malign hocayı yumuşatma yöntemleri – Tıbbiyeli Sözlük
bir söz vardır, bir kimsenin hikayesini biliyorsan ondan nefret edemezsin. kimsecikler sormaz bu hoca neden malign'dir, anlamaya çalışmaz onu. ismi çıkmıştır bir kere. ucuz bir filmin kötü karakteri gibidir, fenalık yapmak için doğmuştur. evinde bebek kafatası biriktirdiği dedikodusu ortalarda dolanır. insanlara eziyet etmediği gün çömez bir cerrahi asistanının bedeninde reankarne olacaktır kimisine göre.



bu basit olan yoldur. bir insanı toplumun kabul ettiği şekilde tanımak kolaydır elbette, zor olan içindeki cevheri ortaya çıkartabilmektir. kadim tıp alimleri malign hocayı yumuşatma konusunda çeşitli yazılar kaleme alsa da iskenderiye kütüphanesinin yakılmasından sonra bunlara ulaşım mümkün olmamıştır. arkeologların uzun uğraşları sonucu ulaşılan birkaç sayfada ise, vizit sonrası hocanın yanağından makas almayı mümkün kılan yöntemler olduğu ortaya çıkmıştır.
gözümle gördüğüm bir örnek var. üniversitenin belki de en malign olarak bilinen hocası evlendikten sonra bir pamuklaştı bir yumuşadı anlatamam. herkesin önünde soru bilemedi diye öğrenciyi azarlayan hoca gitmiş yerine "nasıl bilemedin ya hehehe" diye gülen bir hoca gelmişti. (ebkz: #20119)
bizim fakültede bir hocamız var bütün fakülte onun adını duyunca bir yutkunur en azından, çok zor sorar, derste çok güzel rencide eder. en son artık o adamın dersine bile girmemeye başlamıştım. küçük gruplar halinde çalışma fırsatımız oldu ve insan gibi konuşabilme fırsatı bulduk bu hocamızla. sonra hocayla kanka olduk:) en korkunç görünen hocalarİn bile aslında kafa dengi insanlar olabileceğini görmüş oldum bu sayede. böyle bir fırsatınız yoksa elinize bir bardak çay alıp hocayı ders arasında yakalayabilirseniz biraz da suyuna giderseniz olmayacak şey değil bence.
Öncelikle sunu belirteyim; malign hoca ifadesi öğrenciyken farklı, mezun olduktan sonra farklı şeyler ifade edebiliyor.



Örneğin; öğrenmeniz için çabalayan ve sizde bir eksiklik olduğunu gören hoca, kızıp çağırıp bagirsa ve sozluden sizi bıraksa öğrencilikte malign olarak düşünülüyor. Halbuki sizle hic ilgilenmeyen, kendi isine bakan ve hic soru sormadan sozlude kahkahalarla her öğrenciyi geciren hoca ise benign oluyor.



Mezun olduktan sonra ise boyle değil. Çünkü o sözlü öyle ya da boyle geçiliyor ama eski günler geri gelmiyor. Ve noksan kaldığınız yerde hep geriye donuyor ve eksikleriniz nerede diye araştırıyorsunuz.



4. Sınıfta bir pediatrik cerrahi hocamız vardı. dersinde sınıf buz kesilirdi, espiri mi yapıyor yoksa azarlıyor mu sizi farkedemezdiniz. Sınavda girdi mi, aha bırakacak bunu dediginiz adam geçerdi de bilen adam kalırdı vs... Ben de sözlüsunden kalmıştım. Çok küfrettim arkasından ama gel gör ki intornluk zamanı yine kendisinden fazlasıyla korksam da; su an üzerinden yıllar geçti ve üniversiteme her ziyarete gittiğim zaman kendisine mutlaka uğramaya çalışırım.



Hic kimse siyah ya da beyaz değil. Unutmamak lazim.



Sınav konusuna gelince, bunun Allah vergisi olduğunu düşünüyorum. Bir arkadasim kendi çalıştığı konuya dair soru gelebilmesi icin "hocam su su hastanın size çok selami var, ellerinizden öpüyormuş bana size lutfen iletmemi söyledi. Hani su mol gebeliği olan hasta" diyerek girizgah yapıp, sonrasında da mol hidatiform ları anlatmış ve sınavı geçmişti. Karsisindaki hoca onkoloji yi cok severdi. Diğer arkadaslara da serviks, over, endometrium evrelemeleri tedavileri vs.kaldı tabi.