kardiyopulmoner bypass – Tıbbiyeli Sözlük
1.aşama sistemik antikoagülasyon vermektir tercihen heparin verilir

2.aşama hemodilüsyon yapmaktır burdaki amaç 3.aşama olan hipotermi öncesi hematokrit değerinin yükselmesini önlemektir.

3.aşama hipotermi kalbin ve diğer organların operasyon sürecince olacak metabolik ihtiyacını en aza indirme amaçlı yapılır,32 dereceye indirmek idealdir, ancak çok ciddi durumlarda 13 DERECEYE KADAR İNDİRİLDİĞİ VE KALP AKCİĞER MAKİNESİNİN KAPATILDIĞI DURUMLAR DA OLABİLİR BU DURUMA toTAL SİRKÜLATUAR ARREST (tsa) DENİR.

4.aşama aort başlangıcına cross-clemp konulmasıdır.

5. aşama kalbin felç edilmesi yani kardiyopleji durumudur bu işlem 2 yolla yapılabilir anterograd ve retrograd.

anterograd direkt koroner arterlerden hastanın kendi kanına potasyum ekleyerek verilmesidir,potasyum eklenmesindeki amaç kalbin diyastolde durdurulmasıdır. Ancak koroner arterlede ciddi bir darlık varsa retrograd yol kullanılır bu yolda sinus coronariustan ters akım olacak şekilde miyokard beslenmesi sağlanır.

bu işlemlerden sonra sağ atriyuma ve ihtiyaca göre ya sadece alt vena kavaya yada her ikisin kanül konur bu kanüller aldığı venöz kanı dışarda bulunan kalp akciğer makinesine taşır bu makinede venöz kan önce bir pompadan geçirilir burda bir hız kazanır makinenin ilerdeki kompartmanı oksijenatördür burda aynı akciğer mantığı ile kan oksijenlenir en son kan küçük ve büyük hava kabarcıklarından arındırıldıktan sonra sistemik dolaşıma aort üzerinden açılacak bir arteriyel kanül ile verilir,aort yaralanması durumlarında ise subklaviyan ven gini aort dallarından verilir bu sayade kan kalbe uğramadan dolaşımına devam eder bu da kalpte operasyon yapmaya müsaade eder,koruma amaçlı retrograd serebral bir kanül de konabilir beynin ihtiyacı için.

kopyala yapıştır yapmadım arkadaşlar bildiğim kadarıyla yazdım emek var burda eklemek istediğiniz olursa yazarsanız sevinirim.
açık kalp cerrahisinin uygulanabilmesi için gerekli tekniktir. off pump olarak bilinen teknik günümüzde kullanılsa bile geleneksel olarak bu tekniğe muhtaçtır kalp cerrahisi.

burda aslında sorulması gereken soru şudur; neden diğer organların ameliyatında böyle devasa bir cihaza ihtiyaç duyulmaz. kalbin ayrıcalığı nedir?

şöyle açıklayayım. cerrahiyi yapabilmek için iki şey çok önemlidir; kansız ortam ve hareketsiz ortam.

kansız ortam hemen hemen her ameliyatta basit tekniklerle sağlanır. ama kalp hareketli olmasıyla diğer cerrahilere göre sorun çıkartır. işte bu hareketsiz ortam hedefini ve kansız ortamı sağlama görevini üstlenmek kardiyopulmoner bypass tekniğiyle gerçeştirilir. dolaşımın bu teknikle sağlanması da ekstrakorporiyal dolaşım olarak bilinir.



dünya var olduğundan beri bütün organlara yönelik tedaviler tarihte yapılmaya çalışılmıştır. beyin cerrahisinin bile geçmişi eskilere dayanır. ancak kalp cerrahisi kardiyopulmoner bypass'ın icadına kadar yapılamamıştır. böyle kıymetli bir organın cerrahisi 1950'lerden beri yapılabiliyor. kardiyopulmoner bypass'ın kullanıma girmesini sağlayan en önemli gelişme ise şüphesiz jay mc lean'in 1920'li yıllarda heparin'i keşfetmesidir.



kısa bir özet geçersek; açık kalp cerrahisi "sternumun kesilerek yapılan ameliyatlar" değil, dolaşımın pompa cihazına bağlandığı ameliyatlardır.

kardiyopulmoner bypass; koroner arter bypass greftleme, kalp kapak ameliyatları, anevrizma ve diseksiyon cerrahisinde kullanabilir. donma olaylarında normotermiyi sağlamak amacıyla da kullanılabilir.