mecburi hizmete gidecek hekimlere tavsiyeler – Tıbbiyeli Sözlük
biraz insan ilişkilerinden bahsetmek istiyorum.



İnternliği unutun. Sizden her isteneni yapmayın. yaparsanız karşılığında size daha çok iş yükleyeceklerini bilin. Yöneticinizin mantığı "iş görülsün"dür. İşi Kimin gördüğü önemli değildir.



Sınırlarınızı bilin. Her işi yapamayacağınızın farkında olun. Kendinizi yıpratmayın.



tek dostunuz meslektaşınız olacaktır. Mesleki dayanışma içinde olun. İyi niyetli ilişkiler kurarsanız mutlu olursunuz.



Birlikte çalıştığınız kişilerle yüzgöz olmayın. Bu samimiyeti kullanacak ve sizi sıkıntıya sokacaklardır. Bu mantıkla kimseye soğuk da davranmayın. Yalnız kalırsınız.



Mümkünse herkese siz diye hitap edin. Abla abi gibi hitaplardan kati surette kaçının.



bunların çok daha fazlasını yaşayarak öğreneceksiniz. Kolay gelsin.
hiç kimseye güvenmeyin ve kesinlikle keriz gibi gittiğinizin ilk 6 ayında araba almak için kredi çekmeyin. Sonra borç batağında ne tus için istifa edebiliyorsunuz ne rahat rahat gezip para harcayabiliyorsunuz. Çok hayati bir tavsiye herkes söylemez bakın.



Kaçıranlar için tekrar ediyorum alelacele araba kredisi çekip borca girmeyin.
Tatvan’ ı cani gönülden yazabilirsiniz, Bitlis’in güzeller güzeli ilçesi. Birçok Batıda zorunlu görev yapacağınız ilçelerden iyidir, emin olun.
bir atama dönemi daha yaklaşmışken tecrübeli hekim arkadaşların vereceği tavsiyelerdir.

nasıl kolay atlatılır, nelere dikkat edilmelidir? nereler yazılmalıdır?
şu tavsiyelerdir:
1)acilleri yazmanın avantajları şunlar i)yoğun olacağınızdan başka yere görevlendirilme şansınız düşüktür, sıkıcı bürokratik işlerle uğraşmazsınız ii)klinikten soğumayıp vaka görmüş olursunuz, hekimliğinizi geliştirirsiniz iii)nöbet aralarındaki boşlukları tus çalışmakta kullanabilirsiniz.
2)tsm'ler genelde hafta sonları olan 9-5 memur gibi işe gidilen yerler olarak bilinir. buna rağmen duyduklarıma göre bir tsm'nin her zaman rahat bir çalışma yeri olması garanti değildir. özellikle il merkezindeki tsm'lerde yedek gibi kullanılıp kendinizi vilayetin en ücra köşesindeki sonuçta yine acillerde nöbet tutarken bulabilirsiniz. bir de 112 ve erkeklerin yazabildiği askeri birlikler var. ama bunlar hakkında bilgim yok.
3)tus'u bir sene içinde halletmeyi düşünüyorsanız, sırf finansal nedenden sözleşmeli hekim kadrosuna geçmeyin. bırakın 657'li olarak kalın. çünkü olur da artan nöbet yükü ile ders çalışamadığınız için istifa etmeniz gerekirse sözleşmeli'de süreç daha çetrefilli işliyor diye biliyorum. 657'de ise kolaydır, bir dilekçeye bakar.
çalışırken;
4)hastaları zihinde triaj edip kategorize edebilirsiniz. mesela kendi kafamda ben şöyle yapardım: (i) burun akıntısı, hapşırık gibi şikayetlerle gelen gerçek yeşiller (-70), (ii)karın ağrısı, baş ağrısı, uyuşma hissi gibi ciddiyetini araştırmadan kestiremediğimiz yeşiller (-20) ve (iii) adliler ve göğüs ağrısı gibi sarılar (-15) ve (iv)trafik kazası/cpr/kırmızılar (%1-5). bunlara değişik yaklaşımları kıdemlilerinizden öğrenin. sormaktan çekinmeyin, absürd de olsa sürekli sorun. bir kağıda hızlı order formülleri yazın.
5)acilde çalışıyorsanız 112 ile iyi pazarlık edin. orada da bizim arkadaşlarımız çalışıyor ve ildeki tüm aciller sevk için arıyor. 112'deki arkadaşlarımız da il merkezindeki acil ve diğer uzmanlarla durumu görüşüyorlar. ondan sevk edilmesi gerektiğini düşündüğünüz bir hastayı iyi anlatın ki onlar da iyi aktarsın ve sevk kabul edilsin. sevk bazen önemlidir ve hayat kurtarır. nörolojik semptomlara, svo şüphelerine dikkat. ilçelerde genelde anjiyo olanakları olmaz, bundan troponin ve ekg sonuçları akut mi lehine olanlar sevk edilir. dolayısıyla bunları atlamamak gerekir.
6)adli raporları iyi tutun. illa bir kalıp halinde yazmak gerekmiyor. ama tarih ve zaman ile olayın geçtiği yeri kısaca bahsederek iyi aktarın. ama hep "böyle böyle dedi" şeklinde anlatın. direkt siz görmüşsünüz gibi değil. olanları sade ama resmi bir dille anlatın. siz kanun adamı veya polis değilsiniz. sherlock holmes da değilsiniz. yanlı bir dilden kaçının. muayene ettiğiniz kişiler sizi yönlendirmeye çalışabilir. muayene bulguları ile ilgili siz sadece gördüğünüzü yazacaksınız. sonuna da basit tıbbi müdahale ile giderilip giderilemeyeceğini ve hayati tehlikesi olup olmadığını eklemek gerekiyor. ayrıca kimseye "cezaevinde kalabilir" gibi bir rapor düzenlemeyin. uzmana gösterilecek deyin.
7)inatçı ve şiddet eğilimli insanlara kızıp bağırmayın. genel anlamda bunlara karşı sakince sürekli kanunlardan ve sağlık bakanlığının prosedürleri gereği davrandığınızdan bahsedin. kimisi evde bakmaktan usandığı, uzun süre stabil durumda ve yatalak olan hastasını (ne yazık ki annesi, babası oluyor bunlar) direkt karşınıza getirerek bunu "sevk et veya yatır" diye gelecektir. genelde bir endikasyon bulunmaz zaten. bunun mümkün olmadığını gerekirse sizi destekleyen güvenlik görevlisi veya diğer doktor arkadaşınız vb. gibi birkaç şahidiniz ile sakince anlatın.
8)poliklinikte halledilecek sorunları olanları poliklinik önererek taburcu edin. acil şartlarında yardımcı olamayacağınızı anlatın.
9)hep kibar olun. bence bi abi tavsiyesi giyinişinize özen gösterin. bence erkek iseniz tıraş olup gün içinde gömlek-kravat giyin-akşam scrubsa geçin. kızlar saçlarınızı toplayın. herkes önlüğünün önünü iliklesin. pantolon ütülü, ayakkabılar gündüz boyalı olmalı, gece ise nöbet terliği giyilebilir tabii.
10)kendinizi acile fazla kaptırmayın. sonuçta orası yıpratıcı bir yerdir. yıllar acilde çalışmakla geçmez. uzmanlık düşünüyorsanız tus çalışmayı ihmal etmeyin. tus düşünmüyorsanız boşalan kadrolardan pratisyen aile hekimliğine geçmeye çalışın (bu da iyi bir seçenek).
11)arkadaşlarınızla iyi geçinin. doktor doktorun kara gün dostudur. haydi bakalım.
Yeni mezun kafasinda müstafi kalmak gibi birsey olanlar için hipokratın çok güzel bir sözü var .
Mutlaka mecburi hizmete gidin .İyi bir yere denk düşerseniz hem biraz para kazanır babanızın eline bakmak gibi derdiniz olmadan tusa da çalışıp yaşarsınız. Kötü bir yere denk düşerseniz dibi yaşadığınız için aklınız başınıza gelir tusa beş elle sarılırsınız ,şükür katsayiniz da arttigi icin hayatta daha küçük şeylerden de mutlu olmayı başarabilirsiniz. (Burada smiley vardı ,simdi bul bulabilirsen Altancim )
Cat diye ev tutmayin. Mumkunse ogretmen evinde kalin bir sure. Piyasayi arastirin. Ev tutarken ben doktorum demeyin. Memurum deyin. Gerci kerpetenle sokup aliyorlar agzinizdan ama olsun. Karasal iklim olan yerde Cati kati ev tutmayin. Isinmiyor.

Cevrenizi genisletmeyin. Elinizden geldigince dar kalsin. Onlar sizi bulacaklar zaten. Abi abla diye samimiyeti ileri tasimayin. Soguk durun.

Hareketlerinize dikkat edin. Acik ve net gozetleneceksiniz. 7/24 en az iki uc cift goz uzerinizde olacak. Siz "yok artik daha neler" diyeceksiniz ama marketten en cok ne aldiginizu bile bilecekler.

Big brother watching you...
Herkesin her sorununu siz çözemezsiniz, poliklinikler ve uzman doktorlar bunun için var, zaten çözebilseydiniz acil serviste ne işiniz vardı değil mi? Acilleri ekarte ettikten sonra polikliniğe yönlendirin.

Adlileri tutarken geçici rapor vermekten çekinmeyin, emin olmadığınıza kesin rapor vermeyin. Kimse sizin arkanızda durmaz.

Acilde yalnızsınız bunu kabullenin.