ultrasyon benim favorimdir. bir türlü alışamadım hala gülüyorum duyunca.
Örneğin böğür, kaburga ile kalça arasını veyahut böbreği anlatan bir halk tabiridir. Fakat, böğrüm gidişiyor diye gelen ve göğüs kafesini işaret eden hastaya grip ilacı yazmışlığım da vardır. Bağır( göğüs kafesini niteleyen tabir) ile böğrün halk arasında ortaya karışık kullanımları da mevcuttur, bilgilerinize.
Atrial septal defekt
Ventriküler septal defekt
Patent ductus arteriozus
Fallot tetralojisi
Aort koartraksiyonu vs. gibi tüm siyanozlu/siyanozsuz konjenital anomaliler halk dilinde "çocuğun kalbi delikmiş." olarak bilinir.
hasta olmak; adet görmek şeklinde örnek verilebilecek bir başlıktır subhanallah.
Hiç unutmam henüz daha 3. sınıftayken bir arkadaş bu hafta çok yoğunum yerime ilçe devlet hastanesinde nöbet tutar mısın diye sordu. İlçe dediğime bakmayın, köyden hallice. her zaman cesareti bilgisinden önde giden bir birey olarak (*) tabi ki, ne olacak ki diye cevap verdim. Sözlük; hayatımda en korkunç ama sonrasında kendimle en fazla gurur duyduğum üç gece, 300 küsür hasta, yüzlerce değişik semptom tanımı duydum. kaç yıllık tıp eğitiminde değil, orada 3 gecede doktor oldum ben.
"sadece kuran okurken ağzım tatlanıyor, başka şikayetim yok" diyen hastayı diyabet vb hastalıkları dışladıktan sonra küçük bir kağıda "sende keramet var" diyip kaşeyi basıp yolladım.
Sabah 4'te ağaçtan düşmeyle gelen 65 yaşında erkek hastayı müşahade süresi bittikten sonra oğluna "anneniz heralde vefat etmiş, babanızı tez evlendirin; adam sabahın 4ünde ağaca tırmanıyor" diyerek yolladım.
En ilginci de "organlarım yer değiştiriyo" şikayetiyle gelen hastanın reflü olması idi. Nasıl bağladım, nasıl bir sebep–sonuç ilişkisi kurdum bilmiyorum; adama reflü diyince "hee şehirdeki doktor da öyle birşey demişti" diye doğruladı.
Ve anladım ki, mesele bilgi filan değil; hastayla iletişim ve ekip organizasyonu, bunu iyi yapan iyi doktor oluyor. Size abi tavsiyesi olsun.