

Gelelim konaklama işine. Hacettepenin yurdunda yeterince kontenjan olmadığından aslında en büyük sorun kalacak yer bulmak oluyor.yakınlarında bir kaç özel yurt da var ancak konaklama işine özel bir gayret göstererek erkenden halletmekte fayda var. Hacettepenin yurdu ilk 100 e girenler için ücretsiz ve direk olarak yazılıyorsunuz böyle bir hakkınız var, ancak ilk 100 de değilseniz kura çekiliyor ve kura ile kazananların sayısı da bir elin parmakları kadar.ders çalışma ortamı olarak hacettepe kütüphaneleri 24 saat açık. İstediğiniz bir vakit kütüphaneye gidebilirsiniz.kütüphanede 24 saat aktif olan bir kantin de mevcut o yüzden çay kahve atıştırmalık sorunları da yok.

Tıp fakültesinin ilk günlerinde alıştırma amaçlı tıp eğitimi anabilimdalı(ABD diye kısaltılıyor) derslere girer size okul hakkında bilgiler verir,bu derslerden soru çıkmayacaktır o yüzden ilk günden not tutmaya çalışmayın.zaten not almaya da pek gerek yoktur.öğrenciler arasında süregelen harika bir not çıkarma taktiği var.şöyle açıklayayım: önce bir not grubu oluşturulur bu not grubunda giren kişiler derslerde tutulan ses kayıtlarını hocaların ders anlattıkları slaytları da kullanarak ders notu haline getirirler.bu notları da anlaştıkkları bir kırtasiyeye verirler.(bu kırtasiyeler öztürk kırtasiye ya da arzu kırtasiyedir). Onun için derslere gitmeden de ilk üç sene çok iyi notlar alabilir hatta ilk 10 a girebilirsiniz.

1. Dönem ( tıp fakültsinde sınıf yerine dönem kullanılır daha çok) çok çok çok basittir diğer dönemlere göre. O yüzden 1. Dönemde tıp bu mutmuş yheaaa diye rehavete kapılmayın. Birinci sınıfta yapılacak en akıllı davranış notları olabildiğince yüksek tutarak fakülte derecesine girmek ve tus dershanesinin ücretsiz yazılma hakkından yararlanmak olur.tus dershanesi fiyatlarım ortalama olarak 8-10 bin arası şu aralar sanırsam.

2.Dönem çok yoğun geçecek bir yıla hazır olun.En bunaltıcı en yorucu dönemdir.Anatomi,Fizyoloji,Histoloji ve Embriyoloji görülen dersler.Anatomi için mutlaka Hacettepe hocalarımızın çıkardığı 3 kitaptan oluşan Fonksiyonel Anatomi kitaplarını edinin.Anatomiye ordan çalışırsanız kalıcı ve etkin olarak öğrenirsiniz ve intern olup tus a çalışırken yükünüzü hafifletmekle beraber bir çok diğer bilim dalınında daha iyi anlarsınız.


Dönem 3 daha da yoğun geçecek bir yıldır.Ancak laboratuvar yoğunluğunun olmaması nedeniyle okula gitmeyip kendiniz çalışarak dinlenebilecek vakit bulabilirsiniz.Patoloji,Farmakoloji,Mikrobiyoloji gibi tıbbın en temel en baba alanları öğrendiğiniz sene olacaktır.Özellikle Patoloji ve Farmakoloji çok önemlidir.Diğer Dahili ve cerrahi branşları anlayabilmek ve mesleki olarak başarılı olabilmek için mutlaka iyi derecede öğrenilmesi gerekir.Bu yıl yavaş yavaş Dahiliye,Pediatri,Kadın doğum,cerrahi vs büyük stajlardan da teorik dersler oluyor ancak yine patofizyoloji ağırlıklı işleniyor.

Dönem 4 Büyük stajların olduğu artık hasta görüp muayene etmenin öğrenildiği ve en keyif alınan yıllardan biri.İlk 3 döneme göre nispeten daha rahat olmakla beraber sözlü sınavların başlamasıyla sınavlar çok stres yaratan faktörler olabiliyor.

Dönem 5 küçük stajların yılı.Sözlüden önce 2-3 gün çalışarak tüm stajların başarıyla geçilebileceği bir yıl .Ancak Tus çalışmaya başladıysanız yoğun bir yıl oluyor.

Dönem 6 .İntern hekimlik dönemi.Hekimlik diyorum hastanenin genel personeli gibi olunuyor.Her türlü ıvır zıvıra intern bakabiliyor.



Yemekhane hemen tıp fakültesinin arkasında ve stajyer yemekhanesi ise 7 numaralı kapının karşısındaki binada . .yemeğinizi oradan yiyebilirsiniz ya da 200 metre ötedeki hamamönüne giderek bir çok kafenin birinden de yiyebilirsiniz.
Birkaç yıl önce bu zamanlar kazandığımı öğrendiğim fakültem :) tıp fakültesini kazanmak elbette zordur, öncelikle yeni kazanan meslektaşlarımı tebrik ederim. Ancak asıl zorluğun ve fedakarlığın bundan sonra başladığının farkında olarak çıkın bu uzun yola. Zordur evet, gerçekten zordur ama öğretir de. Hayatı öğretir, tıbbı öğretir, doktorluğu öğretir, yeri geldiğinde daha önce tanımadığınız bir hastanız için ağlamayı, yeri geldiğinde yeni doğmuş bir bebeği annesinden dahi önce görmenin mutluluğuyla insanların hayatına dokunmayı öğretir. Aldırmayın arkadaşlar, size verebileceğim en güzel tavsiye bu olacak. Aldırmayın; azminizi kırmaya çalışanlara, yapamazsınız, hiçbir şey bilmiyorsunuz, sizden hiçbirşey olmaz diyenlere… öyle bir oluyor ki hem de, Türkiyenin en iyi hekimleri bu fakülteden yetişiyor. Kesinlikle kendinize güveninize zarar vermeye çalışanlara kim olursa olsun aldırmayın, sadece elinizden geleni yaptığınıza emin olun. Çünkü doktorluğu kimse size zorla öğretmez, siz ne kadar öğrenmek isterseniz o kadar öğreneceksiniz :)
Fakülte mensubu hekimlerin Teorik bilgilerinin fazlasıyla iyi olduğunu ama hekimlik noktasında pratiğe gelince tıkandıklarını düşünüyorum. Akademisyenlerin birçoğunun da hacettepe çıkışlı olması bu kanımda beni destekliyor.
Son zamanlarda ders programında büyük değişimler yaşanan fakültedir.

Verilen seçmeli dersler komiteden yatay sisteme dönüştürülmüştür.