günümüz dünyasında başarmanın görece zor olduğu durum.
instagram her yerde. Dizilerde, filmlerde, restaurantlarda, belediye afişlerinde. Önü alınamıyor bi türlü. Ve bu dünyaya kapılmamak elde değil.
Geçen yaz açtım, kullanmaya başladım bi süre ve sonra kapattım. Aslında bu dünyaya girmekten korkuyordum ancak takıldığım facebook ortamlarında yaşıtım çok az insan kalmıştı, geride ölü bir sessizlik ve sürekli siyasi paylaşımlar vardı. Ben de içimdeki merak dürtüsünü bastırmak için girdim bu ortama ve keşke girmeseydim.
Gerçek bir bağımlılık. Bi story atıyorsun hoop kim beğenmiş, kaç kişi beğenmiş. Sürekli sayfayı yeniler hale geliyorsun.
Kapatmamın bir diğer sebebi de insanların artık instagram için yaşaması. Geçenlerde kuzenimin 'farklı bi yere gidelim, instaya atacak fotom kalmadı' demesiyle bi kez daha anladım bunu. Hava atmak için önlüklü, stetoskoplu fotolar, yurtdışında geziyorum fotoları, arkadaşımın doğum günüsü ve onu çok seviyorum(yersen) fotoları, ben hep starbucksta takılırımfotoları, çok güzelim yeni ruj aldım fotoları, çok sportifim mac fitten çıkmam fotoları vs vs of of say say bitmez.
Bu ortama dayanamadım. İnsanlar sürekli kendilerini beğendirmek, egolarını tatmin etmek istiyor. Like sayısı beklediğinden az gelince morali bozulanı bile gördüm. Bilmiyorum çok tuhaf bi yer.
Hazır yaz gelmiş ve boş boş otururken geri dönesim geliyor. Çünkü bi yanım insanlar nerde ne yapıyor merak ediyorum, dedikodu yapacak malzeme arıyorum, en nihayetinde ben de bi insanım. Ama bi yandan korkuyorum. Çok çabuk mutsuz olan bi insanım ve o an olmak istediğim bi yerde başka biri varsa muhtemelen çabucak sinirlenirim. Ben evde kös kös oturuyorken deniz fotoları görsem içim gider. Neyse dürtüleri bastırmaya devam.
Keşke hiç bu dünyaya girmeseydim, çünkü tünelin ucu bomb*k bi yere çıkıyor.
instagram her yerde. Dizilerde, filmlerde, restaurantlarda, belediye afişlerinde. Önü alınamıyor bi türlü. Ve bu dünyaya kapılmamak elde değil.
Geçen yaz açtım, kullanmaya başladım bi süre ve sonra kapattım. Aslında bu dünyaya girmekten korkuyordum ancak takıldığım facebook ortamlarında yaşıtım çok az insan kalmıştı, geride ölü bir sessizlik ve sürekli siyasi paylaşımlar vardı. Ben de içimdeki merak dürtüsünü bastırmak için girdim bu ortama ve keşke girmeseydim.
Gerçek bir bağımlılık. Bi story atıyorsun hoop kim beğenmiş, kaç kişi beğenmiş. Sürekli sayfayı yeniler hale geliyorsun.
Kapatmamın bir diğer sebebi de insanların artık instagram için yaşaması. Geçenlerde kuzenimin 'farklı bi yere gidelim, instaya atacak fotom kalmadı' demesiyle bi kez daha anladım bunu. Hava atmak için önlüklü, stetoskoplu fotolar, yurtdışında geziyorum fotoları, arkadaşımın doğum günüsü ve onu çok seviyorum(yersen) fotoları, ben hep starbucksta takılırımfotoları, çok güzelim yeni ruj aldım fotoları, çok sportifim mac fitten çıkmam fotoları vs vs of of say say bitmez.
Bu ortama dayanamadım. İnsanlar sürekli kendilerini beğendirmek, egolarını tatmin etmek istiyor. Like sayısı beklediğinden az gelince morali bozulanı bile gördüm. Bilmiyorum çok tuhaf bi yer.
Hazır yaz gelmiş ve boş boş otururken geri dönesim geliyor. Çünkü bi yanım insanlar nerde ne yapıyor merak ediyorum, dedikodu yapacak malzeme arıyorum, en nihayetinde ben de bi insanım. Ama bi yandan korkuyorum. Çok çabuk mutsuz olan bi insanım ve o an olmak istediğim bi yerde başka biri varsa muhtemelen çabucak sinirlenirim. Ben evde kös kös oturuyorken deniz fotoları görsem içim gider. Neyse dürtüleri bastırmaya devam.
Keşke hiç bu dünyaya girmeseydim, çünkü tünelin ucu bomb*k bi yere çıkıyor.