içte ukte kalanlar – Tıbbiyeli Sözlük
Kitap okumaya daha erken başlamak.

Herhangi bir spor dalını profesyonel yapabilmek.

Bir müzik aleti çalabilmek. (özellikle piyano)

Tabi bunlar geçmişe bakıp hüzünlenmek için değil gelecekte daha iyi işler yapmak için kendime ufak notlar niteliğinde.

`Yapamadıklarım yapacaklarımın teminatıdır`
Avazım çıktığı kadar bağırmak... Kalabalık bir yerde değil sessiz bir yerde. bir karlı dağın yamacında mesela ya da nehir akan bir vadide. Ses tellerimi yırtarcasına. Ne kadar bağırabildiğimi anlayana dek. Yankılansın sesim. Kim olduğumu söylesin bana. Karla saklanmış dağlar vursun yüzüme ya da akan nehrin sesi sustursun beni. Aciz olduğumu göstersin bana. Cesaretimi alsın benden. Bir daha cüret etmeyeyim. ne dağa ne vadiye ne de kendi sesime. Haddimi bileyim.
Sırf içimde ukte kalmasın diye,aşırı aşırı mantıksız olmadığı ve beni çok zora sokmadigi sürece aklıma düşen şeyi yaparım. ilerde "keşke" veya "acaba yapsam ne olurdu" dememek için. genel olarak hayat felsefem bu. pişman olduğum oldu mu? oldu. ama bence "keşke" pişmanlığı daha büyük. o nedenle benim tavsiyem, aklınıza düşen şey aşırı aşırı saçma bir şey olmadığı sürece yapın.

(bkz:abi seviyorsan git konuş bence)
Parkta oğlu oynarken bir köşede duran komşumuzu gördüm bu gün. Sigara içtiğini bildiğimden gittim, bir dal uzattım. Okul nasıl gidiyo, kaçıncı sınıfsın, biter biter, oğlan da baya büyümüşten başka pek bir şey konuşmadık, bir banka çekildim sonra.

Issız parkta çocuğun kendi aleminde hoplayıp zıplaması, kadının yüzünün yavaş yavaş sigara dumanının ortasında kalışı nedense o yaşa gelip evlat sahibi olduğumda sanki bir kehanet gibi, hayatımda bu andan sonra bu kadından ya da şu anki kendimden daha mutlu olamayacakmışım gibi hissettirdi.

Sanki pişmanlıklarıma yenileri eklenecek, eskiyenler içimde ukdeleşerek bir yumru halinde kalacak gibi.

Ve ben kıt kanaat zaman yettirebildiğim çocuğumla ancak bir sigara içimlik vakit geçirebilecekmişim gibi.



Şimdilik beklentisiz yaşadığımdan içimde yarım kalmış bir arzum pek yok.

Ama biraz düşünürsem sanırım ergenliğe yeni girdiğim dönemlerden itibaren tanışıp hala kopmadığım bir mektup arkadaşım olsun isterdim.

Sevdiği kitapların sevdiği cümlelerini çizerek okumayı seven bir dostum olsa, ondan adresime postalanmış bir kitap hediyem olsa isterdim.

Kafamıza estiğinde soluğu onunla burgaz ada'da aldığım, gün doğumunu ve gün batımını sokaklarda elele izlediğim bir sevdiğim olsun isterdim.

Hayatımda izi olan veya iz bırakabildiğim, çözülebildiğim bir kere olsun yelkenlerimi dinlendirebildiğim herhangi biri olsun isterdim.



Kendime dışardan bakınca anlıyorum ki en büyük ukdem yarım kalmış, tamamlanmamış arzularım değil tastamına böylece tanımlanan varlığım...
Dönem birde finale girerken durduk yere bana bağırıp panik yapmama sebep olan o panikle telefonu cebimde unutup bir saati telefonu nasıl çıkarıcam diye düşürken oruçlu oruçlu tüm eforumu bitirip Büte kalmama sebep olan asistana olay büyümesin diye susmuştum keşke de cevabını verseydim olan olmuştu zaten.
içimde ukte kalan iki şeyi 2016içerisinde yaptım. çok zordu ama oldu. bir daha isteyip de yapamadığım bir şey olursa yine vaktini bekleyeceğim. doğru zaman çok önemli.
aileyle geçirilemeyen yılları düşününce boğaza takılan yumrudur. yani ne gerek vardı ortaokuldan yatılı okumaya.