körlük – Tıbbiyeli Sözlük
José saramago'nun aynı adlı eserinden uyarlanan 2008 yapımı film.

Yönetmenliğini Fernando meirelles'in yaptığı filmde başrolde mark ruffalo ve jullian Moore bulunuyor.

IMDb puanı 6,6 olan film benim için bir sosyal deneyi izlemek gibiydi. İzlerken kimi zaman dehşete düştüm, kimi zaman içinde bulundukları durumu kavramakta zorlandım. Ve yer yer olacakları tahmin edebildim, çünkü insan doğası belli bazı dürtüleri tekrar eder.

İzlerken değil, bittikten sonra keyif aldığınız filmlerden biri körlük.

Önce filmini izleyerek doğru mu davrandım bilmiyorum, fakat kitabını da en kısa zamanda okumak niyetindeyim. Çok merak ediyorum, Bütün bu yaşananlar kelimelerle nasıl anlatılmış olabilir?

Edit: filmi mi, kitabı mı tercih edersin diye soruyorum kendime. Şaşırtıcı bir şekilde filmi daha çok beğendim
Açıkçası herkes tarafından çok fazla övülerek bahsedildiği için benim de büyük bir beklentiyle başladığım kitap. Hatta ilk başlarda oldukça da iyi gidiyordu çünkü merak duygusu hakimdi ama onun dışında belli bir noktadan sonra çok sıkıcılaşmaya başladı sanat filmlerinin insanda yarattığı hisse benzetilebilir belki. Hiç beğenmedim diyemem ama okuduktan sonra bende etki bırakan bir kitap olmadı. Sadece bir kısmında etkilendim o da ilk koğuştaki kadınların tecavüze göz yumması hatta kendi ayaklarıyla diğer koğuşa gidip bunlara katlanmasıydı. eğer iyiler ve kötülerin düzene daha doğrusu çarpıklaşmaya göz yumuşunun bir göstergesiyse bu güzel bir örnek olmuştu.
Nobel ödüllü yazar Jose Saramago'nun okuduğum ilk kitabı.

Gayet güzeldi, ben beğendim.

Devamında "ölüm bir varmış bir yokmuş" ve "kabil" ile devam ettim.

Diğer eserlerini de en kısa sürede okumayı düşünüyorum.
Salgın sonrası ülkeyi esir alan kaotik atmosferi en ince detayına kadar anlatan sıradışı bir kitap. Verdiği sıkıntı tarifsiz.
Portekizli ve nobel ödüllü yazar José Saramago'nun kitabı .Kitap içerik açısından çok güzeldi.İnsan doğasının aslında ne kadar vahşi olduğunu,insani özelliklerimizi kaybedip hayvanlaşabileceğimizi etkileyici bir biçimde anlatan bir kitap.Görme duyumuzun önemini bizlere o kadar güzel anlatıyor ki.Ama bunun yanında kırmızı kedi yayınevinden kitabı okuduğumda bazı konularda sıkıntı yaşadım.Noktalama işaretleri o kadar kötüydü ki.Karşılıklı konuşmalarda kesinlikle kısa çizgi adına bir şey yoktu.Virgül kullanılmıştı.Kitap neredeyse sadece virgülden oluşuyordu.Bu yüzden bazen hangi konuşma hangi karaktere ait anlamadığımdan konuşmaları iki kez okuyordum.Bu eksiğini saymazsak kitap gerçekten güzeldi,okunması gereken bir kitap.
okurken farklı konusuyla,hiç sıkmayan anlatım tekniğiyle ve insanın şartlara göre ne kadar ileri gidebileceğini basit bir şekilde ortaya koymasıyla bende iz bırakan kitaplar arasına girmiş,''başyapıt'' diyebileceğim bir eser.Kitabı beni fazlaca tatmin ettiği için filmini izleme gereği duymamıştım ama okurken gerçekten kaliteli olduğunu hissettiriyor kitap.insanın içindeki karanlık tarafı yeri geldiğinde zalimce ortaya çıkarmaktan geri durmamasını ''gözler'' önüne seren bu kitabı (bkz:sineklerin tanrısı) ile benzetiyorum biraz.