kalp kırıklığı – Tıbbiyeli Sözlük
etyolojisinde kötü söz, ihanet, psikolojik ve veya fiziksel şiddet bulunan, insan kaynaklı, tedavi edilmezse kronik progresif seyirli patoloji.

yarayı açan kişilerce idyopatik olduğu düşünülür bu yüzden tanısı çoğunlukla atlanır.

prevalansının yüksek olduğu bilinmektedir.

tedavisi kıran kişi tarafından yapılabilse de geç kalınırsa sekel bırakabilir.
Tedavisiz kalınca konstriktif perikardite ilerler. Artık bir zırh ile çevrili bir kalbiniz vardır. Dışarıdan gelen hasarlara dayanıklı olsa da kalbinizin fonksiyonları giderek bozulur. Sonunda cerrahlar zırhınızı elinizden alır ve ömrünüzün sonuna dek savunmasız yaşarsınız.

Bu yüzden en başında sizin tedavinizi ve ilacınızı bilen bir doktora danışınız.
En sık görülen alt tipleri "stres kırığı"ve "travmatik kırıklar"dır. Ağrı, hayata karşı hassasiyet ve insanlardan kaçınma isteği ile seyreder. Kırığın kaynaması zordur ve asla eski formuna dönmez. iv, oral, subdermal, kısacası nerden vermen mümkünse, oradan bas seratonini. Acil şifalar dilerim.
kaybolmayan izdir. alışınca görmüyorsun ama kendi kalp kırıklıklarını. insan kendinin nasıl kırıldığını görmez mi... görmüyor işte.
Her yetişkinin yaşamına iki ayrı büyük aşk öyküsü egemen

olur. İlki cinsel aşka ulaşma yolundaki arayışımızın öyküsü­dür; bu bilindik öykü toplumsal olarak kabul görür, alkışla­nır, iniş çıkışları ve fırtınaları ise edebiyatın ve müziğin çıkış

noktasını oluşturur. İkinci öykü ise dünyanın sevgisini ka­zanma yolundaki arayışımızın öyküsüdür; daha gizli saklı­dır, daha bir yüz kızartıcıdır. Onu bir şekilde ifade etsek bile

çok nüktedan ya da alaycı ifadeler kullanmaya çalışırız. Dün­yanın sevgisini kazanma arayışının sadece kusurlu ya da ha­

set dolu ruhlara özgü olduğunu düşünür ya da statü edinme

arayışını sadece ekonomik terimlerle değerlendiririz. Ancak

bahsettiğimiz ikinci öykü en az ilki kadar yoğundur, ilki ka­dar karışık, önemli ve evrenseldir; hüsranları da en az ilki ka­dar acı verir. İkinci öyküde de tıpkı ilkinde olduğu gibi kalp

kırıklığı vardır. Ancak bu kez kalp kırıklığını yaşayanlar,

dünyanın birer "hiç" diye yaftalayıp dışarıda bıraktığı, etrafa

dalgın gözlerle ve kabullenmişlikle bakmak zorunda kalan

çoğunluktur.



(bkz:Alain de Button)
İdare etmesi kabul etmesi güç bi duygudur.Küskün yaşamak çok zordur. Kime kırılmış olursanız olun fark etmez yaşama isteği sıfıra iner. Herkeste böyle hisler uyandırmıyor olabilir emin değilim. Daha çok hassas insanlar kırılır. Zaten hayata zor tutunuyordur bi de kalbi kırılmıştır oh yeme de yanında yat. Depresif kişilik etrafına negatiflik saçar kızgındır herkese ve her şeye. Çünkü onu kıranlar ona haksızlık yapmıştır. Bir nevi intikam alıyordur ama yanlış kişilerden.