Bir oturuşta aynı şeyi en az 10 kere anlatır dururlar.
Yeri gelir hocanın geç kalmasını şikayet eder, yeri gelir 'neden bu dersi alıyoruz' der. Utanmasa 'neden yaşıyoruz ?' Diyecek.
Sanki dünyadaki en büyük dert onunmuş gibi konuşur. Susmaz. Karşısındaki insanın yaşam enerjisini sömürür. Artık teselli edemez hale gelirsin. Ya bir insan nasıl her şeyden şikayet edebilir?
İşte bu kişilerin en sorunu şükür etmemek. Sokakta soğukta aç uyuyan, giyecek ayakkabısı olmayan vb. insanları düşünmüyorlar. Ya da yoğun bakımda, ameliyatta, hasta olan insanları hiç düşünmüyorlar. Bunları düşünseler ver şükür etseler hallerine yeter aslında. Ve düşünmedikleri için de havadan sudan şeylerden bile şikayet edebiliyor, şikayet ettikleri gibi karşısındaki insanları da yoruyorlar.
Yeri gelir hocanın geç kalmasını şikayet eder, yeri gelir 'neden bu dersi alıyoruz' der. Utanmasa 'neden yaşıyoruz ?' Diyecek.
Sanki dünyadaki en büyük dert onunmuş gibi konuşur. Susmaz. Karşısındaki insanın yaşam enerjisini sömürür. Artık teselli edemez hale gelirsin. Ya bir insan nasıl her şeyden şikayet edebilir?
İşte bu kişilerin en sorunu şükür etmemek. Sokakta soğukta aç uyuyan, giyecek ayakkabısı olmayan vb. insanları düşünmüyorlar. Ya da yoğun bakımda, ameliyatta, hasta olan insanları hiç düşünmüyorlar. Bunları düşünseler ver şükür etseler hallerine yeter aslında. Ve düşünmedikleri için de havadan sudan şeylerden bile şikayet edebiliyor, şikayet ettikleri gibi karşısındaki insanları da yoruyorlar.