mecburi hizmete gidecek hekimlere tavsiyeler – Tıbbiyeli Sözlük
tecrübeler, ben yaptım sen yapma denilenler, şöyle yaparsan rahat edersinler gelecek kuşakların kulağında küpe olması için gerekli olan tavsiyelerdir.
Tercihleri saglam yapin, ilk 3 tercihten sonrasi gelmez, gelen vardir istisnadir kaideyi bozmaz.

Mustafi olmak dile kolay ele zor bir durumdur tus tercihi doneminde "mustafi olmasam suraya kesin yerlesmistim" dedirtir. Mustafi olmadan once iyi dusunmek gerekir.
gittiğiniz yere hemen yerleşmeyin. 1 ay kadar otel misafirhane öğretmenevi filan takılın. bu sürede ortamı şehri çalışma şartlarını hedeflerinizi filan tartın. kesin kalıcıysanız ondan sonra ev eşya araba işlerine girin. boşuna masraf yapmayın.
4924 sayılı sözleşmeli hekim statüsü olan yerleri tercih edin.



Bu bölgelerde maaş+sabit ücret+nöbet ücreti+döner sermaye dahil ayda 15.000'leri görürsünüz.



İl merkezlerinde 4924 statüsü olmaz genellikle, o yüzden il merkezi yazmayın sakın, hiç bir espirisi yok. ilçede de aynı işi yapıp daha fazla para kazanıyorsunuz çünkü.



her şey para mı demeyin, kabul edin ki bu mesleği parası için seçtiniz, çok azınız aileden zengindir.



Şu bir gerçek ki para genç iken, enerjiniz çok iken kazanılıyor, o yüzden gidin 3-4 sene çalışıp birikim yapın.



evli ya da bekar farketmez, şartlar o kadar da kötü değil, korkmayın. sosyal imkanlar kısıtlı olsa da bir çok yerde havaalanı var artık, ulaşım kolay.



zorunlu hizmetinizi iç anadolu'da ya da batıda bir ilçede yapsanız alacağınız para 6-8 bin arası değişir.

bu parayla ne ev sahibi olabilirsiniz, ne doğru dürüst tatile gidebilirsiniz, ne çocuğunuzu koleje gönderebilirsiniz.



O yüzden güneydoğu ve doğuda ilçe yazıp gidin.



Bu gelişmemiş 5. 6. Bölgede zorunlu hizmetinizi yapın ama hemen ayrılmayın.

Buradan ayrılmak için kritik zamanı söylüyorum, çocuğunuzun okula başlama süreci.

zira buralarda kreş, kolej falan bulmak zor.

zaten çoğunuzun yaşı küçük, okul çağında çocuğu olan kişi azdır.



Çocuksuz evliler ve bekarlar, aptal olmayın.

Bir ev sahibi olup öyle ayrılın doğudan. Yani en az 3 yıl kalın ki gelecekte rahat edesiniz.



hadi bakalım yavrucuklarım.
sözleşmeli hekim statüsünde pratisyen hekimin 15000 kazanması mümkün değildir,bu rakam uzman hekimler için mümkündür.tamam üzülmeyin sizin de helalinden 8-10bininiz var yinede.
önce bu kararı verdikleri için sevineceklerini umuyor ve gittikleri yerlerde kötü bir anı yaşamadan mesleklerini eda etmelerini ümit ediyorum.



verilen bu karar zaten yeterince saygıyı ve takdiri hakediyor. gidin, çalışın, para kazanın ve itibar görün.(umarım herkes için böyle olur, ben çalıştığım yerde şükür ki fazlasiyla saygı gördüm)



arkadaşlarınız sizden önce uzmanlık kazanmış olabilirler, rahat ve emin olun ki yaşadığınız tecrübeyi daha sonra kazanma fırsatınız hic olmayacak. bu yüzden altın değerinde. mecburi hizmet sırasında çok zorlanmadan para kazanma fırsatınız da olabilecek. rahat edeceksiniz. bu dönemde en tehlikeli şey rahata oldukça alışmaktır.



para herkes için önem taşıyor bu kesin. ancak bana sorarsanız -çok sıkıntılı bir süreç içinde olanlar hariç- parasını düşünmeden önce çalışabileceginiz yerler adına ufak bir çalışma yapın. mesela ailenizin yaşadığı yere yakınlık, uzmanlık için kursa gidecek iseniz aradaki mesafe, şehrin ya da ilçenin ekonomik durumu vs. gibi önemli konuları araştırın. Kaba hesapla nüfus/100 günlük gelecek hasta sayısının asgari rakamıdır. aklınızda bulunsun.



#2700 nolu entrydeki cümlelere aynen katılıyorum. Belki şu eklenebilir: Lojman varsa bir an önce başhekiminize ya da mesul kimse ona belirtin. Haberleri olsun.



Büyük iller ve nüfusu kalabalık yerler hariç, genellikle ilçelerde uzman ve bt,usg gibi tetkikler hatta bazı kan tahlilleri bile bulunmayacak. (Çalıştığım yerde troponin ve biyokimya bakılamıyor, hatta bir ara hemogram bile bakılmıyordu) bu ne demek: büyük ilçede çalışırsanız elinizin altında birçok imkan olur ve hastayi uzmana danışabilirsiniz. Bt yorumlama adına bir bilginiz olur. Büyük yerde pişersiniz. Bakış açınız daha geniş olur. Öte yandan hasta sayınız aşırı olur, bazen hasta sevketme durumu sizin için sıkıntılı olabilir.(onunuzde mi geçiren hastayı tutmak zorunda olabileceğiniz gibi) ayrıca ne yazık ki bazı uzman hekim arkadaşlarınızın gereksiz hakaretlerine maruz kalabilirsiniz. Bunlar sizi üzmesin. Her tarafta böyleleri var ne yazık ki.

Benim gibi daha küçük yerde çalışacak arkadaşlar için şunu diyebilirim; hasta sayınız görece daha az olacak, nöbet daha rahat geçecek. Benim bunlar içinde en önemli kazanım olarak gördüğüm ise, hastayla daha çok konuşarak ve muayenenizi daha düzgün yaparak sanatinizi geliştirebileceksiniz. Baktığınız bazı hastaları unutmayacaksınız. (Örneğin Lityumun yan etkilerini -hipotiroidi, d.insipidus, tremor, renal hasar- hepsini birden tek bir bipolar hastamda görmüştüm. Ve hala unutmadım. Bence bunun için en önemli faktör hastayla geçirilen zaman. Daha büyük merkezlerde maalesef hastayı sorgulamaya fırsat kalmayabiliyor.) Öte taraftan bazen öyle an gelecek ki imkanların olmayışı sizi çok zorlayacak. ekg si normal bir hastayı troponin bakamadan tutmanız gerekecek. Belki tutamayacaksınız. Hemogram, biyokimya zaman zaman bakamayacaksınız. Müşahede 8 10 hasta için müsait iken belli dönemlerde 200 250 hastayı entegre şartlarında değerlendirmeniz gerekecek. Direkt grafi çeken arkadaş kalifiye olmayabilecek.



Son olarak, belirtmeden geçemeyeceğim şey; size danışan, size hasta getiren ya da hastanızı sevkettiğiniz doktor adına mümkün olduğunca kötü yorumda bulunmaktan kaçının. Meslektaşınızı koruyun. Kimsenin Hakkında kötü konuşmayın, Sizi rencide etmediği sürece.



Umarım hakkınızda hayırlısı olur.



Bir diğer entryde de (ebkz: #954) benzer konulardan bahsetmiştim. Biraz uzun oldu. Sorry.
Başlığa can verelim efendim. Aklında önerisi gittiği yer kurum hakkında sözleri olan, ya da şunu da yapın dediğiniz bir şeyler varsa önerileri sevgili taze mezunlar olarak bekliyoruz
Oneriye en cok ihtiyacimiz olan donemlerden birinde bu baslik bizim icin cok onemli bol bol yazilir umarim bizler baslayana kadar.