siroz – Tıbbiyeli Sözlük
Fransızca Cirrhose isminin Türkçe'ye geçmiş halidir. Hastalığın klinik tablosu eskiden beri bilinmekte ise de isim babası meşhur Fransız hekim Rene Laennec'tir. Laennec, bu ismi grekçe "κιρρός" (kirrhos) kelimesinden ihtira etmiştir. Kelimenin Grekçe kökeninin manası sarımtırak-turuncumsu olmakla birlikte, Laennece kelimeye son ek olarak latince -osis'i veya fransızca -ose'yi eklemiş ve kelime Cirrhosis yani "sarılık-turunculuk durumu" manasını almıştır.

görsel


Hastalığa gelecek olursak siroz; karaciğer nekrozu, karaciğer fibrozu ve rejenerasyon nodullerinin aynı zamanda göründüğü kronik, ilerleyici bir karaciğer hastalığıdır.

Sirozun patofizyolojisi ise hepatosellüler yetmezlik ve portal hipertansiyon üzerinden bu iki durumun sebep olduğu bozuklularla gitmektedir.
Hepatosellüler yetmezliğe bağlı olarak:

*Sarılık
*Hormonal Bozukluklar
Palmar eritem, spider angiomata, venöz telenjiektaziler, testiküler atrofi ve hipogonadizm, feminizasyon.
*Protein Metabolizma Bozuklukları
Kas atrofisi, tenar ve hipotenar atrofi, ascites ve ödem.
*Hematolojik Bozukluklar
Trombositopeni, kanama diatezleri.
*Hemodinamik Değişiklikler
Taşikardi, hipotansiyon.

Portal hipertansiyona bağlı olarak:

*Assit ve plevral efüyon
*Splenomegali
*Caput Medusae, venöz kollateraller
*Özofagus ve mide varisleri
*Dispne, siyanoz, çomak parmak
*Cruveilhie-Baumgarten sendromu

gibi bulgular görülebilir. Bunlardan ayrı olarak tırnaklarda değişimler, hipertrofik osteoartropati, Dupuytren Kontraktürü gibi durumlar da görülebilmektedir.

Hastalığın ilerleyişine göre hastalarda;
*Pıhtılaşma faktörlerinin sentezlenemeyişine bağlı olarak ekimozlar ve kanamalar
*Karaciğer tarafından temizlenemeyip kanda seviyesi artan ve beyin fonksiyonlarını etkileyen amonyak ve benzeri maddelerin birikimine bağlı olarak hepatik ensefalopati,
*Akut böbrek hasarı,
*Kas yıkımına bağlı kaşeksi.

gibi durumlar ilk bulgular olarak görülebilmektedir.

Sirozun çeşitli sınıflandırmaları vardır.

1. Morfolojik Sınıflandırma

Bu sınıflandırmaya göre sirozu nodüllerin boyutlarına göre mikronodüler ve makronodüler olarak sınıflandırırız.
Makronodüler sirozda nodüller 3 mm'den büyüktür ve alkol, kolestaz, venöz konjesyon, hemakromatozis gibi sebeplere bağlı olarak makronodüler siroz görülebilir.
Mikronodüler sirozda nodüller 3 mm'den küçüktür ve viral hepatitlerde bu tarz bir siroz görülür.
Hem mikronodüllerin hem de makronodüllerin birarada bulunduğu bir sınıflama olarak karışık siroz da vardır.

2. Fonksiyonel Sınıflandırma

Bu sınıflandırmaya göre sirozu aktif ve inaktif olarak sınıflandırırız. Aktif sirozda sarılık ve transaminaz yükseklikleri mevcuttur.

3. Klinik Sınıflandırma

Klinik olarak kompanse ve dekompanse olarak sınıflandırabiliriz. Kompanse sirozda çoğunlukla karaciğer hücrelerinin yüzde ellisinden fazlası hasar görmemiş ve işlev sağlayabilmektedir. Ancak dekompanze sirozda karaciğer hücrelerinin çoğu işlevsiz hale gelmiştir ve karaciğer fonksiyonları işlemez hale gelmiş, yetmez hale gelmiştir.

Bu sınıflandırmaların dışında bir sınıflandırma daha vardır ki, bu en sık kullanılan siroz sınıflandırmasıdır. O da etiyolojik sınıflandırmadır.

4. Etiyolojik Sınıflandırma

Etiyolojide sık görülen sebepler:
*Kronik viral hepatitler (Hepatit B, C, D)
*Alkolik Karaciğer Hastalığı
*Nonalkolik Yağlı Karaciğer Hastalığı (NAFLD)
*Hemakromatozis

Etiyolojide seyrek görülen sebepler:
*Kronik otoimmün hepatitler
*Biliyer hastalıklar (primer sklerozan kolanjit, primer ve sekonder biliyer siroz)
*İlaç ve toksinler
*Wilson hastalığı
*Alfa-1 antitripsin eksikliği
*Çölyak hastalığı
*İdiyopatik erişkin tipi duktopeni
*Granülomatoz karaciğer hastalıkları
*İdiyopatik portal fibrozis
*Enfeksiyonlar (Bruselloz, sifiliz...)
*Venöz çıkış obstüksiyonları (budd-chiari sendromu, venookluzif hastalık.)
*Kalp hastalıkları (Konjestif kalp yetmezliği, sağ kalp yetmezliği)
*Herediter hemorajik telenjiektazi

Etiyolojik olarak nedeni bilinmeyenler:
*Kriptojenik siroz
*Hindistan çocukluk sirozu

olarak yapılabilir.
Sirozun Tanısı

Karaciğer sirozunun altın standart tanı aracı karaciğer biyopsisidir. İnce iğne yöntemiyle, perkütanöz olarak veya internal juguler venden girilerek biyopsi alınabilir.

Ascites, spider angiomata, bonacini siroz diskriminant skorunun 7'den büyük olması, platelet sayısının mm3'te 160 binden az olması sirozun en iyi prediktif bulgularıdır.

Sirozda tipik laboratuvar bulguları vardır:

*AST ve ALT yüksekliği, AST>ALT oluşu. Bununla birlikte bu değerlerin yüksek olmayışı sirozu dışlamamıza yetmez. Çünkü siroz çok ilerlemiş ve yıkılacak hücre bırakmamış olabilir ve bu değerler bu durumda yükselemez.

*Trombositopeni, mililitrede 50 binden az platelet.

*Alkalen fostataz yüksekliği, normal limitten 2-3 kat yükselmesi.

*Bilirubin seviyesi yükselebilir. Kompanze sirozda yükselmeyebilir.

* Düşük albümin seviyesi. Karaciğerin sentetik bozukluğu ilerledikçe belirginleşir.

* GGT yüksekliği.

* Protrombin zamanı yüksekliği. Karaciğerin pıhtılaşma faktörleri sentezini başaramamasından kaynaklı.

*Globulin yüksekliği.

* Hiponatremi, sıvı tutuluşuna bağlı olarak.

*Lökopeni ve nötropeni.

*Koagülopatiler.

*Glukagon yüksekliği.

*VIP yüksekliği.

*NO ve CO gibi vazodilatörlerin yüksekliği, kalp yetmezliği kompanzasyonuna bağlı olarak.

*Renin yüksekliği.

Sebebe yönelik araştırmalarda ana, ferritin, immunoglobilin, alfa-1 antitripsin, bakır, seruloplazmin, glukoz ve kolesterol seviyeleri bakılabilir.

CRP, PCT gibi inflamasyon markerları da özellikle dekompanzasyon evresinde yüksek bulunabilir.

Görüntüleme yöntemleri olarak USG rutin olarak kullanılır. ERCP, MRCP, endoskopi gibi yöntemler de yerine göre kullanılabilir.

Sirozdan Korunma

Sirozdan korunmanın ana hatları alkol alımının azaltılması, viral hepatitlerin önlenmesi ve doğumsal karaciğer hastalıkları olanları taramaktır.

Kahve tüketimi de antioksidan ve antifibrotik etkileriyle faydalıdır.

Sirozun Tedavisi

Karaciğer hasarı geri döndürülemez ancak tedavi bunu uzatabilir veya durdurabilir. Sebebe yönelik ve semptomatik tedaviler verilmektedir. Palyatif tedaviler verilmektedir. Antibiyotikler, laksatifler gibi. Alkolik sirozda alkolü bıraktırmak, hepatite bağlı sirozlarda viral tedaviler, otoimmün sirozlarda kortikosteroidler gibi. Wilson hastalığına bağlı sirozda bakır şelasyonu gibi. Hepatit ve hepatit b aşılamalar yapılabilir. Kilo ve diyabet kontrolü de Non alkolik karaciğer hastalığını ve buna bağlı sirozun engellenmesinde önemlidir.
Ancak sebebi alkol olsun veya olmasın siroz hastalarının alkolden kaçınmaları gerekmektedir.

Sirozun komplikasyonları kontrol edilemez hale gelirse veya karaciğer artık hiçbir işe yaramaz hale gelirse karaciğer transplantasyonu farzdır. Karaciğer transplantasyonuyla beş yıllık hayatta kalım oranı yüzde seksenlerdedir. Karaciğer sirozunun planlanmasında MELD skorlaması kullanılmaktadır.
Bunun önemli olabileceğini hissettim çünkü karaciğer hastalıkları, özellikle siroz hakkında yazılan birçok makalede ihmal ediliyor.
Kings college kriterleri , akut karaciğer yetmezliğinde karaciğer nakli ihtiyacını değerlendirmek için kullanılan bir klinik ölçüttür. Bu kriterler, hastanın hayatta kalma şansını belirlemeye yardımcı olur