ilk aşkınız ve hikayenizin sonu – Tıbbiyeli Sözlük
Lise son sınıfa kadar daha önceden aşkı öğrendiğimi sanmıştım. Öğrenememişim meğer sözlük bunu o zaman anladım. O sene gönül işlerine kapalılık konusunda çok büyük konuşmuştum, hala hatırlarım ne dediğimi. Zaten film ondan sonra koptu bende. Şimdi bile o tesadüf denebilecek olayları düşünüyorum da hepsi o sözümü bana yutturmak içindi galiba. Öyle zamanlar yaşadım ki mutluluktan ayaklarım gerçekten yere basmıyordu. Aynı okuldaydık, aynı sınıftaydık. Farklı hayallerimiz vardı ama hepsini beraber başarmak istiyorduk. Üniversite sınavlarına girdik hatta fen bilimleri sınavında aynı sınıfta arkalı önlü oturduk. Sonra sonuçlar açıklandı ve biz Ankaraya gidemedik ciddi anlamda türkiye'nin iki ucuna düştü okullarımız. Ama sorun değildi. Nasılsa ailelerimiz aynı şehirde yaşıyordu. Böyle devam etti sözlük. İste tam burada size hala mutlu olduğumuzu söylemek isterdim. Ama olmadık. Üniversite hayatı bir insanı ne kadar degiştirebilirse onu da o kadar değiştirdi. Önceden hayran olduğum insan güvenimi zedelemeyi başararak beni kendinden bile nefret eden bir insana dönüştürdü. Kıskanç, sürekli trip atan biri de değildim. Çok dokundu bana yaptıkları. En son kendime güvenimi kaybetmemek için terk ettim onu. Şimdi o yurt dışına okumaya gitti (ki kariyeri açısından gitmesi için bile ben destek oldum). Ben de ilk aşkı hazin bir sonla biten aşka kapıları kapayıp tıpa kendini veren bir tıp ögrencisi olmaktan ileri gidemedim.