sınıfı geçsem yeter

İşte en sevdiğim öğrenci tipi söylemi. Kendi yağında kavrulan, kim kaç ortalama yapmış takip etmeyen, ara sıra okula gelip ders notlarını toplayıp giden öğrenci tipini kastediyorum.

ders konusundaki azmi zararlı olmayan/hırsa dönüşmeyen öğrenci söylemi. en sevdiğim öğrenci tipi. arkadaşları 80alamadım diye ağlarken onları teselli eder, kendisi 60alır sevinir. masumdur.

sınavlara ve not ortalamasına yönelik olduğunda zararsız olan düşünce sistemidir. ancak fakültede edinilen bilgilerin sınıf geçmek için değil, hasta iyileştirmek için öğrenilmesi gerektiğini unutmamakta elbette fayda vardır

TUS çalışmaya başladığında zamanında düzgün çalışmadığı için pişman olacak öğrenci söylemi. Ben yaptım siz yapmayın, ben barajı geçtim diye sevinirken temeli sağlam atanlar 65 üstü yaptı.

Katıldığım düşünce .

Bişey söyleyim mi gerçekten yeter.

1) iyi bir hekim olmak

2) tus

İyi hekim olmak slaytın en ince ayrıntısını soran hocanın sorduğu soruyu cevaplayabilmekle olmaz. Tecrübeyle olur. Hasta görmekle, hastaya dokunmakla olur. Boş boş calısmak slayt okumak doktor olma yolunda cok şey katmaz. Biz ne kadar ders çalıştığımızla sınanıyoruz o yüzden sınav calsmakla alakalı değil.

Tus için ise elbette temel olarak okula cok çalışmak size yarayabilir ama çoğu sınavda hocanın istediğinin tusla alakası olmuyor. Dolayısıyla okula az tusa cok çalışırsan onu da başarabilirsin.

Bir tıp öğrencisine yakışmayacak olan söz.. ama sık da söyleniyor..

Ya doktor olacaksın sen doktor.. temel amacın tanı tedavi sevk..



Hastanın ne olduğunu anlamak için iyi bir eğitim şart.