milli kütüphane – Tıbbiyeli Sözlük

milli kütüphane

15 entry'si var aslında bu başlığın

Kamoonn kimse sadece sosyallik için gelenlerden yada kpss fakültesi okuyan yıllanmış tiplerden bahsetmeyecek mi ?
sadece cüzdan kadar bir el çantası ve yarım metrelik topuklu ayakkabı ile saat 08.30'da kuyruğa girenlerin içeride ne yaptığını merak ettiğim ders mabedidir.

metroya kadar kuyruğu olmasa güzel mekan aslında.
Kuyruğunda ömür çürüttüğüm mekan. Ankarada bu büyüklükte iki tane daha kütüphaneye ihtiyaç var, aslında kpss çalışanlar alınmasa bu sayı bire de düşebilir.Ayrıca Personel tarafından, eski ve kıymetli kitapların yağmalandığı/yağmalatıldığı iddia edilen kurum. Yazık.
üniversiteye başladığımda böyle bi yer varmış herkes ders çalışıyomuş hadi biz de kaydolalım diyip kaydolduğumuz kütüphane. tabi o zamanlar üniversite mezunu/ öğrencisi olma şartı vardı, ekrandan hangi salonu istediğini seçiyorsun, koca salon herkes sessiz ve ciddi filan havalı hissetmiştik.

sonra hemen önüne metro durağı açıldı, aşırı kalabalık ve hangi saat olursa olsun sıra var. artık eski tadı kalmadı.
Surekli okuldan birileriyle karsilasmasan guzel yer. Yalniz alttaki kantini isleten isletme cooook bozdu. Her gidisimde ayri bir zam, porsiyonlarda kuculme, tadin kotulesmesi vs. Milli kutuphane simitci dunyasi tercih edilmemeli.
Ankara'da ders çalışmak için tercih edilebilecek kütüphane. Yıllar öncesine göre çok daha iyi durumda artık milli kütüphane, girişleri düzgün, salonların fiziksel koşulları daha iyi, ancak gelen kesimin bir kısmının amacı ders çalışmak değil ne yazık ki. Özellikle lise öğrencilerinin alınmasıyla da biraz daha gürültülü artık. Kantini eskiye göre daha iyi, ancak epeydir gitmiyorum bir önceki entryi yazan arkadaşın olumsuz yöndeki tespitleri dikkate alınmalı.
En güzel salonu halide edip olan kütüphane. Ama çok gidince bir garip oluyorum çok dediğim de haftada biri aşmak :p ev en rahatı aslında da kütüp de havalı oluyor. Bu arada iki saatlik ara hakkı geldi. Ve geçen gün simit dünyasındaki(?) amcaya bir şeyin fiyatını sordum elimde beş lira vardı cevap vermek yerine ver ver dercesine elini parama uzattı bu ne biçim tavır bir daha da gitmem