pia şiiri – Tıbbiyeli Sözlük
Hikayesi pek bir güzel olan şiirdir. Attila ilhan bir gün kadıköy rıhtım'da otururken, yabancı plakalı bir nakliye aracı görür. nakliye aracının üstünde, " pakistan international airlines " yazıyordur. usta bu nakliye aracını hayalindeki kadına benzetir. o beklenen kadını belki görmüştür ama bu araç gibi hızla yanından geçip gitmiş, farkında olmamıştır. belki yabancı bir ülkededir. hiç tanımaz o'nu. o kadının elini tutmak için neyini vermezdi ki? nakliye aracının üstündeki yazının baş harflerinin birleştirerek ' pia ' ismini oluşturur. bir gün pia sorulur usta'ya: kimdir bu pia: " belki de o kadın aslında pia. o hiç olmayan kadın. aklımda kalanlar, imkânsız aşkların kadını. yaşanmış aşklar kalmıyor. bitiriyorsunuz karşılıklı. hatırlanan, askıda kalmış aşklar. ama pia aşkı; yaşanmışlık olmadığı için, hiç bitmiyor. " herkesin böyle bir hikâyesi ve pia'sı vardır. pia'nızı bulmanız dileğiyle. işte o şiir;

Ne olur, kim olduğunu bilsem pia'nın

Ellerini bir tutsam ölsem

Böyle uzak uzak seslenmese

Ben bir şehre geldiğim vakit

O başka bir şehre gitmese

Otelleri bomboş bulmasam

İçlenip buzlu bir kadeh gibi

Buğulanıp buğulanıp durmasam

Ne olur, sabaha karşı rıhtımda

Çocuklar pia'yı görseler

Bana haber salsalar bilsem,

İçimi büsbütün yıldızlar basar

Bir hançer gibi çıkıp giderdim

Ben bir şehre geldiğim vakit

O başka bir şehre gitmese

Singapur yolunda demeseler, bana bunu yapmasalar

Yorgunum, üstelik parasızım pasaportsuzum

Ne olur, sabaha karşı rıhtımda seslendiğini duysam pia'nın

Sırtında yoksul bir yağmurluk

Çocuk gözleri büyük büyük,

Üşümüş, ürpermiș, soluk

Ellerini tutabilsem pia'nın

Ölsem, eksiksiz ölürdüm

hangi kaynaktan kopyaladığımı hatırlayamadım maalesef.