insanı yıldıran zorluktur. ya ne kadar zeki olursan ol, ne kadar her şeyi bilirsen bil. faydan karşındaki insanın "anladığı" veya özellikle de "anlamak istediği" kadar oluyor. yoksa hep "kendine zeki", hep "kendine bilgili" oluyorsun.
zeki olmayan insanların en büyük ortak özellikleri
-kavranması kolay, aşırı kalıp ve değişemez bilgilere sahip olmaları
-dünyaya, at gözlüğü misali, bu fikir penceresinden bakarak kolaya kaçmaları
-yeni bilgileri kolay kolay kabul etmemeleri, kendi kalıplarında direnmeleri. buna ben "cahil davranış" diyorum.
-en önemlisi de zeki olmayan insanlar bilgilerden sentez ve muhakeme yeteneğinden yoksundurlar. var olan yarım yamalak bilgileri salt ezberdir.hep aynı kalıplarda gidip gelirler. bilgiden fikir ortaya çıkarma yoktur. yani fikir fakiridirler. bu sebeple ya (1) fikir üretenlerin yörüngesine girerler, veya (2) kendileri dayanaksız, aptal saptal fikirler üretirler.
dolaysıyla, aynı muhakeme gücünde olmayan, zeki olmayan erişkin insana zeki bir kişinin fayda verebilme ölçütü çok sınırlı oluyor. bu nedenle doğru veya yanlış ama basit bilgilerle bu kişileri kandırmak, karmaşık bilgilerle zihinlerini yorarak onları tepkili hale getirmekten daha kolay oluyor.
konu konuyu açmışken
atalarımız çok özel bir söz sarfetmiş: ağaç yaşken eğilir. nörolojik sistem belli bir yaştan sonra hayatın ilk 10 yılı gibi hızlı gelişemiyor. o sebeple çocuklarımızın daha zeki olabilmeleri
1-iyi beslenmelerine
2-erken dönemde daha çok entellektüel uyarana maruz kalmalarına (müzik, sanat aktivitesi, yaşına uygun aritmetik problemler, yabancı dil vb. olabilir)
bağlı olduğunu düşünüyorum.
zeki olmayan insanların en büyük ortak özellikleri
-kavranması kolay, aşırı kalıp ve değişemez bilgilere sahip olmaları
-dünyaya, at gözlüğü misali, bu fikir penceresinden bakarak kolaya kaçmaları
-yeni bilgileri kolay kolay kabul etmemeleri, kendi kalıplarında direnmeleri. buna ben "cahil davranış" diyorum.
-en önemlisi de zeki olmayan insanlar bilgilerden sentez ve muhakeme yeteneğinden yoksundurlar. var olan yarım yamalak bilgileri salt ezberdir.hep aynı kalıplarda gidip gelirler. bilgiden fikir ortaya çıkarma yoktur. yani fikir fakiridirler. bu sebeple ya (1) fikir üretenlerin yörüngesine girerler, veya (2) kendileri dayanaksız, aptal saptal fikirler üretirler.
dolaysıyla, aynı muhakeme gücünde olmayan, zeki olmayan erişkin insana zeki bir kişinin fayda verebilme ölçütü çok sınırlı oluyor. bu nedenle doğru veya yanlış ama basit bilgilerle bu kişileri kandırmak, karmaşık bilgilerle zihinlerini yorarak onları tepkili hale getirmekten daha kolay oluyor.
konu konuyu açmışken
atalarımız çok özel bir söz sarfetmiş: ağaç yaşken eğilir. nörolojik sistem belli bir yaştan sonra hayatın ilk 10 yılı gibi hızlı gelişemiyor. o sebeple çocuklarımızın daha zeki olabilmeleri
1-iyi beslenmelerine
2-erken dönemde daha çok entellektüel uyarana maruz kalmalarına (müzik, sanat aktivitesi, yaşına uygun aritmetik problemler, yabancı dil vb. olabilir)
bağlı olduğunu düşünüyorum.