onca dini eğitime rağmen halen dini reddedenler – Tıbbiyeli Sözlük
Yapanlar vardır. Yanlış ya da doğru diye yargılamak bana düşmez fakat her konuda olduğu gibi dini konularda da "eğitim" oldukça hassas bir meseledir. Dini anlamaya niyet etmiş kişi, bence dinin felsefik yönü üzerinde yapabildiğince fazla okuyup anlamaya da niyet etmelidir. Yıllarca çok sağlam dini eğitim alıp da inanmamayı seçen de, yıllarca çok sağlam pozitif bilimler eğitimi alıp sonradan inanmayı seçen de vardır. Herkesin kendisini bağlayan bir konudur.
çok fazla dini eğitim alanın zaten varacağı nihai sonuç reddetmektir diye düşündüğüm başlık.

dini anlamak diye bir şey yok,dini kabul etmek diye bir şey var.
din tarihine bakarsanız milyonlarca din olduğunu göreceksiniz, ateist bir insan ile dindar bir insanın tek farkı, bir tanesinin diğerinden 1 tane fazladan dini reddetmesidir. aslında herkes biraz ateist.
Ehl-i kitabın ( ki bu açıdan bakılırsa 2 semavi din daha ekleneceği için bir üst entryde bahsedilen farkın 1 değil 3 olması durumu var.) 1 kabulle bütünü, aslonanı kabul, ateistlerin ise 1 redle sonsuz gerçekliği ve nimetleri tümden reddettiğini düşünürsek o aradaki 1 tane eksik dini reddin neleri değiştirdiğini görebiliriz.



Dini eğitime gelirsek, kendisi dahi anlattığı dinden kopuk bir hayat yaşayan eğitmenlerce din anlatıldığı sürece zaten normal olan dini reddetmek olur. Şu ana kadar bildiğim tüm dinlerde ortak bir yön var ki: akıldan evvel kalp düsturu. Bu iş gönül işi, rıza işi. Zorla ve yanlış şekilde verilen eğitimin sonuçlarına kızmak yerine bundan ders alıp düzenlemeye gitmek en mantıklısı.
dini eğitim dediğimiz içeriğin ezber bilgilerden ibaret olmasından kaynaklı olabilir bence. sen daha çocuğa Allah'ı , kitabi, peygamberi anlatmadan "su kadar namaz kılacaksın,şunlar haram o günah bu sevap" bunları öğretiyorsun. çocuk ibadet ederken neden ibadet ettiğini bile bilmiyor. çocuk bir soru sorduğunda "sorgularsan kafir olursun cehenneme gidersin" diyorsun. ve o çocugun imanı çok zayıf olduğundan ilk firsatta başka yollara sapiyor.

Sonuç dini eğitim gibi verilen eğitim maalesef yetersiz fazlasıyla. o nedenle normal bir durum yani.
bunun dini eğitimin süresiyle de niteliğiyle de alakası yok! inandığınız din sorunlu bunu kabul edin artık.aklına kelepçe takılmamış herkes er yada geç anlayacaktır.



binlerce yıl önceki insanların toplumsal düzeni sağlamak ve toplumu yönetmek için yazdıkları hikayelere inanıyorsunuz.bunların hiç bir tanrısal tarafı yok.hepsinin insan elinden çıktığı çok belli.



ateistler sayılarının artması için insanları daha fazla dini kutsal kitap okumaya yönlendiriyor, bu inananlar için bir utanç olmalı.
Din eğitimi verilmiyor, dayatılıyor tamamen.

Dünya da müslümanlık, hristiyanlık, Yahudilik dışında binlerce din var ve biz sadece birinin eğitimini görmeye başlıyoruz.



Şahsen ben inancın olması için ali şeriati gibi kendi kendine düşünüp ulaşma sonucu oluşacağına inanıyorum.



O yüzden reddedenlen için kendi çapında haklı sebepler oluştuğunu düşünüyorum.
evet arkadaşlar aldığım güzide din eğitiminden bir sahne anlatayım size.ortaokula yeni başlamıştık on iki yaşında falanım.o ara fen dersinde de akraba evlililiği ve zararlarından bahsedilmişti.ben de otu boku her yeni öğrendiğim bilgiyi bir heves herkese anlatır sorardım.sonraki ders din dersiydi her din dersinde nihat hatipoğluna soru soran veletler gibi parmak kaldırırdım hocaya soru sorardım.akraba evliliği zararlıysa ademle havva nasıl çoğaldı hocam diye sordum,çocuklar neden sakat olmamış dedim.mantıklı olan açıklama her akraba evliliği sakat olacak diye bir şey yok diyebilirdi ve bu bir çocuk için yeterli bir açıklama olurdu.ama sayın hocam tahtaya adem ve havva yazdı.altlarına çocuklarını yazdı.bak dedi winstonblue erkek çocuklar havva anasıyla kızlar da babasıyla çaprazlama oluyordu diyip açıkladı.bunu olabildiğince uygun bir dille anlatmaya çalıştı.son olarak da ekledi hem ben teyzemin kızıyla evliyim nur topu gibi üç tane çocuğum var dedi.o zamanlar inancım sağlam olduğu için,zaten on iki yaşında da daha farklı olması beklenemez,çok üstünde durmadan geçtim ki hep ne zaman kafamı karıştıran bir şey olsa günah deyip geçiştirirdim.neyse ki o kafadan kurtuldum.onca din eğitimi denilen buysa alın size din eğitimi.bu hoca yüksek lisans yapıyordu en son.liseye geçtiğimde çok daha mantıklı bir açıklamasını buldum bu sorunun,adem ve havvanın aslında erkekler ve kadınlar için genel anlamda kullanılabildiğini,dünyaya ademler ve havvalar olarak gönderildiğimizi okudum ve ben bunu okuduğumda sadece on beş yaşındaydım.eski din hocamsa muhtemelen şimdiye akademisyen olmuştur.hz.muhammed ile dinle ilgili bir sürü kompoziyon yazıp okul birincisi olmuşluğum vardır ama gelin görün ki sizin onca din eğitimi dediğiniz şeyler yüzünden ben şu an dinsizim.islama inanmamam üzerinde din hocalarımın bilgisizliği ve cahilliğinin önemi büyüktür.hepsine teşekkürü borç bilirim.
dine sarılıp kolay yolu seçip herşeyi allaha havale etmek varken zor yolu seçmek her yiğidin harcı değil. Mesele eğitim öğretim meselesi de değil. insanın içinde o araştırma hissi, o merak tohumu varsa günde 8 saat da öğretim yapsanız birşeylerin yanlış olduğunu anlar ve farklı bir düşünce biçimini araştırır. gerçeği zorunlu eğitim gibi zırvalıklarla engellemeye çalışmak sadece kişilik sorunlarına yol açar.

inananlara saygım var mıdır? eğer inanan herkesin inanması gerektiğini düşünüyor ve tanrıtanımazlarla diğer din mensuplarını dışlıyor ise yoktur. zaten bu öğretimin sonucu olarak bu tip tahammülsüz ve kendinden olmayanı dışlayan bireyler oluşmaktadır.