hiçbir şeyden mutlu olmayan insan – Tıbbiyeli Sözlük
Bir oturuşta aynı şeyi en az 10 kere anlatır dururlar.

Yeri gelir hocanın geç kalmasını şikayet eder, yeri gelir 'neden bu dersi alıyoruz' der. Utanmasa 'neden yaşıyoruz ?' Diyecek.

Sanki dünyadaki en büyük dert onunmuş gibi konuşur. Susmaz. Karşısındaki insanın yaşam enerjisini sömürür. Artık teselli edemez hale gelirsin. Ya bir insan nasıl her şeyden şikayet edebilir?

İşte bu kişilerin en sorunu şükür etmemek. Sokakta soğukta aç uyuyan, giyecek ayakkabısı olmayan vb. insanları düşünmüyorlar. Ya da yoğun bakımda, ameliyatta, hasta olan insanları hiç düşünmüyorlar. Bunları düşünseler ver şükür etseler hallerine yeter aslında. Ve düşünmedikleri için de havadan sudan şeylerden bile şikayet edebiliyor, şikayet ettikleri gibi karşısındaki insanları da yoruyorlar.
Hayata bakış açısını acilen değiştirmesi gereken kişidir. Mutlu olmak da çaba ister. Bedavaya mutluluk yok. Mutlu olmayı bilmiyor da olabilir,öğrenmesi lazım. Nelerden mutlu olur,hayatındaki şükredecek şeyler nedir,düşünüp yazmalıdır.(ödev)

Öncelikle şikayet etmeyi bırakmalı. Zorlukları oyunun bölümleri gibi görmeli. Hayat da bir oyun değil midir? Amacımız her bölümü geçip sona ulaşmak. Ancak o bölümleri nasıl geçtiğimiz de önemli,tabi o ayrı konu. Böyle kişilerin ne yaptıklarını fark etmesini sağlamanız gerekiyor. Çünkü o farkında değil. Fark ederse düşünmeye başlayacak ve değiştirmeyi düşünecek.(öyle umut ediyoruz) Bir şeyden şikayet etmeye başladığında o şeye ondan daha çok şikayet ederek ne yaptığını ona fark ettirebilirsiniz. Teselli olmayı beklediği için şaşıracak sonra da fark edecek, o sizi teselli etmeye başlayacak.

Ya da kendi ruh sağlığımızı korumak adına çok da uğraşmamak, o kişiyi serbest bırakmak lazımdır.

(bkz:hiçbir zaman mutlu olamayan kişi)
yaralı insanlardır. hayat bazı insanları öyle şeylerle sınar ki; artık küçük mutluluklar, yolda gördüğü insanların kahkahaları, sevinçleri, küçük sürprizler ona anlamsız gelmeye başlar. kendini de kimseye açmadığı için etrafındaki insanlarca yeterince anlaşılamaz; hiçbir şeyden mutlu olmadığı, işkolik olduğu, sıkıcı birisi olduğu söylenir, bu hayatı nasıl böyle yaşayabildiğine dair arkasından yorumlar yapılır. tanıyorum böyle birini, kendisini ilk gördüğümde ben de hiçbir şeyden mutlu olmayan, negatif enerji yüklü biri olduğunu düşünmüştüm. ama zamanla onu tanıdıkça, yaşadıklarını öğrendikçe ona hak verdim. sadece ona hak vermemin, onu sabırla dinlememin bile onu çok mutlu ettiğini söyledi. bundan dolayı artık böyle insanlar gördüğümde onları neyin bu noktaya getirdiğini soruyorum, dertlerini dinliyorum. emin olun ki böyle zannettiğimiz insanların önemli bir kısmı hayatta kendisinden başka kimseyi önemsemeyen bencil insanlar nedeniyle bu hale geliyor. daha naif bir kişiliğe sahip olmaları onları olumsuz etkiliyor. bu nedenle böyle insanların ne yaşadığını bilmeden "enerji sömürücüsü" olarak kategorize edilmelerini doğru bulmamaktayım.
Hayat sanırım kafamıza kazıdığımız şablonlardan oluşuyor. O şablonlara göre düşünüyoruz. Farkında olmadan inşa edip her şeyi ona göre yorumluyoruz. Ve eğer şablonumuzda hata varsa, her şeye olumsuz açıdan bakmak varsa hiçbir şeyden mutlu olmayan insana dönüşüyoruz. En çok istediğimiz şey gerçekleşse bile aslında onu istemediğimizi anlıyoruz. Sadece mutsuzluğumuza bir sebep göstermek adına hayatımızdaki olmayan şeyleri istediğimizi sanıyoruz, elde edince de bir anlam göremiyoruz ve bu kısır döngü gibi tekrarlanıyor. Şablonlar elbette değişebilir ama her zaman dedikleri gibi en kısa yol en bilinen yoldur mantığıyla kendimizi hiç yormayalım diye bir nevi mutsuzluğa hapsediyoruz. Tanım gerekirse de kendi iyiliği için rutinden çıkıp farklı düşünmeye çabalaması gereken kişidir.
Kucukken heralde yokluktandi. Alinan herseyin kiymeti olurdu. Simdi cok sukur para var ama eski tad yok.
Büyük ihtimalle ilgi budalası insandır. Şikayetlerini dinlerken çok mutsuz olduğu sanılabilir ama bu bir illüzyondur sadece. Öte taraftan o kadar negatif enerji yayar ki karşıdakini yıpratır bu kişi. Uzak durulmalı.

"Senden kötüler de var" diyerek birilerinin kötü durumuna sevinmesini salık vermek de ayrıca saçmalıktır.
her konuşmada 'artık yeter' diye bağırmak istediğim insan tipi. onları ne kadar seversen sev, yok dayanamıyorsun bir süre sonra.

geçen yine 3 saatlik buluşmanın 170 dakikasını dinleyerek geçirdim geriye kalan 10 dakikasında ise 'hı hı' , 'haklısın' dedim. yok yok kesinlikle hiçbir şeyden mutlu olmuyor değil, sadece biraz yorulmuş.
onu dinlediğim süre içinde kimliğimi sorgulayıp, 'kimdim ben?' diye uzun uzun düşündüm.

ah ne kadar da hoş değil mi?
Vardı böyle bir arkadaşım gıybet etmeden sohbet edemediğimiz yetmez gibi komiklikleri de hoşnutsuzlukları üzerineydi en son ygs sonrası neden beni ziyaret etmedin diye küstü minnettarım küstüğü için kısaca uzak durulması gereken insan tipi.