idea mükemmel, sorun idealistte – Tıbbiyeli Sözlük
Bu aralar her konuda bu kullanılmaya başlandı,boylece fikir yuceltilir ama hatalar fikrin savunucularına atılır.



Şimdi ornek vermek gerekirse



İslam mukemmel ama bunlar gercek İslamcı degil,

Feminizm mukemmel,ama bunlar gercek feminist degil,

Şeriat harika, ama ....'daki gercek şeriat degil,

Liberalizm harika,onlar gercek liberalist degil,

Komunizm harika onlar gercek komunist degil,

... diye uzuyor gidiyor...



Hayır tabiki fikrin yanlış savunucusu olabilir, ama buna sığınarak her fikri yuceltip tüm kusuru sadece fikrin insanlarına atmak da son zamanların modası.
bu konu uzun süredir aklımdaydı.

çünkü artık fikirleri, onun savunucularını göstererek alt etmeye çalışmak baya yaygınlaştı.

burada görünce sizlere konu hakkındaki düşüncelerimi yazmak istedim.

biraz uzun olacaktır ama konuya bir bakış açısı getirebilmeyi umuyorum.



konuya başlamadan önce bir film repliği ve bir hikaye okutacağım sizlere.



ilk olarak film repliği ile başlayalım.

Yönetmenliğini Sinan Çetin'in yaptığı 2010 yapımlı “Kağıt” adlı filmden bir kesit.



- Yasalar her zaman masum değildir Müzeyyen hanım. Bir sabah uyandınız ve birileri diyor ki size; “sabah kahvaltısında zeytin yemek yasak” ne olurdu?

+ Sabah kahvaltısında zeytin yemeyiz.

- Yanlış. Her yasak kendi isyancısını yaratır. Zeytin severler bir örgüt kurarlardı, üzerinde zeytin dalı amblemi olan bir bayrakları olurdu, zeytinlere özgürlük diye bir marşları olurdu belki. Şimdi soruyorum size; zeytin severler ayaklanıp dağa çıksa, dağa çıkan mı suçlu yoksa zeytini yasaklayan mı?



şimdi de hikayemizi okuyalım.

bazılarınız biliyor olabilir çünkü böyle gelmiş böyle gider sözü için anlatılır bu hikaye.

hikayemiz şöyle:



Kafese beş maymun koyarlar. Ortaya da bir merdiven konur ve tepesine de iple bir kangal muz asılır.

Her bir maymun merdivenleri çıkarak muzlara ulaşmak istediğinde dışarıdan üzerine soğuk su sıkılır.



Her bir maymun aynı denemeyi yapar, buz gibi soğuk suyla ıslatılır.

Bütün maymunlar bu denemeler sonunda sırılsıklam ıslanırlar.

Bir süre sonra muzlara doğru hareketleneni diğer maymunlar engellemeye başlar.



Su kapatılıp maymunlardan biri dışarı alınır, yerine yeni bir maymun konulur.

İlk yaptığı iş, koşup muzlara ulaşmak için merdivene tırmanmak olur.

Fakat diğer dört maymun buna izin vermezler ve bir de yeni maymunu döverler .



Daha sonra ıslanmış maymunlardan biri daha yeni bir maymunla değiştirilir.

Ve o da merdivene ilk yaptığı atakta dayak yer.

Bu maymunu en şiddetli ve istekli döven de biraz önce diğerleri tarafından engellenen ve ilk dayağı yiyen birinci yeni maymundur.

Islak maymunlardan üçüncüsü de değiştirilir.



Bu da ilk atağında diğerleri tarafından cezalandırılır.

Diğer dört maymundan yeni gelen ikisinin en yeni gelen maymunu niye dövdükleri konusunda hiçbir fikirleri yoktur, ama en iştahlı dövenler de onlardır. Sonra en baştaki ıslanan maymunların dördüncü ve beşincisi de yenileriyle değiştirilir.

Ama tepelerinde o bir kangal muz hâlâ asılı olduğu hâlde artık hiçbiri merdivene yaklaşmamaktadır.



hikayemiz böyle.

şimdi biri film repliği, biri hikaye olan bu iki durumu başlığı açıklamak için birleştirmeye çalışacağım.



fikirler, düşünceler, örgütler vs vs.

hepsinin tabanında toplumda bulunan bir kısım eksikliklerin çözümü vardır.

bir eksiklik vardır.

fikir sahipleri bir araya gelir ve bunu çözmek için yollar arar.

sonra toplumda olmayan bir yapıyı ortaya çıkarırlar.

bir fikir etrafında birleşen bir topluluk.



fikirleri için çalışırlar.

bildiriler, gösteriler, çatışmalar..

aklınıza ne gelirse.

eğer yenilmezlerse artık fikirleri toplumda yer bulmaya başlar.



fikrin ortaya çıkışından uzun yıllar sonra fikir artık her yerdedir.

birçok insana ulaşmıştır.

hergün yeni yeni insanlar katılır.

artık 5-10 kişinin fikri on binler, yüz binler tarafından savunulur.



ama o 5-10 kişi ile, uzun yıllar sonra gelen yüz binlerin fikirleri arasında çok büyük farklar vardır.

bu yüzbinlerin büyük çoğunluğu fikre herkes inandığı için inanmıştır.

bir kısmı toplumda yer bulmak için.

bir kısmı kazanç sağlamak için.

bir kısmı kazancını kaybetmemek için.

bazıları anne babasının fikri olduğu için kabullenmiş.



birileri gelmiş fikri savunmaya başlamış ama.

aması işte yukarıdaki cümlelerde yazdığım şekilde.



peki yok mu bu sonradan gelenlerin içinde fikri düzgün bir şekilde anlayan?

tabi ki var. ama o kadar azlar ki fikir artık yaban ellere düşmüştür adeta.



yanin demem o ki, başta fikri ortaya çıkaran 5-10 kişi nerede, sonradan gelen yüz binler nerede?

aralarında o kadar fark var ki.



peki yukarıda yazdığım film repliği ve hikaye olayı ne?

film repliğini bir fikrin ortaya çıkış sürecini basitçe anlatması için yazdım.

ve gerçekten de çok güzel bir şekilde fikirlerin ortaya çıkışını anlatıyor.



maymun hikayesini niye anlattım peki?

onu da şu yüzden.

ilk su sıkılanlar niye su sıkıldığını biliyor.

ıslanan maymunlar, sonradan gelenler cezaya maruz kalmasın diye engelliyorlar hatta dövüyorlar.

sonradan gelenler onlardan sonra gelenleri de dövüyor hatta daha fena dövüyor.

ama sebebini bilmiyorlar.

aslında bir düşünceyi savunuyorlar ama niye savunduklarını bilmiyorlar.

aynı sonradan gelen yüz binler gibi değil mi?



yani demem o ki idealar genelde iyidir.

hepsi kendince bir şeyi çözmeye çalışır.

ama idealistler sorunludur.

hepsi değil tabi ki ama çoğu.

çünkü savunduğu, inandığı ideayı bilmez.

okumaz, anlamaz, anlamaya da çalışmaz.



inanır.

sadece inanır.

kulaktan dolma bilgilerle hareket eder idealist.

hikayeler uydurur ve onlara da inanır.

öyle bir noktaya gelir ki idea ile idealist arasında uçurum farkı oluşur.



daha sonradan gelmiş olan bizler de, ideayı değil idealisti görürüz.

bilmeyiz idea ne anlatmak istiyor.

idea ile en küçük bir alakası dahi olmayan idealiste bakarak, bu fikir kötü deriz.



son olarak tüm yazının toplamı olarak şunu yazabilirim.

idea iyidir güzeldir, ama idealistler sıkıntılıdır.

bir fikri onu savunanlara bakarak değil, fikre bakarak yorumlamalıyız.

savunucularına bakarak anca onlar gibi biz de kendimizi kandırırız.