ingilizce öğrenmek – Tıbbiyeli Sözlük
Bilgi akışının inanılmaz hızlı olduğu yeni çıkan her şeyin türkçeye çevrilmesini beklersek çok geride kalacağımız Günümüz şartlarında hepimizin yapmak zorunda olduğu eylem.

Gönül isterdi ki yabancı dil eğitimimizi küçük yaşta almaya başlayalım nasıl ki türkçeyi nasıl öğrendiğimizi hatırlamıyorsak onu da o sekilde öğrenelim. Ama malesef şu yaşta umudumuzu taze tutmaya çalışarak öğrenmek zorundayız.
ilkokul 4 ten liseye kadar aldığın ingilizce eğitimiyle değil de bi kaç günde gidilen kursta alınan eğitimle ingilizceyi öğrenebiliyorsak suç biraz da eğitim sisteminden kaynaklanıyor
türkiyede on yıl ' eğitim' alıp öğrenemeyip 2ayda öğrenilen dil. hâlâ aklım almıyor hakikaten nasıl 10yılda öğretilemez? insanın zorla öğretememek için uğraşması gerekir herhalde, uğraşıyorlar.
öncelikle kendi dilinizin dil bilgisi kurallarını iyi oturtmak gerekir. mesela zarf nedir zamir neye denir, bunların ingilizcedeki karşılıkları nelerdir? ardından ingilizce dil bilgisine ciddi yoğunlaşılır, ilk etapta bol bol alıştırma çözülür, ingilizce kitap-dergi okunur, bu esnada da kelime haznesini genişletme adına yeni kelimeler çıkarılır ve ezberlenir. kulak dolgunluğu adına da ingilizce dublaj ingilizce alt yazılı filmler-diziler izlenir, seyir esnasında anlamı bilinmeyen kelime çıktığında hiç üşenmeden film-dizi durdurulup kelimenin anlamına bakılır, çok istenirse kelime not edilir. ingilizce şarkılar, şarkı sözleri ile birlikte dinlenilir ve mırıldanılır. böylelikle hem telaffuz hem kulak geliştirilir. her fırsatta da reel ortam ya da sanal ortam fark etmeksizin yazıyla ya da sözle pratik yapılır. günde mutlaka 5 yeni kelime ezberlenir. bütün bunlar yapıldıktan sonra ev ortamında bile kendi kendinize ingilizcenizin sıfırdan en azından intermediate seviyesine geldiğini gözlersiniz. çok arzu eden, vakti ve nakdi olan yurt dışına ORTALAMA 6-12 AYLIĞINA dil kursuna da gidebilir. bunun için en UYGUN VE önemli destinasyonlar; BİRLEŞİK KRALLIK, ABD, KANADA, AVUSTRALYA, YENİ ZELANDA.
Günümüz imkanları ile zor olmayan, günümüz imkanları ile kolaylaşan bir eylemdir. Elimizde 20 sene öncesinin bilgisayarlarını solda sıfır bırakacak cep telefonları, hemen hemen her yabancının istinasız konuştuğu yabancı dil ingilizce olunca öğrenmemek için çaba gerekiyor artık. Antalya'ya gezmek için gittiğimde büfe sahibi yabancı turistlere sadece "I can ..." "yes" "no" gibi kısa cevaplar ve hazır kalıplı cümlelerle konuşunca dedim ben niye konuşmuyorum diye hayıflandım. Eve dönünce ilk işim ingilizce kitaplara gömülmek oldu. Eşim bilmesine rağmen ingilizce konuşmadığı için pratik yanım çok eksis ama onu da internet üzerinde whatsapp grubu ile aşmaya çalışıyorum.