Damlaya damlaya göl olur...ilkokul hocamız bununla ilgili kompozisyon yazmamızı istemişti, Evde musluğu açık unutup işe giden adamın örneğini vermiştim. Döndüğünde evini su basmıştı. (bkz:ingilizce yazıldığı gibi okunmuyor)
Gelin ata binmiş ya nasip demiş
-bir elin nesi var iki elin sesi var. (düğünlerde yapılan parmak şıklatma hareketi bir elden de ses çıkardığı için epey bir kafamı karıştırmıştı zamanında.)
-komşu komşunun külüne muhtaçtır. (bu atasözünü anlamadan önce üst düzey bir fizik sorusunu çözmüştüm.)
aklıma geldikçe editlerim efenim.
Ayağını yorganına göre uzat atasözünü hep yatağa geçtiğimde düşünürdüm. Yorgan kısaysa ayağını toplayıp yatsın gibi gelirdi. Eğer yorganın kısa tarafını serdiysem düzeltmek yerine bacaklarımı karnıma çekip uyumam gerektiğini çıkarırdım hep nedense.
(ebkz: #30623) te bahsedilen atasözünün doğrusu "azimli sıçan duvarı deler" dir ve faredir dostlar.
Ağzında bakla ıslanmak. Yemeği kuru kuru yemek sanırdım.
Bu arada muslukla evi su basan adamın hikayesini ben de yazmıştım ilkokulda. Türkçe çalışma kitabından bi ödevdi o. Yaşıt olabiliriz.