nöroloğa 1.5 milyon tl tazminat cezası verilmesi – Tıbbiyeli Sözlük
Baş ağrısı şikayeti ile gelen hastaya ilk aşamada kranial mr istemeyen nöroloji uzmanı meslektaşımıza hastanın 1 ay sonra beyin tümörü çıkması üzerine açılan dava sonucu 1.5 milyon tl tazminat cezası verilmiş ve bu ceza da yargıtay tarafından onanmış.

herkes zorunlu mesleki sorumluluk sigortası (*) var ne olacak diyebilir. zmss tazminatın 600 bin tlye kadar olan kısmını karşılıyor. geriye kalan 900 bin tl sağlık bakanlığı'ndan alınıyor. Sağlık bakanlığı bu meblağı doktordan almak için dava açıyor ve alıyor.

aslında bilgi kirliliği mevcut olay hakkında. Heniz doktorun kim olduğunu bilmiyoruz ve olayın gerçekliği ispatlanmış değil. facebook doktor babalar grubunda bir meslektaşımızın olayı yazması üzerine öğrendik.

Olay doğru ise durumumuz gerçekten vahim. En son amniyotik band sendromu olayında da gördüğümüz üzere avukatlar hekimler üstünden para koparabilmek için hazır ve nazır bekliyorlar.

Şöyle düşünün her gün baş ağrısı şikayeti ile kaç kişi geliyor ve kaçında tümör düşünüyorsunuz ya da mide ağrısı gelen her hastaya mide kanseri düşünüp endoskopi mi yaptırıyorsunuz? 1.5 milyon tl tazminat neye göre belirleniyor. Aylık 6-10 bin tl ortalama kazanan bir meslek grubunun bu tazminatı ödemesi ne kadar mümkün.

İlgili meslektaşımıza ulaşılmaya çalışılıyor. Gerekirse para toplanıp destek olunmaya çalışılacak.

Velhasıl kelam bizleri gerçekten kötü günler bekliyor.
Bir taraftan boşuna tetkik yapılıyor herkese fazladan gereksiz kanser teşhisi konuyor diyerek baskı kurulurken diğer taraftan böyle bir olay. Çok fena.
vakanın detaylarını merak ettigim davadır. Bir de Tıbbi davalarda yargıçların doktor bilirkişilerin bilgisine başvurup başvurmadığını ve ne ölçüde dikkate aldığını merak ediyorum.

Avukatların herhangi bir tıbbi bilgiye sahip olmadan tv'lerde atıp tuttuğu şu günlerde doktorlar olarak işimiz zor. Bizi savunacak adam gibi bir topluluğumuz, mesleki derneğimiz de yok.

Bizi savunacak derdimizi kamuoyuna aktaracak Hukuk okumuş tıp adamlarına; doktor-avukatlara ihtiyaç doğabilir.
Ben 22 yıldır nöroloji uzmanı olarak çalışmaktayım, son 7 yıldır özel hastanede görev yapıyorum. Geçen hafta bir vaka örneği ; erkek 30 yaşlarında en fazla 1 haftadır baş ağrısı öyküsü ve tipik migren tanımlıyor, muayenede göz dibi dahil hiçbir nörolojik patolojik bulgu yok. Ne olur ne olmaz dedim ve mr istedim , sonuç 40x30 mm lik frontal kitle. Sanırım erken dönem glial tm ve beyin cerrahi sevk ettim. Bu arada her ay Sgk ile gereksiz tetkik geri dönüşleri ile kesintiler ve bunlara itiraz ederek uğraşmak işin diğer boyutu. Gereksiz tetkik deme nedenleride “sonuç normal çıkmış” ne denir ki buna ! . İncelerseniz yeterli tetkik yapmadan tanı koyma sonucu olabilecek hata en başta tazminat nedeni ! Bununla ilgili bir hukuk bürosunun adresi ekte .
öncelikle olay şehir efsanesi değil; tamamen gerçek. belgeleri yayınlandı. ayrıntılarını yayınlayıp yayınlamamakta kararsız kaldım ama ileride ne ile karşılaşacağımızı bilmemiz açısından paylaşıyorum.



biraz uzun ama mutlaka okuyun derim.



Davacı 28 yaşında bayan hastanın kasım 2012 ve ocak 2014 tarihleri arasında ................ilçesi Devlet hastanesinde benim nöroloji polikliniğine 5 kez başvuru kaydı var.

hatırladığım kadarıyla migrenle çok uyumlu baş ağrıları vardı ve muayenelerinde migren dışında bir anormalliği düşündürecek hiç bir muayene bulgusu yoktu. Verilen tedavilerden faydalanmaktaydı ancak zaman zaman her migren hastasında olduğu gibi daha yoğun baş ağrıları dönemleri yaşamaktaydı.



5 kez başvurusu olmuş ama bunlardan bazıları ilaçlarını yazdırmak amaçlı idi. En son 2 başvuru arası biraz kısa (15 gün
olduğu görülmekte.



31 ocak 2014 tarihli son başvurusunda bana baş ağrıları için gelmiş ve bu arada bana gözlerinde çok kısa süren bulanık görme atakları olduğunu söylemiş, bende bunun migrende olabildiğini söyleyip ileri tetkik gündeme getirmemişim. Ben böyle bir konuşmayı hatırlamıyorum ama bunu doğru kabul edip cevap verdim. Çünkü migrende de zaten böyle şeyler olabilmekte. Ama net bir görme kaybı iletilmediğine eminim. Zaten bundan sonraki ay tayinim çıktığı için Bor'dan ayrıldım ve birdaha da bu hastayı görmedim.



bana son gelişinden 20 gün kadar sonra hasta Göz polikliniğine başvurmuş.

Göz doktoru arkadaş da belirgin anormallik saptamamış, sadece göz allerjisi ile ilgili bulgular görmüş ve bu nedenle damla yazmış. o dönemde göz dibi muayenesinde onunda saptadığı bir anormallik yok.



10 gün sonra fayda görmedim deyip kontrole gitmiş. Göz doktoru arkadaş istersen başka yere git demiş. Ancak sevk istemişler, sevk edecek bir bulgu saptamadım gibi bir şey söylemiş.



hasta il Devlet Göz'e başvurmuş, onun verdiği tedavileri uygulamaya başlamış.

bu arada hasta bir gün bayılma atağı yaşamış, epileptik nöbetle uyumlu anlatılan bu olay sonrası özel bir hastaneye başvurmuş. Burada Beyin MR çekilmiş (artık epileptik nöbette olduğu için). Ve hastada beyin tümörü olduğu tespit edilip beyin cerrahide ameliyat önerilmiş.



hasta Adana DH de ameliyat olmuş. Ancak son haliyle bir gözünde tam, diğer gözünde de büyük oranda görme yetisini kaybetmiş.



beyin tümörü pilositik astrositom denilen yavaş büyüyen bir tümör cinsi bulunmuş. serebellum (beyincik) yerleşimliymiş ve BOS (beyin omurulik sıvısı) dolanımını bozarak göz sinirlerinde basınç artışı ve ödeme neden olmuş.

Adana da ameliyat eden doktor, eğer daha erken gelseydin gözünü kaybetmezdin demiş



hasta da benden ve göz doktoru arkadaş dan tanının gecikmesine sebep olmak, görevi kötüye kullanmak suçlamalarıyla davacı oldu. (bu arada bizim çalıştığımız ilçede tomo veya mr yoktu, hastaları gerek görürsek 15 km ötedeki il merkezine yönlendiriyorduk)



kurum içi soruşturma lehimize sonuçlandı (çok sayfadan oluşan rapor ekte mevcut) ancak kaymakam yetkisini kullanarak soruşturma izni verdi.

idari mahkemeye başvurduk ancak red aldık. Ve dava başladı.



bu arada ADLİ TIP kurumuna dosya gönderilmiş. sonuçta "migren tanısı, takipler normal. ancak son kontrolde görme ile ilgili semptomlar belirttiği için beyin MR istenmemesi tıbbi eksikliktir" diye aleyhimize bir sonuç çıktı.

migren hastalarında aura denilen görme ile ilgili sorunların sık olduğu, muayeneler normal iken beyin MR istenmemesinin bir eksiklik olmadığını savunduk.



ayrıca hasta duruşmada ifadesini çarpıttı. "gözüm görmüyor dedim" falan demeye başladı. bende sekreterimi tanık gösterdim. öyle belirgin bir görme sorunundan bahsetmediğini söyledim. sekreter benden daha emin, hatta görme ile ilgili bir sorun belirtmedi diyor. duruşmada bu yönde ifade verdi.



kendi ameliyat olduğu yerde verdiği anamnez de bile görme sorunlarının başladığı zaman olarak benden 1 ay sonrasını işaret ediyor. NET OLARAK 25 GÜN ÖNCE BAŞLADI DEMİŞ. BENİM SON MUAYENEMDEN 50 GÜN SONRA VERDİĞİ ANAMNEZDE. bu epikrizide ekledik itirazımıza. hem tanık reddetti, hemde kendi anamnezi. benim gördüğüm dönemlerde belirgin görme sorunu yok yani.

itirazlarımız adli tıp raporunu değiştirmedi. 2 kez daha gitti dosya. aynen döndü. itiraz gerekçelerimize açıklama yapılmadı.

sonradan öğrendiğimize göre hasta 1 milyon maddi + 500 bin manevi tazminat talebiyle kuruma başvuruda bulunmuş. Hesaplanınca daha yüksek bir rakam çıkardı aktüerya denen bilirkişi.

bütün bu sürecin detayları ektedir,teşekkürler...



1) Not: mahkemeye son gelen yeni bilgiye göre hasta benim son muayenemden 1,5 ay önce başka nörolog'a muayene olmuş, oda migren deyip tedavi vermiş. Belkide ilaç yazdırdı bilmiyoruz. Mr istememiş. Yine diğer gözcü arkadaşdan sonra 2 göz hekimi daha görmüş, onlarda bilememiş. Yani biz 2 hekimdik şimdi 5 hekimin adı geçiyor dosyada. yani olay çok sinsi seyretmiş. Ama onlardan şikayetçi olmamış. bu bilgi mahkemeye yeni ulaştı.



BU ÖZETTEN SONRA ARA ARA GELİŞMELER OLDUKÇA ALTTA NOT ŞEKLİNDE EKLEDİM.



2) NOT : CEZA DAVASININ BİTMESİ BEKLENMEDEN İDARİ MAHKEME DE AKTÜER BİLİRKİŞİSİNE GÖNDERİLİP TAZMİNAT HESABİ YAPTIRILMIŞ.

1.6 TRİLYON HESAPLANMIŞ. BUNA DA İTİRAZ ETTİK.



3) NOT : davacı taraf yeni eklenen hekimlerden şikayetçi olmayacağını, zaten sürecin uzadığını, mağdur olduğunu, mevcut haliyle dosyaya karar çıkması gerektiğini söyledi. Hakim yorum yapmadı. Oysa aynı dönem gören 5 hekim olmuş. Hatta ameliyat eden beyin cerrahını da sayarsak 6 hekim açısından durum incelenmeli halbuki.



Bizim üzerimize hastayı yönlendiren beyin cerrahı (hasta ifadesidir ne kadar doğru bilemem, ama o beyin cerrahı arkadaş da kitleyi çıkarırken hidrosefaliyi rahatlatmak için EVD denilen dreni takmalıymış. Beyin cerrahı arkadaşlarım gösterdi kendi textbook kitaplarında standart işlem olduğunu. Ayrıca optik sinir fenestrasyonu yapılabilirdi. Hasta ameliyata girerken ışık refleksleri hala korunmuş ve optik atrofi yokmuş. Bir taraf normal bir tarafda papil ödem varmış. Yani ameliyattan sonra optik sinir toparlayabilirdi. Tabi toparlamaya da bilir ama önlem olarak optik sinir dekompresyonu vs de yapılmış olsa elden gelen herşey yapılmış olurdu. Bunları yapmadan tanınız geç konmuş derse kendisinde kabahat yokmu? Geç dediği süre 1,5 ay. Niye böyle abartılı şeyler söylüyorki arkadaşlar. Bizler çok iyi biliyoruz papil ödem ile aylarca gezip hiç bir şey olmayan hasta olduğu gibi bazı hastalar günler içinde de etkilenebiliyor. Yani bireysellik var.



4) NOT: CEZA DAVASINDA YENİDEN BİLİRKİŞİYE GİTME KARARI ÇIKTI. BİZ ÜNİVERSİTE İSTEDİK. ÇÜNKÜ ADLİ TIP BİZİ ÇOK MAĞDUR ETTİ. HAKİMDE BUNUN FARKINDA. ÜNİVERSİTEYE GÖNDERME KARARINI TAM ALMIŞTI Kİ KARŞI TARAF İTİRAZ ETTİ. DEDİLERKİ; OLUR MU ÖYLE ŞEY HAKİM BEY, ADLİ TIP GENEL KURULU EN YETKİLİ MERCİDİR. ONUN ÜZERİNE BİR ÜNİVERSİTEYE GÖNDEREMEZSİNİZ. HAKİM GERİ ADIM ATTI VE TEKRAR ADLİ TIP GENEL KURULUNA SEVK ETTİ. YİNE DE BİR UMUT BELKİ HATA DÜZELİR DİYE BEKLİYORUZ. BU ARADA ADLİ TIP BÜYÜK GENEL KURULU DENİLEN KURUL ADI BÜYÜK AMA 30 DOKTORDAN SADECE 1 TANESİ NÖROLOG 1 TANESİ GÖZ DOKTORU, BİYOKİMYA VS BİRSÜRÜ KONUYA UZAK HEKİM VAR. NE KADAR SAĞLIKLI OLABİLİR?? BAZEN AYNI BRANŞDAN 3-4 HEKİM KONSEY YAPIYOR DA HASTA İÇİN KARAR VERİLEMİYOR. HELE Kİ NÖROLOJİ ÇOK GÖRECELİ MESELELERİN OLDUĞU BİR BRANŞ.



5) NOT: EYVAH...EYVAH...CEZA DAVASINDA YENİDEN BİLİRKİŞİ DEĞERLENDİRMESİ BEKLENİRKEN, DAHA GELMEMİŞKEN, İDARİ MAHKEME TAZMİNATA HÜKMETMİŞ. TEAMÜLLER GEREĞİ CEZA DAVASININ SONUCUNU BEKLERLERMİŞ. AMA BİZE HÜKÜM BAĞLAYIP HESAP KESMİŞLER (ESAS MUHATAPLARI SAĞLIK BAKANLIĞI AMA BİZ MÜDAHİL DAVALIYIZ)

HESAP ŞÖYLE;

30 YAŞINDA OLAN BAYAN ORTALAMA YAŞAM ÖMRÜ 70 OLARAK DÜŞÜNÜLDÜĞÜNDE

40 YIL YAŞAYABİLİRMİŞ. ÇALIŞSA ASGARİ ÜCRETTEN ÇALIŞABİLİRMİŞ (EV HANIMIYDI). 40 YIL X ASGARİ ÜCRET.

YİNE 40 YIL BAKICI ÜCRETİ (BU BRÜTTEN HESAPLANIYORMUŞ)



617 BİN İŞ GÖRMEZLİK

29 BİN ŞİMDİYE KADARKİ BAKICI ÜCRETİ

48 BİN AVUKATLIK ÜCRETİ

8BİN YİNE AYRICA AVUKATLIK ÜCRETİ

75 BİN MANEVİ TAZMİNAT

49 BİN HARÇ MASRAFLARI

BUNLAR YASAL FAİZLERİYLE 900BİN TL Yİ GEÇİYOR.

EK OLARAK HER YIL PEŞİN OLARAK BAKICI MASRAFLARI İÇİN YILLIK TOPLU PARA. BRÜT ASGARİ ÜCRETTEN VE HASTA YAŞADIĞI VE BAKIMA MUHTAÇ OLDUĞU MÜDDET BOYUNCA.

BİZE İYİLİK OLARAK 475BİN ÜST SINIR OLAN MANEVİ TAZMİNATI 75BİN İLE SINIRLAMIŞLAR. BİRDE 1 MİLYONU BULAN BAKICI MASRAFLARINI SENELİĞE KARAR VERMİŞLER. SAĞOLSUNLAR ÇOK DÜŞÜNMÜŞLER.

DİĞER DOKTORLARI OLAYA HİÇ DAHİL ETMEYİP HÜKÜM KURMAYI TERCİH ETMİŞLER. HALBUKİ ONLARDA AYNI DÖNEM GÖRMÜŞ AYNI ŞEYLERİ YAPMIŞ. BU NASIL OLABİLİR??



TOPLAMDA 1 MİLYON PEŞİN VERİLECEK RAKAM ÇIKARMIŞLAR 1 MİLYONDA HER YIL TAKSİT TAKSİT.

SON OLARAK BÖLGE İDARİ MAHKEMEYE İTİRAZ HAKKIMIZ VARMIŞ)
Ders niteliğinde bir olaydır.



Ne yazık ki günlerde de ortaya çıkan, halkın bazı kesimlerinde mevcut olan "Ulan bunlar o kadar para kazanıyor. Hazır bulmuşum böyle bir fırsat.Yapistirr" zihniyetli inaan sayısı bir hayli arttı. Hepimizin her gün daha da dikkatli olmamız gerekiyor.



Büyük geçmiş olsun.
Yazıklar olsun gerçekten.Bu ülke herşeyin en kötüsünü hakediyor.Dilerim yakında muayene olacak dr bile bulamazlar.Kendi vatandaşını,çalışanını korumaktan bu kadar aciz bir ülke olamaz.Böyle bir 3.dünya ülkesinin vatandaşlarına da o kalitede bir hizmet yakışır