intihar etmek – Tıbbiyeli Sözlük
Yaklaşık 10 yıldan beridir hemen her gün düşündüğüm, bir türlü kendimi içinden sıyıramadığım, peşimi hiç bırakmayan ve gittikçe nefesini ensemde daha çok hissettiğim, farklı kimselere göre korkaklık, bencillik, cesaret, tembellik, vs. gibi kelimelerle anılan, bir tercih veya bazen bir zorunluluk halidir. Bir nevi defolu bir ruhu üreticiye iade etmektir. Acının bir defa yaşanılıp bir kanser gibi vücuda yayılacak mutsuzluğun önüne geçme durumudur.



İntihar etme hakkında Friedrich nietzsche " intihar etmeye karar veren kişi en azından o gece kâbuslarından, sıkıntılarından kurtularak uykuya dalar." der. Walter benjamin'e göre modern zamanın en büyük kahramanlık eylemlerinden biridir. Albert camus ise intihar etme ve edip etmeme kararının felsefenin tek ve gerçek sorunu olduğunu düşünür. Alev Alatlı'ya göre varlığı doğrulamanın yegâne yöntemidir. Jean paul sartre bir kaçış değil de reddediş olduğunu savunur. Fyodor mihayloviç Dostoyevski'ye göre ise kısa yoldan gerçeğe ulaşma çabasıdır. çünkü uzun yol kompleks ve ulaşılamayacak kadar derin bir dip çukurdur. İsmet Özel ise her intiharın, henüz intihar etmemiş geride kalan herkese yönelik bir suçlama olduğunu söyler. Emil cioran bu konuda şöyle der; "sadece, canım isteyince ölmek elimde olduğu için yaşıyorum; intihar fikri olmasa kendimi çoktan öldürmüş olurdum." İntihar eden yazar sosyal ekinci öncesinde şunu demiştir; "bir insanın özgürlüğü için bin insanı üzdüm." Kendi intiharı esnasında düşündüklerini kaleme döken Beşir fuat son olarak şunları yazmıştır; "ameliyatımı icra ettim, hiçbir ağrı duymadım. Kan aktıkça biraz sızlıyor. Kanım akarken baldızım aşağıya indi. Yazı yazıyorum kapıyı kapadım diyerek geri savdım. Bereket versin içeri girmedi. Bundan daha tatlı bir ölüm tasavvur edemiyorum. Kan aksın diye hiddetle kolumu kaldırdım, baygınlık gelmeye başladı."



Konu hakkında bazı ünlü kişiler bu şekilde düşünüyor katılır ve katılmazsınız ama yazmaya ve paylaşmaya değer buldum. Ve ilerde birgün böyle bir delilik yaparsam eğer ne zaman karar verdim acaba diye düşündüğümde aklıma muhtemelen bugün gelecektir. Bi 2-3 gün sözlüğe uğramam, hatta kayda değer hiçbir şey yapmam muhtemelen. Boşluğa haykırıp kendi sesimin yankısını duyarım belki.
"görüp görebileceğimiz en gerçek , dürüst ve en acı özeleştiridir"



-Şu hortumlu dünyada fil yalnız bir hayvandır. -Ahmet Şerif İzgören
fakültede sınavlara çalışırken de kullandığımız psikiyatrinin meşhur dsm-v kılavuzuna göre major depresif bozukluk, bipolar i ve ii, şizofreni ve şizoaffektif bozukluk gibi pek çok psikiyatrik hastalıkta riski artan olgudur. ayrıca bu kılavuzda intihara eğilimli davranış bozukluğu (suicidal behaviour disorder) altında kategorize edilmiş yeni bir model de vardır. sonuç olarak intihar etmek ve intihar düşüncesi yukarıdaki patolojik durumlardan birine işaret ediyor olabilir.
Direncimin yüksekliği , geleceğe dair hala umudum olması veya yalnızca korkaklık sebebiyle hiçbir zaman ciddi olarak düşünmediğim eylem.



Düşüneni patolojik olarak nitelemeden önce bize dayatılan sistemin ne kadar patolojik olduğunu, intihar etmemek için din gibi uyuşturucu faktörlere gereksinim duyan bir dünya düzeni olduğunu irdelemek gerekiyor.



En son bayram ziyaretine gittiğimde, asgari ücretle günde 12 saate yakın çalışan, iki haftada yalnızca bir gün tatili olan kuzenimle konuştum. Geleceğe dair hiç umudu yok. Eşek gibi 65 yaşına kadar çalışıp emekli olacağı güne kadar dayanıp dayanmayacağını bile bilmiyor. Bu adam intihar etmiyor diye her şey yolunda oluyor ama "hayata dair inancım kalmadı, hayatıma son vermek istiyorum" dese patolojik vaka mı oluyor?
ışıkları kapatıp gitmek, sıkılıp bulunduğun ortamı terk etmek aslına bakarsanız güzel eylem çoğu insanı hayatta tutan 2 şey öncelikli olan din sonrasında onu seven insanları üzmemek bunların dışında canının tatlılığı hayatı sevmek falan hepsi yalan düşünsenize bir inancınız yok ve sizi seven insan sayısı 2 veya 3 onlarda bırakıp gittiği zaman intihar etmemek için herhangi bir sebebiniz kalmayacak



çünkü bu boktan yerde sadece karnımızı doyurup istediğimiz şeylerin belki de yüzde 1 ini yapmak için çalışıp didinip duruyoruz neden böyle devam etsin ki

şurada da (*) belirttiğim gibi bir gün yapacağım eylemdir
Kardeşim intihar etmek senin için çok zor bir şey değil çeşitli yöntemlerle intihar edebilirsin birkaç dakika acı çekersin hepsi bu ama geride kalanlar için öyle değil sen çekip gideceksin ama onlardan da geriye bir şey bırakmayacaksın belki senden sonra sevdiklerinden de intihar edenler olacak intihar etmeden önce düşünmen gereken tek şey sevdiklerim neler yaşayacak emin ol sonrasında vazgeçeceksin
Kendimi açık olan pencereden atsam su dünya ve bir sürü insan ileride lanet bir doktordan kurtulur diye ciddi ciddi düşündüğüm yalnizca bir kere oldu. Onda da o kadar sağlam bir azar yemiştik ki asla iyi bir doktor olamayacagima insanlara zarar vereceğime o kadar inanmistim ki... artik dedim en son allah benim belami ver... Her neyse bu kısmı hızlı gecelim (*) milletin egosu yüzünden biz gençler neler düşünüyoruz işe bak ya. Halbuki cok haksiz bir azardi simdi anımsıyorum. (*)

Şaka bir yana intihar etmek sanki oyunbozanlikmis gibi geliyor. Bana sormuş olsalardı eğer bak dunya diye bir yer varmis seni oraya gonderelim, kendimi biliyorum derdim ki hadi yollayin bakalım şöyle biraz ekşın olsun. En azından şansımı denerim(*) belki demişlerdir de. O sebeple dünyaya aslında biraz deneyim olarak bakıyorum. Deniyoruz, yaşıyoruz, bata çıķa güle ağlaya yuruyoruz. Bu işi yoruldum deyip yarıda birakmak olmaz, son anina kadar savaşmak ve ayni zamanda barışmak gerek. Evet kurmak gerek o dengeyi. Bir de dunya üzerinde yaşayıp bizim acilarimizdan tonlarca fazla acı çeken insan var. Herkes bir şekilde hayata tutunmaya çalışıyor. Biraz dusunun, dunyadaki henuz tatmadiginiz en buyuk aci ne olabilir? Eger o insanlar o kadar acıya ragmen, işkenceye rağmen yine de Ölmemeye çalışıyorsa olayı tekrar dusunmek lazım.
Ölümün kıyısındaki insanlara bakın. Bir kanser hastasının yazdığı şiirdeki "ve kalmak istemek ahbap" dizelerine bakın (bkz:128 dikişli şiir) . Kendisinin yazdigi bir yazıda kanser hastasi 20 yaşlarında bir kizin hayati bir ameliyat sonrasında kendisini güzel gorebilmek için en sevdigi rujunu surdukten sonra ameliyata girmesi? 100 yaşında vefat etmiş annemin anneannesinin ölmeden once "allah'im ne olur biraz daha yasayayim" diye dua etmesi? Yine simdilerde vefat etmis olan o donemde son evre kanser hastası tibbiyeli arkadaşımın derslere her gun düzenli gelmesi ve stajlarin hepsini basariyla gecmek icin ders çalışmasi, keman kursuna başlaması? Mezun dahi olamayacagini bile bile... Geçenlerde gordugum keman ve ud çalmayı bilen 80 yaslarindaki teyzenin baglama ogrenmeye basladigini anlatmasi?
Goruyorsunuz iste dostlar. Kendi seciminle Bir Cikis oldugunu bilmek insani rahatlatiyor ama oyuna devam etmek daha iyi sanki. Sonuna kadar Denemek yani. Belki ileride güzel bölümler cikacak karşına belki kotu bolumler ama guzel insanlar çıkacak, yaşamadan bilemezsin. belki aci cekeceksin ama bambaşka biri olacaksin ileride. Belki o kadar yasadiktan sonra hayatinin son gunlerinde sen de biraz daha kalmak isteyeceksin. Belki Ecelinin geldiği son anında diyeceksin ki acisiyla tatlisiyla her sey bana aitti, buna değerdi. Ah Yaşamak var ya... yasayalim yasatalim dostlar.
Tanim: özkiyim davranışı.
intihar...



ne kadar cezbedici ne kadar korkunç ne kadar güzel. peki hayat?



ölüm. hiçbir şey hissetmeyeceğimiz dipsiz kuyu. sonu bilinmeyen bir gizem.



ardımıza, önümüze bir kapı açılacak mı?



ateş çukuru? bahçe? yokluk? hangisi? öğrenmek için beklemek zorunda mıyız ki? neden? 



sonsuzluğa uçmak? yok olmak?



öğrenmenin tek yolu var. 



ya bunca şey? öğrenilecek, keşfedilecek, görülecek maceralar, dostluklar, aşklar duygular...



duygular mı? içimde biten hissetmediğim boşluk mu ? nefret, öfke. kalanlar ne kadar iyi? ölünce bitecek mi yoksa ölüm mü başlangıç aslında? 



nerdesin asker? ölüm kıyısında mı yoksa yaşam mı? ahh!



ölüm sen ne merak uyandırıcı bir macerasın. 



peki ruhum sen nerdesin? ölüm belki de kurtuluşumdur. neden olmasın ki? yapılacak tek şey var artık. 



hoşça kal ruhum, bedenim. 

hoşça kal dünya. 

hoşça kal dünyanın gizemleri. 

elveda hayat.