"tipimiz yoksa tıpımız var" felsefesini benimsemiş, preklinik dönemde kızlarla tek diyalogu "not alışverişi" olmuş umutsuz ezik tiplerdir. mecburen hemşire peşinde koşarlar çünkü başka çareleri yoktur. doktor arayan "bazı" hemşirelerin varlığından haberdardırlar ancak bütün hemşireleri genellerler. hemşirelerden de red yeme ihtimalleri yüksektir ancak hiçbir zaman bu durumdan bahsetmez, hep olumlu gelişmeleri topluma yansıtırlar. preklinikte sümsüklüğüyle tanınan bu tipler, kendilerini brad pitt sanır. oysa durum böyle değildir. bunu hemşireler de bilir, siz de bilirsiniz.
özellikle intern doktorken pik yapan durumdur.
genç doktor adayımız yıllarca tıp eğitiminin getirdiği zorlukların altında ezilip kalmıştır. çevresinin de doktorum aşağı, doktorum yukarı pohpohlamalarının da etkisi ile kısa bir süre sonra doktor olacağının farkına varan kahramanımız yıllar süren ezilmişliğini çevresinde kolay hedef olarak gördüğü hemşirelerden çıkarmaya çalışır.
tabi bir de bu tiplerin ava gidip avlananı vardır. bir anda kendini nikah masasında bulur o da ayrı bir konudur.