mühendis arkadaşların tıpı kötülemesi – Tıbbiyeli Sözlük
benim için mühendislik okuyan arkadaşlarıma zaman zaman tıp okumayı kötülemem olarak okunabilecek başlık...



artıları eksileri vardır...



ben bölümüme de mesleğime de aşığım.



herkes aşık olduğu işi yapabilmeli,aşık olduğuyla olabilmeli...
tam olarak neresini kötülüyor? meslek olarak mı yoksa bilim olarak mı yoksa bütün konsepti mi kötülüyor? ayrıca kötülemek ne demek? ne diyor mesela? tıp kötü öğğhk mü diyor, ne diyor olm çok saçma? aklıma bu soruları getiren tamamen anlamsız bir başlık. nasıl çevreleriniz var merak ediyorum cidden.
mühendislikle tıpı karşılaştırıp bu ikisinin insanlığa katkısını falan değerlendiriyorsa da doğaya salın mutlu olsun yavrucak çünkü birinin diğerinden üstün olması gibi bir saçmalık söz konusu olamaz. tamamen farklı disiplinler olmaları bir yana bu durumun aksinde bile böyle bir üstünlükten söz edilemez. bu biyolojiyi fizikten üstün tutmaya benziyor, tamamen saçma ve anlamsız. böyle bir şey direk yok yani, silin bu ortaokul geyiğini kafanızdan.
genellikle beceriksiz, basit matematiksel ve geometrik işlemleri dahi yapamayan mühendislik öğrencilerinin eylemidir. şimdi böyleleri var mı diyeceksiniz, ben bir olayı görmemişsem buraya yazmam.

kuraldır, bir kişi cahil ve yetersizse kendini unutur, etrafına sarar ve kötüler.

başarılı mühendis arkadaşlar tıbbiyeliyi kötülemez. ortak ve iki taraflı eşitler arası bir saygı vardır.

bu eşitlik tabii altı yıllık tıp fakültesi mezunu bir kişi ile lisanstan sonra üstüne yüksek lisans yapmış bir mühendis (eskiden "yüksek mühendis" deniyordu sanırım) arasında olabilir.
boğaziçi, odtü, bilkent gibi üniversitelerde okumuştur. sayısalda ilk 100-500-1000'e girmiştir. matematik yeteneği tıpçıların alayından iyidir. lisans döneminde birçok projede bulunmuş, sosyal ve profesyonel çevresini geliştirmiştir. çok parlak start-up fikirleri vardır ve onları hayâta geçirme arefesindedir. yurt dışında önemli üniversitelerde bulunmuş-bulunacak; kendi işinin patronu olacaktır. çok yakında, bir tıpçının verdiği emeğin çok çok azını sarf ederek sıradan bir tıpçıdan çok daha zengin olacak, ondan konforlu bir hayat sürecek, mesleğinde ün kazanacak, belki de kurduğu medikal-sağlık amaçlı şirkette ücretli tıp mezunu çalıştıracaktır. bunlar olmaz mı? oluyor. hem de çok. boğaziçi, odtü, bilkent, itü vesâire okulları bir gezin görün bakalım. nasıl zehir gibi insanlar var.

e şimdi bu adam, periferde, sikik sokuk okullarda falan memur maaşından hâllice bir maaş almak için koca ömrünü hebâ eden tıpçıya ne desin?

şu kalkmış götünüzü indirin artık amk. tıp kutsal, dokunulmaz, üstün bir meslek falan değil. rüyâdan uyanın da biraz teknoloji tâkip edin. mühendisliklerde, tıpçıları elinde avucunda oynatacak genç ve dinamik elemanlar var. tıpta kullanılan pek çok formülizasyon, matematiksel uygulama, teknolojik aygıt, ar-ge ürünleri... hemen hepsi mühendislik, mühendis ürünü. tıbbî disiplinlere, matematiksel perspektifle mühendisler, sıradan tıpçılardan daha hâkim oluyor. ai uygulamaları, geliştirilen machine learning teknolojileri hekimlerden daha iyi diyagnoz koyma aşamasında. kriyobiyoloji sahasında, mühendis ve fizik orijinli araştırmacılar insan bedenini dondurup transhümanistik fikirlerin bir gün gerçek olması umuduyla ölümsüzlük arıyorlar. şu an onlarca dondurulmuş insan var ölümsüzlüğü bekleyen. mühendislik ürünü 3b yazıcılar birebir biyolojik organ üretiyor. laboratuvarda sıfırdan canlı üretiyorlar. mühendislik sahasındakiler, teorik olarak lab koşullarında insan üretmenin mümkün olduğunu söylüyorlar. malzeme mühendisliği mezunları, senin tedâvi edemediğin kalp hastalıkları için mikro düzeylerde çip üretip hastayı kurtarıyorlar. onkolojide, tıbbın belâsı olan kansere dâir en radikal çözümler tıp profesyonellerinden değil, fizik ve matematik kullanan mühendislerden geliyor. nano-hipertermi adı verilen teknikle, çevre dokudan farklılaşan kanseröz dokular tespit edilerek fiziksel yollarla öldürülüyor. bunlar geliştirenlerin ekserîsi tıp mezunu değil. fizik bilen mühendisler. hele ki nanotıp alanı, sanki bir tıp sahası gibi gözükse de içinde neredeyse tıp profesyoneli yoktu daha düne kadar. tıpçılar nanotıp'a yeni yeni iştirâk ediyorlar, nanoteknolojiyi kavramaya çalışıyorlar. sentetik biyoloji çalışan mühendisler resmen kendi bilimsel kurallarını koyuyorlar, kafalarına göre canlı doku sentezliyorlar. 6+4 sene tıp okuyorsun, sen yapabiliyor musun amk? moleküler fizik sahasının mühendisliklerde uygulamaları klasik tıp literatürünün çok dışında bilgiler sağlıyor. tıpçıların ufkunun yetmeyeceği sayısız teknolojik yenilik var. hepsi de mühendislik ürünü. mühendisler tıbbın ırzına geçmiş siz hâlâ fallik dönemden kalma duygusal reaksiyonlardan öteye gidemiyorsunuz. gelecekte beyin-bilgisayar bağlantısı, bilinç aktarımı, robota dönüşüm gibi transhümanistik ideler, realiteye dönüşecek ve tıbbın standart litaratürünün büyük bir kısmı çöpe gidecek. çünkü sâhip olduğumuz bedene ve onu iyileştirmeye ihtiyâç duymayacağız. tıp sahasında çalışan hekimlerin önemli bir kısmı profesyonel statüsünü kaybedecek. kompütasyonel sinirbilim, kognitif bilimler, machine learning, nanonörocerrâhî... gibi alanlara kaymayan, mühendislik kafasına sâhip olmayan ezberci hekimler yok olup gidecek.

sen daha ne konuşuyorsun? tıpçıların büyük bir kısmının ufku dar, entelektüel düzeyi zayıf, mezun olduklarında da memur gibi çalışan basit işçiler olduklarını hatırlarsak, şâyet bu tıbbı kötüleyen mühendis arkadaş, dediğim niteliklere sâhip biriyse, ne bekleyeceksin başka? adam senin alanına senden daha hâkim. deliler gibi üretiyor. kafa zehir gibi. sen ömrün boyunca maksimum birkaç bin hasta tedâvi edip, ne bileyim iki antibiyotik bir şurup yazıp emekli olurken, kendisi geliştirdiği teknolojiyle hem köşeyi dönüyor hem ünleniyor hem de senin ulaşamayacağın kadar hastaya ürün satıyor, on binlercesine. senden daha hekim yâni hahaha.

dereceyle girmiş bir tıpçı olarak diyorum bunları. mühendisler teknolojiyi üreten, satan, kârını elde eden patronlar olurken, hekimler bu teknolojiyi uygulayan teknisyen, işçi gibi artık. gelecekte bu daha da belirginleşecek. tıpçılar kendilerini mühendislik ve medikal teknoloji alanlarında geliştirmediği sürece mühendisler maaş veren patronlar iken, hekimler maaş alan memur gibiler. uyanın artık. tıp rüyâsı gözünüzü kör etmiş. çok çok iyi, başarılı, kariyer sâhibi, girişimci ruhlu bir hekim değilseniz, sizi dünyâda sikleyen yok. gözünüzü açın.
Ben istesem tıp yazabiliyordum... Yazsaydın hemşerim ergen tavırlarla herkesin gittiği yere gitmem ben diye kasılacagına
Zamanında bana da kötüleselerdi de şuan o gruptan olsaymışım. Şu yaşımda tus çalışıyor olmazdım.
Kendileri yazmadıkları için yaşadıkları pişmanlık sonucu böyle bir karalama kampanyası yaptıklarını düşünüyorum. Diğer türlü olsa yazanlar kendi istekleri doğrultusunda yazdıkları için saygı duyar diğer bölümlere çamur atmadan kendi bölümlerinin artı ve eksilerine yoğunlaşırlardı.
Hadi bu durum bir nebze tolere edilebilir ancak şehir bölge planlama - asla kötüleme amacım yoktur, yazının devamını okudunuz mu anlayacaksınız- okuyup profiline “İTÜ mimarlık” yazıp da “ yiaaa okumakta ne vaar, sen gel maket yaap, amaaan ezberlediğin kıçı Kırık 2 cümle, diğer ülkelerde çöpçüsünüz çöpçü” gibi konuşmalar yapması, işte bunun izahı yoktur...
Yapay zeka yapıp dünyanın yönetimini ele geçirebilirler

Akıllı robotları da elektrikli asker yaparlar mühendisler olmasa ölmüştük zaten zaaaa:d