histoloji labları – Tıbbiyeli Sözlük
Fakülte boyunca tüm laboratuvar derslerini sevmişimdir ama histoloji lablarının gönlümdeki yeri ayrıdır. Böyle bir sentez benim hayatımda olamazdı; ortaokulda resimleri hep sergilere giden ve resim çizmeye bayılan; ilkokulda mikroskopta soğan zarı görmek için okulun ortaokul bölümünden boya alan ve ekip çalışmasından çok keyif alan benim; ilk histoloji labında gözlerimden kalpler çıkmıştı resmen. Bizim fakültede hepimizin histoloji için bir atlasımız vardı ve altında boşluklar olurdu çizimler için. O kadar özenirdim ki çizimlerime, atlasımı kıyıp da alt dönemlerime bile veremedim. Tek bir sınavda bozuk preparat gelmesi yüzünden yanlış tanı koymam dışında tüm histoloji lab sınavlarından tama yakın puan almıştım. Dönem 2 de anatomiden kaçış limanım olan histoloji, hala benim için en tatlı ve çalışması en eğlenceli derslerdendir.
Mikrobiyoloji labları kadar olmasa da fena geçmeyen lablardandır. Bunun üst leveli patoloji çok daha güzel geçer.



Bizim ilk histoloji labında hepimizden ufak boy resim defteri istemişlerdi. İlkokuldaki resim defterlerinden. Anaa dedim ne güzel boyalarım da var, gördüğümüzü çizicez işte.



Görüntüyü açtılar, anlattılar burası bu şurası şu. Hadi bakalım çizin.

Karakalem geçmişi olan bendeniz o dokuyu komple kağıda aktardım gençler. Hani normalde yassı epiteli çizersin, işte altına kas doku diye çizgiler çekersin falan ya, ben dokunun ipliksi pembe görünen yerlerini de bi güzel çizdim kağıda.



Asistan geldi, kadın şok. Nasıl bir ebleksiniz siz bakışı attı bize. Sonra aldı eline kurşun kalemi, bir sürü yuvarlak çizdi: Bunlar falanca hücre. Üçgenimsi bi şeyler çizdi: Bunlar da şu yapılar falan filan.



Defter de kayboldu sonra, yoksa aklıma geldikçe açar gülerdim be sözlük.
Keşke sevdirilseydi dediğimdir.



Hayatımızın o döneminde idrak edemediğimiz şeyleri sonradan gördükçe geri dönüp değiştirmek istiyor insan. Ama nafile.



Histoloji ve lablarını önemseyin gençler. Bunu sürekli muhabbet ederek son 5 dk arkadaşının defterinden çizim yapan biri olarak söylesem de, bana inanın. çünkü sonra genel cerrahide " şunda serosa bulunmaz , bunda longitudinal kas içte, sirküler kas dışta" diye anlattıklarında öyle kalıyorsunuz. Damar endotelini subendoteli bilmek lazım ki ateroskleroz ya da inflamasyon ve remodelling nasıl olur anlayalım. Brunner bezleri nerdeydi, auerbach plexusu ne iş yapar, villus mikrovillus nedir bilmek lazım.





İşte malesef ülkemizde neyin eksik olduğunu görmek için kafi bir örnek. O dersleri eğlenceli olarak anlamış olsak, araştırma yapsak, yayınlara yardımcı olsak, makale çevirip okusak, mikroskobu kullanmayı öğrensek, doku hazırlasak, boyama yapsak ne güzel olmaz mı? Eminim zaten öğrenmeye meyilli tıp fakültesi öğrencisi karşılığını seve seve verecektir.



Sayın değerli meslektaşlarım, şu an bir hastalık ile alakalı "nasıl oluyor bu ya?" Diye bize bir soru sorulsa gerek halkın anlayacağı gerekse bilimsel bir dille bunu çok güzel izah edebilecek olan var mı? Burada bir kaç kelime söyleyip konuşmaktan bahsetmiyorum, işin sistematiğini kavramaktan ve dakikalarca temelinden kliniğine o hastalığı anlatmaktan bahsediyorum. Açıkçası ben bu konuda eksiğimiz olduğunu düşünenlerdenim. İşinizde ilerleyip bir uzmanlığa kanalize olduğunuzda tabiki bunları kavramış oluyorsunuz ancak yeni mezun bir hekim acaba kaç hastalığı bir textbook özeti gibi sunabilir?



Ama sizden istenen de zaten bu değil ki. Dışarıda kah uzman kah pratisyen günü sağ salim bitirmenin peşinde. Şikayetin ne deyip tribudat, majezik, metformin, nootropil yazıp yolluyoruz sadece. İkna çabası yok. İlaç yaradı mı yaramadı mı yok. Bitkisel tedavi alternatif tıp yok. bu sektörde bazen işimiz sadece belli yerlere farkında olmadan para kazandırmak oluyor. Çark işliyor siz de bir dişli gibi görevinizi tamamlıyorsunuz.



Konu konuyu açıyor kusra bakmayın. Ama bu problemlerin hepsi işte buraya dayanıyor. Ülke de eğitim yok, diploma var. Burada hiçbir meslektaşımı rencide etmek niyetim yok, onlar suçlu değil. Asıl suç, gerek bu düzeni devam ettiren eğitmenlerde, gerek sadece çarkın dönmesini isteyen ve sizi sadece baktığınız hasta üzerinden değerlendiren düzendedir.
Boş geçen lablardan en az boş geçenidir

İyidir güzeldir

Sınavı da o derece komplextir

Ama güzel günlerdir değeri bilinmelidir
ilk giren uygulama grubu, bize "kağıt ve yapıştırıcı alıp da gelin" dediğinde daha girmeden garipsediğim uygulama.
Her sabah ders bitimi sınavı olan yamyam ders ,siz sabah uykulu lab gelirsiniz , preparatları ezberlemeye çalışırsınız bi yandan da dersi dinlemeye çalışırsınız sonra bi bakmışsınız sınav gelmiş

(bkz:çok şükür bitti)
Lablarda gördüğümüz bütün preparatlarin çizilmesini isteyen asistanlardan oluşan, derslerde iyi muhabbetlerin döndüğü, öğrencilerin hiç bir preparati derste cizmeyip sinav haftasi defter teslimine 1 gün kala whatsapp gruplarindan bulup çizdiği ve yetistirebildigi lablardir.pratik sinavlar da bi hayli zorludur.asistanlar sinavda aynisi sorduklarini soyleselerde öğrenciler arasinda sinavdaki gorselleri ilk defa gördüklerini soyleyenler de vardir.
bizde resim çizin demediler be. bende diyorum bu labda bir eksiklik var ama ne.. meğer labın kilit anahtarı yokmuş.