zamanın birinde osmanlı devleti'nde kâni isimli biri yaşarmış. kâni rum kızına aşık olmuş. Aşkını ilan edince de rum kızı bir müslümanla evlenemeyeceğini ancak hıristiyan olursa birlikte olabileceklerini söylemiş.
bunun üzerine kâni efendi düşünmüş, taşınmış dinini değiştirmeye karar vermiş. kızın kardeşleri kiliseye götürmüşler vaftiz işlemine başlamışlar, bir yandan da "eski kâni oldu yani, eski kâni oldu yani" diyerek çarşafın içine koydukları kâni efendiyi sallıyorlarmış. böyle 40 kere salladıktan sonra tamamdır senin vaftiz işin demişler.
bu duruma çok içerlenen kâni efendi de "40 yıllık kani olur mu yani" diyerek sevdasından da rum kızından da vazgeçmiş.
bu hikaye ve söz öbeği de insanın huyunun kolay kolay değişmeyeceği üzerine anlatılır.
not: kâni müslüman, yani(yanni) rum ismi.
bunun üzerine kâni efendi düşünmüş, taşınmış dinini değiştirmeye karar vermiş. kızın kardeşleri kiliseye götürmüşler vaftiz işlemine başlamışlar, bir yandan da "eski kâni oldu yani, eski kâni oldu yani" diyerek çarşafın içine koydukları kâni efendiyi sallıyorlarmış. böyle 40 kere salladıktan sonra tamamdır senin vaftiz işin demişler.
bu duruma çok içerlenen kâni efendi de "40 yıllık kani olur mu yani" diyerek sevdasından da rum kızından da vazgeçmiş.
bu hikaye ve söz öbeği de insanın huyunun kolay kolay değişmeyeceği üzerine anlatılır.
not: kâni müslüman, yani(yanni) rum ismi.