neşet ertaş – Tıbbiyeli Sözlük
Sabah kalkınca "Zahidem" dinleyip de neşelenebiliyor, gece "Yolcu" yla saatlerce ağlayabiliyorsunuz. Ne demek bu? Her türküsünde hem neşeyi hem derdi hem aşkı yaşayabiliyorsunuz.



Sonra youtube a giriyorsunuz. Aramaya sadece şunu yazıyorsunuz: "Neşet" sonra geliyor bir kaç türküsü. Bir de bakıyorsunuz ki sadece 1 milyon dinlenmiş. Eminim ki onu da 10.000 kişi 100 defa dinlemiştir. Oysa onun türküsünü seslendiren sanatçı(!)lar dahi daha fazla dinlenmiş. Oysa bir düşünüyorsunuz ki Türkiye nüfusu 80 milyon. Aklı eren 60 milyon kişinin 50 milyonu "Neredesin Sen" i ezbere biliyor. Çünkü Neşet Ertaş öylesine açıp arkaplanda dinlenecek eserler yapmamış. Yazarken her kelimesine anlam yüklemiş 200 küsür eserinin her birinin. Dinlerken başka bir işi yapamiyorsun. Sadece onu dinliyorsun. Hem de saatlerce. İşte saatlerce dinledikten sonra gecenin üçünde bu kadar uzun bir metni yazdıran kişidir Neşet Ertaş. Canlı dinleme şerefine nail olduğum, toprağımın en büyük filozofu, evrensel bir değerdir Neşet Ertaş. Bitmeyecek bir tutkudur. Neşet Ertaş Anadoludur...



Nur içinde yat gönğûlden gönğûle kapılar açan büyük insan...
ilk ne zaman aşık olduğunu soran gazeteciye:
"13 yaşında. yozgattaydık mahallenin kızıydı."
sonra kızın ismini söyler ve pişman olur.
"yazman gurban oluyum, sevda sırrınan olur."
sevginin ne demek olduğunu bilen, onu oyuncak edemeyecek kadar değerli bulan, güzel türkiyemin güzel insanlarından biri. hatırlanmaya değer bir müzisyen. mekanı cennet olsun.
Vefatının beşinci yılıymış. Allah rahmet eylesin.

Kendisiyle ilgili aklımdan çıkmayan bir şeyler var nerede okuduğumu hiç bilmiyorum. Sevdiğinin adı leyla'ymış. Kendisinin yaptığı bir hata sebebiyle ayrılmışlar ve sonrasında bu türküleri yazmaya başlamış. Hiç yüzünü göstermemiş leyla ona. Yazmış, yazmış, söylemiş, söylemiş. Öldüğünde ise cenazesi başında günlerce duran bir kadın görmüşler, o leylanın kendisiymiş..

Bunu okuyup kapattığımda şu dönmüştü aklımda: Ey leyla, neşet'e de mecnun'a da yar olan sen misin?

Leyla ismini duyduğumda ise hep şöyle derim: Neşet'in leylası gibi mi mecnun'un leylası gibi mi bir leylasın sen?
Neşe, dert, aşk... sanırım hayatın ta kendisi. Bir kitapta okumuştum şu zamana kadar bildiğiniz her şeyi, tüm anilarinizi unutun ve bir neşet ertaş sadece bir neşet ertaş türküsü dinleyin tüm unuttuklarinizi size geri hatırlatacak diyordu yazar.
Değeri çok büyüktür. Anlatılmaz, yaşanmaz, yalnızca hissedilir. Babadır, yoldaştır, candır üstad. Kimsenin bilmediği en büyük derdimi paylaşan babam , yerinde rahat uyu ...
Kırşehirliyi trafik polisi çevirmiş, demiş istiklal marşını kim yazdı bilirsen ceza kesmiyecem.. Adam düşünmüş sonra kendinden emin: walla neşet ağamın yaşı tutmaz, kesin muharrem ağamdır.

İç anadoluda böyledir türkü denince akla gelen tek soyisimdir.
öyle güzel yüreği var ki türküleri dilden dile, adı gönülden gönüle ilelebet yaşasın. geçen sene devlet tiyatroları sağ olsunlar neşe'dert'aşk adlı hayat hikayesinin anlatıldığı oyun hazırlamışlar. kaçar mı? gittim. hayatını ve türkülerinin hikayesini izleyince sevgim daha da arttı.



kültür bakanlığı katkılarıyla, yönetmenliğini can dündar'ın yaptığı bir de belgeseli bulunmaktadır. belgesel için;

https://m.youtube.com/watch?v=eS_m8T_z5uw