tanım : yalnızca “dezavantajlı” gruplara mensup bireylere verilen ekstra haklardır.
engelliler en büyük örnektir buna, devlet herkese kamuya açık tuvaletler yapar ama engellilerin bir dezavantajı vardır ve bu yüzden onlara özel tuvalet yaptırılması "pozitif ayrımcılık" kapsamına girer.
günümüzde ülkemizde ise kadın erkek eşitliğini sağlamak adına kadın ayrımcılığı yapılmıştır, ama aşırı abartılması durumunda eşitliği sağlamak yerine daha fazla bozar.
lisede beden eğitimi dersinde hocam benim takla atmamı isteyip, her şeyimi kontrol ettikten sonra 80 puan verirken bile zorlanıyordu, ama kızların hepsine hiçbir şey beklemeden fix 100 puan verilirdi. haa şimdi kızlar spor mu yapamaz? Hayır yapabilir tabiki, çoğu derse katılmıyorlardı bile.
bir kadınla tartışırsınız, kavga dövüş yoktur, sadece tartışma vardır. üslubunu bozar, hakaretlerle sesini yükseltir. erkek cevap vermeye çalışırken o tiz sesi bastırmak adına sesini yükseltse bile erkek hemen "kadınla öyle konuşulur mu" tepkisi alır.
ege üniversitesi yurdu vardır bilirsiniz, yurt önce yarım kontenjanını erkeklere yarısını da kızlara ayırırdı. yavaş yavaş kızlara daha fazla kontenjan verildi. şuanda nasıl biliyor musunuz? o yurt yalnızca kız yurdu oldu. ve erkekleri almıyor. erkekler mecburen ya uzaktaki bir kyk yurduna ya da özel yurda para basıyor. kadın-erkek eşitliği umarım sağlanmıştır.
örnekler çoğaltılabilir ama uğraşamayacağım. ciddi anlamda eşitlik destekçisi biriyim ama artık eşitlik diye diye de bok etmeyin her şeyi, eşitlik isterken ayrımcılık çıkması rahatsızlık verici noktalara geldi.
bir de şimdi aklıma geldi, felsefe hocam lisede şöyle derdi : "kadınla erkek denktir ama eşit değildir."
engelliler en büyük örnektir buna, devlet herkese kamuya açık tuvaletler yapar ama engellilerin bir dezavantajı vardır ve bu yüzden onlara özel tuvalet yaptırılması "pozitif ayrımcılık" kapsamına girer.
günümüzde ülkemizde ise kadın erkek eşitliğini sağlamak adına kadın ayrımcılığı yapılmıştır, ama aşırı abartılması durumunda eşitliği sağlamak yerine daha fazla bozar.
lisede beden eğitimi dersinde hocam benim takla atmamı isteyip, her şeyimi kontrol ettikten sonra 80 puan verirken bile zorlanıyordu, ama kızların hepsine hiçbir şey beklemeden fix 100 puan verilirdi. haa şimdi kızlar spor mu yapamaz? Hayır yapabilir tabiki, çoğu derse katılmıyorlardı bile.
bir kadınla tartışırsınız, kavga dövüş yoktur, sadece tartışma vardır. üslubunu bozar, hakaretlerle sesini yükseltir. erkek cevap vermeye çalışırken o tiz sesi bastırmak adına sesini yükseltse bile erkek hemen "kadınla öyle konuşulur mu" tepkisi alır.
ege üniversitesi yurdu vardır bilirsiniz, yurt önce yarım kontenjanını erkeklere yarısını da kızlara ayırırdı. yavaş yavaş kızlara daha fazla kontenjan verildi. şuanda nasıl biliyor musunuz? o yurt yalnızca kız yurdu oldu. ve erkekleri almıyor. erkekler mecburen ya uzaktaki bir kyk yurduna ya da özel yurda para basıyor. kadın-erkek eşitliği umarım sağlanmıştır.
örnekler çoğaltılabilir ama uğraşamayacağım. ciddi anlamda eşitlik destekçisi biriyim ama artık eşitlik diye diye de bok etmeyin her şeyi, eşitlik isterken ayrımcılık çıkması rahatsızlık verici noktalara geldi.
bir de şimdi aklıma geldi, felsefe hocam lisede şöyle derdi : "kadınla erkek denktir ama eşit değildir."