Rabbi için Fedâkârlık yapanların Bayramı.
allah, Hazret-i İbrahim’i,oğlu İsmâil’ı kurban etmekle imtihan etti. Baba-oğul, ilahi emre tam bir teslîmiyet gösterdiler. Biri, oğlunu kurban etmeye; diğeriyse babası tarafından kurban edilmeye giderken, Allâh’a itaat ve teslîmiyetlerini bozmaya çalışan şeytanı beraberce taşladılar. (bu taşlama; şeytanın inançlarını bozup onları vazgeçirmek için verdiği vesveselere karşı manevi olarak yapılan taşlamadır. Hac ibadetinde de bu anılıp, şeytan taşlanır.)
Dolayısıyla kurban ibadetinin özü, allah’a, kayıtsız-şartsız, cân u gönülden teslim olup emrine itaat etmektir.
Kurbanda Hak katına yükselerek kabul görecek olan da, kulun bu gönül kıvâmıdır.
Manevi amaçlardan uzak, sadece adet yerini bulsun, etimiz olsun diye kesilen hayvanlar hiçbir zaman kurban kıvamına ulaşamaz.
“Onların ne etleri ne de kanları Allâh’a ulaşır; fakat O’na sadece sizin takvânız ulaşır…” (el-Hacc, 37)
Bâzı gâfillerin kurban ibâdetini küçümsemesi veya benimsememeleri, -en hafif ifâdeyle- cehâlet; ona “kanlı bayram” gibi çirkin yakıştırmalarda bulunmalarıysa, ucu küfre sarkan son derece mahzurlu sözlerdir.
Her varlıklı mü’min, kurban kesmek mecburiyetindedir.
Rasûlullah sas. Şöyle uyarmıştır;
“Bir kimse, mâlî imkânları müsait olduğu hâlde kurban bayramında kurban kesmezse, namazgâhımıza yaklaşmasın!” (İbn-i Mâce, Edâhî, 2)
Öte yandan, kurbanlık hayvanlara da güzel davranmak, onları ürkütmemek, susuzsa su içirip rahatlatmak ve kesim yerine güzelce götürmek gerekir. Kurbanı, keskin bir bıçakla kesmek ve ona hiçbir şekilde eziyet etmemek gerekir. Efendimiz sas. de hayvanların görmeyeceği bir yerde bıçakların güzelce bilenmesini emretmiş ve şu tembihlerde bulunmuştur:
“Biriniz hayvanını keseceği zaman, o işi hızlı yapsın!” (İbn-i Mâce, Zebâih, 3)
“Allah her şeyi en güzel şekilde yapmayı emretmiştir… (Kurban) kestiğiniz zaman kesmeyi en iyi şekilde yapı¬nız! Her biriniz bıçağını bilesin ve hayvanını rahatlatsın!” (Müslim, Sayd, 57; Tirmizî, Diyât, 14/1409)
bayramınız mübarek olsun
allah, Hazret-i İbrahim’i,oğlu İsmâil’ı kurban etmekle imtihan etti. Baba-oğul, ilahi emre tam bir teslîmiyet gösterdiler. Biri, oğlunu kurban etmeye; diğeriyse babası tarafından kurban edilmeye giderken, Allâh’a itaat ve teslîmiyetlerini bozmaya çalışan şeytanı beraberce taşladılar. (bu taşlama; şeytanın inançlarını bozup onları vazgeçirmek için verdiği vesveselere karşı manevi olarak yapılan taşlamadır. Hac ibadetinde de bu anılıp, şeytan taşlanır.)
Dolayısıyla kurban ibadetinin özü, allah’a, kayıtsız-şartsız, cân u gönülden teslim olup emrine itaat etmektir.
Kurbanda Hak katına yükselerek kabul görecek olan da, kulun bu gönül kıvâmıdır.
Manevi amaçlardan uzak, sadece adet yerini bulsun, etimiz olsun diye kesilen hayvanlar hiçbir zaman kurban kıvamına ulaşamaz.
“Onların ne etleri ne de kanları Allâh’a ulaşır; fakat O’na sadece sizin takvânız ulaşır…” (el-Hacc, 37)
Bâzı gâfillerin kurban ibâdetini küçümsemesi veya benimsememeleri, -en hafif ifâdeyle- cehâlet; ona “kanlı bayram” gibi çirkin yakıştırmalarda bulunmalarıysa, ucu küfre sarkan son derece mahzurlu sözlerdir.
Her varlıklı mü’min, kurban kesmek mecburiyetindedir.
Rasûlullah sas. Şöyle uyarmıştır;
“Bir kimse, mâlî imkânları müsait olduğu hâlde kurban bayramında kurban kesmezse, namazgâhımıza yaklaşmasın!” (İbn-i Mâce, Edâhî, 2)
Öte yandan, kurbanlık hayvanlara da güzel davranmak, onları ürkütmemek, susuzsa su içirip rahatlatmak ve kesim yerine güzelce götürmek gerekir. Kurbanı, keskin bir bıçakla kesmek ve ona hiçbir şekilde eziyet etmemek gerekir. Efendimiz sas. de hayvanların görmeyeceği bir yerde bıçakların güzelce bilenmesini emretmiş ve şu tembihlerde bulunmuştur:
“Biriniz hayvanını keseceği zaman, o işi hızlı yapsın!” (İbn-i Mâce, Zebâih, 3)
“Allah her şeyi en güzel şekilde yapmayı emretmiştir… (Kurban) kestiğiniz zaman kesmeyi en iyi şekilde yapı¬nız! Her biriniz bıçağını bilesin ve hayvanını rahatlatsın!” (Müslim, Sayd, 57; Tirmizî, Diyât, 14/1409)
bayramınız mübarek olsun